|
Yiğitlerin gecesi: 15 Temmuz

15 Temmuz, Türkiye’nin kalbine yakın tarihte derin biz iz bırakan, karanlık gecenin milletin korkusuzca tankların ve silahların karşısında dimdik durması ile aydınlığa kavuş-tuğu, damar-larda akan kanın bağım-sızlık uğruna coştuğu, nice yiğitlerin boğaz-dan akan kurşuna göz göre siper olduğu şanlı direnişin tarihidir. Her yaştan, her kesimden insanımızın hiç korkmadan kurşunlara siper olduğu kahraman olmak için değil devletinin ve milletinin başını eğdirmemek için korkusuzca direniş gösterdiği destanın adıdır 15 Temmuz.

Gökyüzü yıldızlar yerine bomba ve silah sesleri ile aydınlanıyor, kanlı gecede sokaklar ihanetle çevriliyordu. Namlulara direnen, serden geçip vatan savunması yapan binlerce vatandaş ölüme meydan okuyordu. Her bir koca yürek bir dağ kadar güçlü, bir ateş kadar hararetliydi. Hilal bıyıklı yiğitler karanlığı delip geçen birer ışık gibi canlarını hiçe sayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direniş çağrısına kayıtsız kalmadan meydanlara koşuyordu. Tanklara, silahlara, savaş uçaklarına kafa tutan bu millet, tüm dünyaya cesaretin, fedakârlığın, vatan sevgisinin en görkemli halini gösteriyordu. Şehitlerimizin kanıyla yoğrulan bu toprakların her karışına bir kahramanlık destanı daha işleniyordu. O gece selaların namesi, cesaretin ve özgürlüğün notasında besteleniyordu. Bükemiyorlardı Ömerlerin, Ahmetlerin, Abdullahların, Akiflerin, Mustafaların, Ayşelerin, Hüseyinlerin bileğini. Nice sayısız kahraman bırakıyordu sevdiklerini, anılarını, yaşanmışlıklarını en sevdiklerinin uğruna.

Karanlığın en koyu tonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülerek bir ateş gibi parlayan ve vatansızlara karşı sarsılmaz bir duvar oluşturan nice yiğitlerin mirasını korumak için sorumluluğumuz bugün giderek artıyor. O gece sokağa çıkan binlerin, sayısız nöbet tutan milyonların bir kahramanlık destanı yazdığı gerçeğini, dünü bugünü ve yarını aydınlatacak bir meşale olarak bize yol gösterdiği bilincini kaybetmememiz gerekiyor. Her 15 Temmuz’da ilk anki hislerle bu kutlu direnişi anmak, nice şehit ve gazi olan kahramanlarımızın anısını yaşatmak ve bu destansı duruşu gelecek nesillere aktarma bilincini taşımamız her geçen gün daha fazla önem arz ediyor. Çeşitli gerekçelerle, söylemlerle darbe girişimini sulandırmak, temelsiz bırakmak isteyenlere karşı şehitlerimizin ve gazilerimizin hukuklarını korumak, onların sergilediği onurlu duruşu sergilemek, bayrağa ve sancağa sahip çıkma sorumluluğundan kaçmamız gerekiyor.

Atsızın da dediği gibi ;

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,

Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.

Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;

Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından

Koşar adım gitmeli onların arkasından.

Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından

İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

…..

Bizde “kahramanlar bedel sırasında en önde duranlar”dır.
#15 Temmuz
#darbe girişimi
#şehit
2 ay önce
Yiğitlerin gecesi: 15 Temmuz
Esir Şehirlerin eserleri
Bu mel’un amacı nasıl engelleriz
İki dağ arasında
Enflasyonun sosyolojisi
Demokrasi mi piyasaları bozuyor, piyasalar mı demokrasiyi?