Bu bağlamda simgelerin yeni mücadelerinin nesnesi haline getirilmesi, asıl hedeflenen din savaşlarının perdelenmesi bakımından son derece işlevseldi.
“Silinip gitmemeye”yi, bir inanca dönüşme olarak okuduğumuzda, simge doğrudan, karşıtlık ve mücadele esasında dine mal olacak ve dolayısıyla hem saldırma hem de savunma aracı olarak somutlaşacaktır.
Cassirer de zaten bunu dil ve din düzeyinde birleştirerek okur:
“(Simgelerin) Hiçbiri başlangıçta ayrık, bağımsız olarak tanınabilen biçimler olarak ortaya çıkmazlar, fakat her birinin ilkin mitin ortak döl yatağından kurtulması gerekir. Bağımsız bir sistematik alanı ve kendilerine ait bir ‘ilke’yi ne denli doğrulukla açığa vurduklarına bağlı olmaksızın, tüm zihinsel içerikleriyle ancak bu şekilde kapsanmış ve temellendirilmiş olarak biliriz. Kuramsal, pratik ve sentetik bilinç; dil ve ahlak dünyası; toplum ve devletin temel biçimleri; bunların hepsi temelde mitsel-dinsel kavramlaştırmaya bağlıdır. Bu bağlantı öyle kuvvetlidir ki çözünmeye başladığı yerde bütün entelektüel dünya yarılma ve yıkılma tehdidiyle karşı karşıya görünür; öyle hayatidir ki ayrık biçimler kökensel bütünden doğduklarında ve o andan itibaren, farklılaşmamış arka zeminleri karşısında özgül karakteristikler sergilediklerinde kendilerini kökenlerinden koparır ve kendi hakiki doğalarının bir kısmını yitirir görünürler. Kendi kendilerini bu şekilde yükümlülük altına koyuşun onların kendi gelişimlerinin bir parçası olduğunu, olumsuzlamanın yeni bir savın çekirdeğini barındırdığını, ayrılışın ta kendisinin dışarıdan gelen koyutlardan kaynaklanan yeni bir bağlantının başlangıç noktası haline geldiğini ancak tedricen gösterirler.”
Dilsel – mitsel ve dinsel bir ilişkiler bütününe dahil olmaları bakımından simgeler, zikrettiğimiz savaşın araçları haline geldiklerinde, Cassirer’in doğal olarak nitelediği gelişimlerini, özellikle “toplum ve devletin” temel biçimlerine yönelik bir tahrip silahı olarak sürdürürler ve bu manada İslam’dan eksiltilecek herhangi bir simge, ona ait zihniyette bir boşluğun doğmasına ve giderek asli yapısında silsile halinde bir çöküşe neden olacaktır.
Bu nedenle diyoruz ki, günümüzdeki simgeler savaşı, bir dinler savaşıdır ve bizim mücadelemiz de bu savaştan galip çıkmaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.