AK Parti, girdiği ilk seçimle, iktidar koltuğuna oturduğunda ise, hâlâ dört eğiliminden bahsetmenin gereği pek kalmamıştı artık; el birliğiyle (toplumsal mutabakatla) erişilmiş bulunulan iktidarın sağlayacağı nimetleri gözetmek, hak etmek ve ham etmek öncelikli mesele haline gelmişti çünkü.
Gerek iktidarın, gerekse bu iki kesimin zikrettiğimiz tutumları (ve kendilerine ne olacağı) bilinebilir bir şeydi. Zor olan, her üçünün karşısında Müslümanlara ne olacağının bilinmemesiydi ki, bu manada yeni süreç şöyle işledi:
1. AK Parti’nin bir devlet partisi olması, parti yöneticilerinin karar ve uygulamalarında toplumun genelini gözetmeleri, Müslümanlar tarafından iyice anlaşıldığında, buna bağlı olarak parti ile aralarına makul bir mesafe koymayı gerekli görenler, “ne yapacakları belli olmayan kararsızlar cümlesinden muhalif” olarak işaretlendiler.
2. FETÖ’ünün eskiden İslâmcı olan kimi elemanlarını, mevcut medyatik gücüyle birlikte iyi kullanan Sol-Kemalistler ve liberaller, iktidara (ve hassaten Recep Tayyip Erdoğan’a) destek verenleri, önce İslâmcı tanımı altında kategorize etmek suretiyle bir sınıfa indirgeme çalışmasını gerçekleştirdiler ve hemen ardından da iktidar içinde erime (sekülerleşme, devleşçileşme) suçlamasıyla İslâmcılığı hem öldürmeye hem de bizzat defnetmeye yeltendiler.
3. İktidarın “Tekkeye mürit aramadığı” sabit hale geldiğinde ise, o zamana kadar, salt zikrettiğim kategorizasyona tabi tutulmayı hazmederek, (çıkarları gereğince) İslâmcı postuna bürünenlere gün doğmuş oldu.
İslâmcılığı zerre kadar mesele edinmemiş, ondan olma yönüyle diz kırıp tek satır bir şey okumamış, o gayret doğrultusunda tek damla ter akıtmamış, küçük de olsa hiçbir bedel ödememiş olan, sözüm ona o İslâmcılar, kraldan daha fazla kralcı, devletçiden daha fazla devletçi, laikçiden daha fazla laikçi, Müslümandan daha fazla Müslüman, Kemalistten daha fazla Kemalist olarak, yeni kültürel ve siyasi omurgasızlığı müesses bir duruma dönüştürme çabasına giriştiler.
Dolayısıyla, “Türbeye mürit aramıyoruz” dendiğinde de en çok bunlar sevindiler; medyadakileri başta gelmek üzere, İslâmi kimlikleri ve eylemleri sabit olan Müslüman münevverleri, (AK Parti dahil) bulundukları yapılardan tasfiye etme işini de yine bunlar üstlendiler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.