“Zamansallaştırma, ekstazların ardışık olarak birbirini izlemesi (Nacheinander) değildir. Gelecek geçmişten sonra gelmez, geçmiş de şimdiden önce gelmez. Zamansallık, şimdiye-gelerek-geçmişe-giden-gelecek olarak zamansallaşır.”
Zamanın bir nispet (fenomen) olduğunu bilen sanatçılar için, zaman ne kendisi ne de kipleriyle itibariyle bir sorun oluşturmaz.
Burada “zaman-sallık” teriminin açılmaya muhtaç olduğunu biliyorum ancak yukarıdaki şekliyle Heidegger’in onunla neyi kast ettiğini, Merleau-Ponty’nin bunu nasıl anladığını müstakil olarak ele almak gerekir. Bu nedenle meseleyi pratik düzeyde bir sanatçının bakışıyla (algılayışıyla) örneklendirmenin daha yararlı olacağını sanıyorum:
Azerbaycanlıdır. 1982 doğumlu; Azarbaycan Sanat Akademi’sinde heykeltıraşlık bölümünü bitirmiş bir sanatçıdır. Azerbaycan, İran, Türk halı ve kilimlerinden yeni formlarla eser üretmektedir.
* Bu fikir birden bire oluşmadı. Kademeli olarak hayatıma girdi. İlk eserlerimi 2007 yılında yaptım. Ve bu benim için planlı bir şey değildi, sanatçının içindeki enerjinin akışı damardaki kan gibidir. Gitmesi gereken yere gider. Bir fikrin başlangıcı ve bitişi bizim algımıza yerleştirdiğimiz yapay sınırlardır.
* Gelenek sadece geçmişte değil gelecekte de var olacak. Bu yüzden benim için sürekli aktif bir rolü olacak. Bu bağlamda gelenek, billurlaşan ve ‘şimdi, burası’ hariç sürekli var olacak bir şeydir. ‘Şimdi ve burası’ içinde ‘geleneği’ barındırmayan en hareketli noktalardır.
* Halı insanlığın tam olarak farkına varmadan oluşturduğu bir üründür. Halılardaki desen ve karakterler kültürlere göre farklılık gösterir. Kültür insanların toplum içindeki ilişkilerinin yapısını oluşturur. Bu yapı merkez ve periferi arasında olabileceği gibi çok sayıda merkezin arasında da olabilir. İyi ve kötü arasındaki sınırın anlamı benim için son derece bulanık. Gelenek iyidir, şimdi kötüdür diyemem. Benim için sadece hareket ve enerji var. Namütenahi imkanlar var ve insanlar maalesef çoğunlukla bu imkanları ‘yasak, yanlış! veya ‘imkansız’ diyerek yok ediyorlar.
* Ben yolun beni götürdüğü yere ilerliyorum. Diğer her şey gerçekleşir çünkü dünya ‘hareket’in sanatıdır. Benim yaptığımla ilgili söyleyebileceğim tek şey bir deney gerçekleştirdiğim.”
Karagöz’ün soruları kadar Faig Ahmed’in cevapları da son derece açık. Dolayısıyla bunlar ayrıca bir tefsiri gerektirmeksizin, şunu düşünmemize imkan sağlıyorlar:
Bu hakikat, muhafazakarcılığın ve modernciliğin (çağdaşçılığın) savaşına tam da bu nedenle dahil edilir: Her ikisi de sanatı ve sanatçıyı, erklerinin (toplumu kendi anlayışlarına göre şekillendirme saplantılarının) devamı açısından değerli görürler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.