Kimi sayarsanız; Çin, İran, Pakistan, Rusya, vs…
‘Yabancılar’daki gizli özne ABD.. Sonra Batı. Böylece oyun alanı Afganistan görünse de Orta Asya oluyor…
Yani Kremlin’in gerçeği şu; ‘Taliban’la yürüyelim’…
***
Son hafta gelişen, kronolojiye eklenmesi şart önemli olaylar var…
Biri, Pakistan istihbarat servisinden, içinde önemli rütbelerde görevlilerin de bulunduğu heyetin Kabil’e gelmesi. (04/09)
Uçaktan inerken, ‘merak etmeyin, her şey yoluna girecek’ dediler!..
Bir başkası, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın resmi gündemde bulunmayan İslamabad ziyareti. (03/09)
Yani, hükümetin ‘kim/ne’ olduğu önemsiz değilse de ikincil. Rusya’nın bahsettiği gerçek de bu işte.
Pakistan’ın da hükümet açıklanmadan evvel Taliban’a direniş gösteren bölgelerde huzursuzluğun sona erdirilmesini istediği kesin…
***
Amerika’nın para kurumlarını Taliban’ı bunaltma adımlarına teşvik etmesine rağmen, ‘boğma teli’ kullanmadığı ortada. ABD’nin özel girişimlere Afganistan’a yardım için ruhsat vermesi bunun işareti…
Böylece direniş hareketleri bir tür detaya dönüşüyor, ‘isyanın’ büyüme ve genişleme ihtimali azalıyor. Herkes yeni Kabil hükümetini/kabineyi bekliyor. ‘Kapsayıcı’ da olursa tadından yenmeyecek…
Ortaya çıkan durum bu köşenin müdavimleri için sürpriz değil. Bizzat Afganistan’da, Kabil’de bulunanların dahi ancak dün yazabildikleri, ‘Batılılar dahil herkes Taliban gerçeğini kavradı, ona göre hareket edebilirler’ paylaşımları bu zaviyeye göre bayat kalıyor…
***
Dosyaya biri doğudan diğeri batıdan iki sayfa daha ekleyelim…
Ağustos içinde İran ve Çin liderlerinin yaptığı telefon görüşmesi, iki ülke ilişkilerinde daha ileri bir safhanın giriş bölümü kabul ediliyor; Tahran ve Pekin için bu ‘yüksek stratejik ortaklık’tır.
Her iki taraf, ‘tek taraflılığa, zorbalığa, hegemonyaya karşı ortak çıkışlarını devam ettireceklerini kayıt altına alıyorlar.. Ve bu tek adresi, ABD’yi işaret ediyor…
Taliban’ın Çin’e açık çek vermesinin ardından, İran’ın çizgiyi tamamlamasıdır. Pakistan’ın da bu kümeye katıldığına ilişkin çok karine bulunuyor…
***
İkinci nota gelince…
Pazar günü Taliban sözcüsü Zabiullah Mücahid, Alman Welt am Sonntag gazetesine bir röportaj verdi; Almanya’nın Afganistan’da hoş karşılanacağını, güçlü, resmî diplomatik, ekonomik ilişkiler istediklerini, malî, insani, tarım, eğitim alanlarında işbirliği beklediklerini söyleyerek, ‘ekonomik hedefleri’ de vitrine koydu.
Berlin ‘resmen tanıyamasa’ da, Afganistan’da olmak istiyor; Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Siyaseten mümkün olsa ve güvenlik sağlansa, Alman büyükelçiliği tekrar Kabil’de olmalı” dedi.
***
Üç tane de netameli konu var…
Ama yerimiz bitti…