Cumhur İttifakı’nın Zeytinburnu adayı Ömer Arısoy çok sevdiğim, çok önemsediğim bir isim. Zeytinburnu Belediyesi’nin başkan yardımcılığı görevini yürütürken başlayan hukukumuz, önce müsteşar, ardından bakan yardımcılığı görevlerini üstlendiği Kültür Bakanlığı’nda da devam etti. Arısoy, kavramın hakkını vererek söylemem gerekirse, tam bir “yeni nesil” siyasetçi. Analize, alternatif çözümlere, insan ilişkilerinde samimiyete inanıyor çünkü. Arısoy’un verdiği cevapları okuduğunuzda siz de göreceksiniz
Cumhur İttifakı’nın Zeytinburnu adayı Ömer Arısoy çok sevdiğim, çok önemsediğim bir isim. Zeytinburnu Belediyesi’nin başkan yardımcılığı görevini yürütürken başlayan hukukumuz, önce müsteşar, ardından bakan yardımcılığı görevlerini üstlendiği Kültür Bakanlığı’nda da devam etti. Arısoy, kavramın hakkını vererek söylemem gerekirse, tam bir “yeni nesil” siyasetçi. Analize, alternatif çözümlere, insan ilişkilerinde samimiyete inanıyor çünkü. Arısoy’un verdiği cevapları okuduğunuzda siz de göreceksiniz bunu.
Seçim sürecinde yazageldiğim “bildiriyorum” yazılarını Ömer Arısoy’la bitiriyorum böylece. Buyurun söyleşiye.
“Kentsel dönüşümde partimizin manifestosuna uygun davranacağım” demişsiniz. Nedir o?
Kentsel dönüşüm için üç temel ilkemiz var: Rıza, mutabakat ve yerinde dönüşüm. İki yıllık TOKİ tecrübesinde ben bütün Türkiye’deki kentsel dönüşüm uygulamalarını görme imkânı buldum. Çevre şehircilik bakanlığının çok sayıda ödeme alternatifi var. En elverişli formülü üreteceğiz. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanımız söylediği için ben de rahatlıkla söylüyorum. Burada insanımızın kentsel dönüşüm taleplerine cevap vereceğiz. Zeytinburnu’ndaki konutların daha güvenli olmasını sağlayacağız ama aynı zamanda bu vesileyle Zeytinburnu’nun çarpık kentleşmesini düzelteceğiz daha ferah sokaklar, daha nefes alınabilecek mekânlar üreteceğiz. Zeytinburnu için bir kurtuluş yolu olarak görüyorum ben bunu ama insanımızı, hemşerilerimizi yormadan, belli bir plan dâhilinde, büyük ölçekli dönüşüm planlarıyla…
Yapamayacağım şeyin sözünü vermeyi ahlaki bulmuyorum
Siz diyorsunuz ki “kimseye yapamayacağım şeyin sözünü vermedim, vermiyorum.” Fakat rakibiniz Adil Emecan gördüğüm kadarıyla bol keseden “yaparız, ederiz,” diyor. Zeytinburnu’nda yaşanan bir çeşit eski Türkiye-yeni Türkiye karşılaşması mı? Nedir?
Biz ilk günden itibaren Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’nı kazanacağımızdan, Cumhur İttifakının Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’nı kazanacağından hiç şüphemiz olmadığı için bütün sözlerimizi tıpkı belediye başkanıymış gibi verdik. Yapamayacağım şeyin sözünü vermeyi ahlaki bulmuyorum. Açıkladığımız her projeyi detaylarıyla çalıştık. Mutlaka hepsinin karşılığı var ve arada gelen taleplerle ilgili de yapılabilecek olanlara tamam dedik, bir kısmını yaptık hatta. İETT bloklarının imar sorunu vardı bu arada gerçekleşti.
Yani başkan koltuğuna oturmadan sorun çözdünüz.
Öyle oldu evet. Hemşerilerimizden gelen taleplerde de gerçekten samimiyetle, yapılabilecek olanlara “tamam, yapacağız” diyoruz. Yapılamayacak olanlara “mümkün değil” diyoruz. Başından itibaren, “Zeytinburnu’ndaki bir dert eğer belediyenin derdiyse biz çözeceğiz, değilse hangi kurumla kuruluşla ilgiliyse ona çözdüreceğiz” diyoruz. Yeni nesil siyasetçinin “yaparız, ederiz” yerine “koordine ederiz” demesi gerekir. Benim Ankara tecrübem, siyaset tecrübem bu koordinasyonu sağlar. Çünkü ben bu yaşıma kadar dost biriktirdim. Zaten seçimde buraya gelen bakanlarımızdan da bu ortaya çıktı. Sağ olsun hepsi bütün taleplerimizi anında cevapladı. Hiçbir şekilde, sadece oy kaygısıyla hiçbir şey açıklamadık. Açıkladıklarımızın tamamı karşılığı olan, muhataplarıyla çalışılmış, projelendirilmiş, fizibilitesi yapılmış işler. Karşılayamayacağımız ya da uygun olmayan taleplere de gerçekten dedik ki “hayır, bu doğru değil, bu Zeytinburnu için faydalı değil.” Bu tutumumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz.
Ben buradan şunu da anlıyorum. Bazı belediye başkanları “bu belediyenin işi değil,” cümlesini kuruyorlar ister istemez. Belki merkezî hükümetin kanallarıyla çalışma konusunda ya da diyelim sorumluluklarını azaltma konusunda hep bir kaçış cümlesi olarak kullanıyorlar bunu. Ama siz “Zeytinburnu’nun bütün sorunu benim sorunum,” diyorsunuz.
Bakın benim gençliğimin gövdesi Zeytinburnu bölgesinde geçti. 25 yıldır Zeytinburnu benim ailem. Bu ailenin sorunu bizim sorunumuz. Bir mesele belediye ile ilgiliyse çözeriz, değilse, hangi kurumla ilgiliyse, çözmek için ricacı oluruz. Ne kadar çözebileceğimize bakacağız. Yani teknik anlamda belediyecilik zaten bizim yaptığımız bir şey. Zeytinburnu bugün temel belediyecilik meselelerini çözmüş bir belediye. Burada 20 yıllık bir AK Belediyecilik var bunun 15 yılında ben içindeydim, bununla her zaman büyük gurur duydum. Şimdi mesela bütün kamuoyu araştırmalarına belediyecilik hizmeti bakımından “otopark”, “güvenlik” vesaire çıkıyor. Temizlik, altyapı, kanalizasyon vesaire halkımızın gündeminde yok. Ama hâlâ CHP’li belediyelerin temizlik meselesiyle boğuştuğunu biliyoruz. Biz, bırakın çöp toplamayı, süpürmeyi, Zeytinburnu’nda yazın sokakları yıkıyoruz. Camii temizliği yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde okulların temizliğini üzerimize alacağız belediye olarak.
Kariyer Merkezi çok hayati bir işlev görecek
Alanda seçim çalışması yaparken “bu projeyi iyi ki açıklamışız, halkın buna teveccühü var, bu çok doğru bir projeymiş” dediğiniz proje ne oldu bu süreçte?
Sahaya çıktıktan sonra her gittiğim yerde eski müsteşar ve bakan yardımcısı olmam dolayısıyla da bir iş talebi geldi. Bunun için bir proje ürettik biz. İsmi “Kariyer Merkezi.” Bu proje ile Zeytinburnu’muzdaki iş arayan insan kaynağına daha çok istihdam sağlamak üzere bir merkez kuracağız. Buraya sadece Zeytinburnulu hemşerilerimiz başvurabilecek ve biz başta Zeytinburnu’ndaki işletme ve işyerleri olmak üzere İstanbul’da iş imkânlarını araştıracağız İşkurla iş birliği yaparak. İş arayan insan kaynağının vasfını, niteliğini yükselteceğiz. Sertifikalı kurslar düzenleyeceğiz ve daha çok hemşerimizin işe girmesini sağlayacağız. Bu, “belediyenin bir meselesi değil” gibi algılanabilir ama benim yeni nesil siyaset dediğim şey buy işte. Biz hemşerilerimize daha çok hizmet etmek istiyoruz. Dolayısıyla biz hemşerilerimiz adına, sadece işi iş aramak olan, istihdam sağlamak olan bir merkez kuracağız.
Başarı elde edilebilir mi bu merkezle?
Büyük başarılar elde edilebilir hem de. Buna benzer sistemlerle şehirlerinde 40 bin kişiye iş bulan belediyeler var. Özellikle yeni açılacak işyerlerine mutlaka istihdamı bizden sağlamalarını şart olarak koşacağız. Bu aynı zamanda ulaşımdan vakit kaybına kadar birçok tasarrufu da beraberinde getirecek çünkü Zeytinburnu’nda oturan, Zeytinburnu’nda çalışmış olacak.
Son soru, Fatih’te de benzer bir durumu gördüğüm için soruyorum. Siz de benzer şekilde vurguladınız. Güvenlik. Kent güvenliği gerçekten, Zeytinburnu gibi Fatih gibi ya da İstanbul’un görece daha merkezi ilçeleri için bizim tahminimizden daha yüksek bir sorun mu?
Kent güvenliği gerçekten hemşerilerimizin beklentilerinden bir tanesi... Bunun sebebi şu: Türkiye büyük bir göçe maruz kaldı ve taşıma kapasitemizin üstünde bir yabancı ağırlıyoruz. Bu günlük hayatta bir sıkıntıya sebep oldu. Bunu rahatlatacağız. İşinde gücünde olan insanlarla hiçbir şekilde derdimiz yok. Türkiye büyük bir insanlık dersi verdi bunun sonuna kadar arkasındayız ama bir taraftan da şehrin güvenliğini sürdürmek için çabalarımız olacak. Bunun için emniyetle iş birliği yapacağız. Kenarda köşede aydınlatılmamış bir sokak varsa mutlaka aydınlatacağız. Mobese, araç ve kayıt desteğiyle buradaki güvenlik hissini güçlendireceğiz. Bu güçlendirme hem Zeytinburnulu hemşerilerim için iyi olacak hem de misafirlerimiz için…
#Cumhur İttifakı
#Zeytinburnu
#Ömer Arısoy
#Yeni Nesil
#31 Mart
