Geçen gün fotoğrafların gösterildiği bir yarışmada bir soru vardı. Delikanlı soruyu bilse iyi para da kazanacaktı. Elinde kukla tutan birinin fotoğrafı üzerinden sorulan soru şuydu: Resimdeki gibi bir durumda kuklayı konuşturan kişiye ne isim verilir?
Temiz yüzlü delikanlı sorunun cevabının “vantrilok” olduğunu bilemedi. Zannediyorum siyaset ve medya dünyasına pek ilgisi olmadığı için “karnından konuşmak” kavramının karşılığını bilmiyordu. “İyi ki de bilmiyordu” dedim kendi kendime.
Zaman zaman bunu yapmak zorunda kalsam da karnımdan konuşmayı sevmem. Hiç sevmedim. Sırf bu yüzden referandum akşamı çıktığım TVNET canlı yayınında “bu seçimin bence en büyük hayal kırıklığı Ahmet Davutoğlu’dur. ‘Referandumda oyum evettir’ diyemedi çünkü” demiştim mesela. Meraklısı kayıtlardan bakabilir.
Zaman zaman yineledim, yine yineleyeyim. Bir Müslüman birey olarak yaklaşık 150 yaşında olan bir ideolojik yönelimle, bir düşünsel gelenekle izah ediyorum hayata bakışımı: İslamcıyım ben. Müslümanların kendileri hakkındaki kararları hiçbir gücün baskısı altında kalmadan kendilerinin alması gerektiğini savunduğum için İslamcıyım. Müslümanların, dünyadaki diğer insanlarla eşit haklara sahip, izzetli ve onurlu bir insan topluluğu olduğunu savunduğum için İslamcıyım. Ve “dünyanın iyiliği için Türkiye” cümlesine gönül verdiğim için İslamcıyım.
Kendisini İslamcı olarak tanımlayan biri olarak iki kesimin karnından konuşmasına dayanamıyorum. Birincisi İslamcılar, ikincisi de İslamcılar hakkında ahkâm kesenler.
Bugün, yüzdeye vurulduğunda oranlarının yüzde beşi geçeceğini düşünmediğim İslamcıların “karnından konuşanlarca” eleştirildiği ana mesele ne? Ahmet Davutoğluculuk ve/veya Abdullah Gülcülük. Bakıyorum, soruyorum, soruşturuyorum, araştırıyorum, bugün İslamcılığın ana öbeğini teşkil eden isim ve gruplarda ne Ahmet Davutoğlucu ne de Abdullah Gülcü bir reflekse rastlamıyorum.
Dikkat isterim: “Ana öbek” dedim. Sayıları bir elin parmağını geçmeyecek İslamcı grubun ve eskiden beri İslamcılığıyla bildiğimiz birkaç ismin Davutoğlucu ya da Gülcü olduğunu zaten herkes biliyor.
Fakat estirilen hava bambaşka… Sanki İslamcılar Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri desteği tamamen çekmişler de yeni bir siyasi arayışın içindeymişler gibi yapmak acayip moda.
Yine dikkat isterim: İnsan tekleri ya da gruplar Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyebileceği gibi pekala Davutoğlu’nu ya da Gül’ü de destekleyebilir. Doğrusu bu desteği çok saçma buluyorum, bulurum ama neticede kişinin/grubun tercihidir. “Yanlış yapıyorsunuz” der ve üzülürüm onlar adına.
Fakat ortada İslamcıların ana öbeğinin siyasi destek tercihlerini değiştirdiklerine dair bir veri yokken, böyle bir gerçeklik yokken İslamcı ana öbeğin bunca hırpalanmasına da asla razı olmam, olamam.
Bir kez daha dikkat isterim: İslamcı ana öbek pek çok bakımdan eleştirilmeyi hak ediyor. Ancak bu eleştirilerin arasında “İslamcılar Recep Tayyip Erdoğan’dan siyasi desteklerini çekti” cümlesi yok. Çünkü böyle bir gerçeklik yok.
Şu karnından konuşma işi son bulmazsa araya birçok küslük, birçok yanlış anlaşılma girecek. Korkum odur.
Derdimi örneklememe izin verin: Hakan Albayrak’ın ardından Diriliş Postası’nın genel yayın yönetmenliğini devralan sevgili dostum Erem Şentürk, Süper Haber’e bir söyleşi vermiş. Orada kelimesi kelimesine şunları söylüyor: “Sen bu neticeden faydalansana Müslüman. Uyanık, kurnaz ol! Allah sana bir Erdoğan nasip etmiş. Onun yaydığı cesaret alanından yürü! Erdoğan’a şımarıklık yapan yardım dernekleri var. “Ulan küstah, sen Katar’da, Suriye’de, Mısır’da dolaşırken Erdoğan’ın zekâtını topluyorsun, utanmaz, nasıl şımarıklık yapabilirsin?”
Erem bana kızmasın ama benim “karnından konuşmak” dediğim şey tam olarak bu işte. Soralım Erem’e. Erdoğan’a küstahlık yapan yardım dernekleri kimlerdir? Sözlerinde “Müslüman” vurgusunu kullandığın için soruyorum: Bu küstahlık yapan yardım derneklerinin adı İHH mıdır, Sadaka Taşı mıdır, Beşir Derneği midir, Yeryüzü Doktorları mıdır? Nedir o yardım derneklerinin isimleri?
Sevgili Erem. O yardım derneklerinin isimlerini tek tek açıklamalısın ki mesela benim gibi bu yardım derneklerine imkânı nispetinde yardım yapmayı alışkanlık haline getirmiş insanlar bu derneklere karşı takınacağı pozisyonu belirlesin. Açık söyleyeyim: Reise küstahlık yapan herhangi biriyle de, herhangi bir dernekle de işim olmaz kişisel olarak. Dolayısıyla bildiğini karnında tutma. Bize bir iyilik yap ve bu derneklerin isimlerini açıkla.
Açıklamazsan “Müslüman” diyerek imlediğin yardım derneklerinin tamamını Recep Tayyip Erdoğan’a küstahlık yapma parantezine almış olacaksın ki pekâlâ böyle de düşünebilirsin. O zaman onu da bilelim.
Bilmem derdimi anlatabildiğim bir örnek oldu mu? Daha da anlatamadıysam bir ayeti kerimeye başvurayım. Allah teala şöyle buyurdu: “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, ayrılığa düşmeyin ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Sizler birbirinizin düşmanları iken O, sizin kalplerinizde bir uzlaştırma meydana getirdi ve O’nun nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Bir de siz, bir ateş çukurunun tam kenarında bulunuyordunuz ve O, sizi tutup ondan kurtardı. Şimdi Allah’a doğru gidebilmeniz için size ayetlerini böyle açıklıyor.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.