Dünyanın en berbat fikri: Amerika

04:0010/10/2017, Salı
G: 18/09/2019, Çarşamba
İsmail Kılıçarslan

Valla kafam çok rahat… Bazı ‘kürek mahkûmu’ arkadaşların aksine Türkiye’nin Amerika ile ilişkileri gelişince ‘Amerika be, yürü be’ demek zorunda değilim. İşler bozulunca da ‘ver mehteri’ demiyorum. Kendimi bildim bileli, aklım erdi ereli Amerika’nın dünyanın en berbat fikri olduğuna inanıp iman etmiş durumdayım. Yani son Amerikan seçimlerinden önce ‘Trump, küreselcilere atılmış büyük bir gol olacak. Yaşasın sarı saçlımız, mavi gözlümüz’ analizleri kasan, Trump’ın seçilişini neredeyse halayla kutlamaktan

Valla kafam çok rahat… Bazı ‘kürek mahkûmu’ arkadaşların aksine Türkiye’nin Amerika ile ilişkileri gelişince ‘Amerika be, yürü be’ demek zorunda değilim. İşler bozulunca da ‘ver mehteri’ demiyorum. Kendimi bildim bileli, aklım erdi ereli Amerika’nın dünyanın en berbat fikri olduğuna inanıp iman etmiş durumdayım. Yani son Amerikan seçimlerinden önce ‘Trump, küreselcilere atılmış büyük bir gol olacak. Yaşasın sarı saçlımız, mavi gözlümüz’ analizleri kasan, Trump’ın seçilişini neredeyse halayla kutlamaktan imtina etmeyen bazı kelli felli adamlar aklıma geldiğinde bıyığımın altından güldüğüm doğrudur.


Amerika’ya niçin düşman olduğumu anlatmaya gerek var mı? Akıl sağlığı ortalama düzeyde sıhhatli ve dünyanın politik dengelerinden az çok anlayan her bireyin üzerine Amerika düşmanlığı farzdır da onun’çün düşmanım.

Eh, Amerika vize başvurularını durdurmuş. İyi etmiş. Gayetle şahane bir durum bu… Zira en azından arkadan dolanmayı bir kenara bırakacak bir tavır değişikliği gerçekleştirmiş oluyor böylelikle.

Şurada anlaşalım önce. 15 Temmuz Türkiye’yi işgal girişiminin arkasında kimin olduğu meselesi o girişimi yapan pisliklerin bağlantıları göz önüne alındığında, o girişimi yapan pisliklerin sümüklü elebaşlarının hangi ülkede yaşadığı göz önüne alındığında netti zaten. Amerika, bir kez daha ‘bizim çocuklar başardı’ demeyi planlamıştı ama Amerika’nın bizim çocuklarına karşı bizim milletin çocukları tarihi bir başarıya imza attılar ve canları pahasına durdurdular bu girişimi.

Amerika, Rusya, İsrail ve İran an itibariyle Türkiye’nin karşısına konumlanmış dört büyük ‘açık düşman’dır. Buna yürekten inanıyorum. Ne ki, devlet dediğin, kendisine düşman olduğunu bildikleriyle bile çeşitli ilişkiler geliştirmek, çeşitli birliktelikleri hayata geçirmek zorunda olan bir yapıdır. Tabii ki şu da hesaba katılmalıdır her zaman: Bu ilişkilerin artmasıyla düşmanlık geçmeyecek, ortadan kalkmayacaktır. Yani Amerika yarın ya da öbür gün bu saçma sapan vize yasağını kaldırdığında en iyi ihtimalle ‘Amerika ile ilişkilerimiz düzelmiş’ olacaktır, ‘aramız’ değil.

Aklı eren hemen herkes şu tespiti yapıyor: Irak ve Suriye’nin ardından sıra Türkiye’nin parçalanması projesine gelmiştir. Günün sonunda bu proje, Rusya’nın da, Amerika’nın da, İsrail’in de, İran’ın da işine gelecektir.

Genelde tüm dünyanın, özelde Türkiye’nin dış politikasını oluşturan cümle artık ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ cümlesi değildir. Çünkü düşmanın düşmanı da düşmandır artık. ‘Çoklu cephe, toplu hücum’ fikri dolaşımdadır. Dolayısıyla bu çoklu cephenin toplu hücumuna karşı koyabileceğimiz tek formül ‘toplu defans’ formülüdür.

Peki güzel ülkemizde bu mümkün müdür, mümkün olabilir mi? Memleketin ana muhalefet partisinin iki etkili isminin, Barış Yarkadaş ve Mehmet Bekaroğlu’nun vize yasağına verdikleri ilk tepkiler bu konuda son derece öğreticidir.

Barış Yarkadaş şunu yazdı:
‘Vize engeli çok ağır ve haksız bir yaptırımdır. AKP’nin yanlışlarının bedelini
Türkiye
’ye ödetemezsiniz. Türkiye AKP’den ibaret değildir.’
Ergen sevgililerin ergen tavrı gibi ‘sorun Türkiye’de değil AKP’de’ deyince meselenin ortadan kalkacağını zannetmekle ele ne geçer? Koca bir hiç. Çünkü Amerika ya da diğer üçü için sorun AK Parti değildir. Sorun Türkiye’nin taşıdığı iddiadır. Amerika’nın da, Rusya’nın da, İran ve İsrail’in de derdi bu iddia iledir. Çok antiemperyalist solcularımızın bu ve benzeri tweetlerindeki son derece kalın ABD ittifakı önerisini görmemek için kör olmak gerekir. Meseleyi AK Parti’ye indirgeyip ‘aslında biz sizinle sorunsuz, tıkır tıkır çalışır, bütün iddialarımızdan vazgeçeriz’ demektir bu. Kirli ittifak önerisidir.
Herkes mesajını bu kadar kalın vermiyor tabii. Mehmet Bekaroğlu gibi ‘inceltilmiş mesaj’ verme kabiliyeti taşıyanlar da var. Diyor ki ‘Tekadamın yanlış politikaları ülkeye büyük faturalar ödetiyor. Bu iktidar gidecek ama seçimle. Kimse emperyalist güçlere bel bağlamasın.’
Bekaroğlu, ‘kimse emperyalist güçlere bel bağlamasın’ cümlesini kendi siyaset arkadaşlarına da anlatsa keşke. Çünkü durum hiç de öyle olacakmış gibi durmuyor.
#ABD
#FETÖ
#Türkiye