Gök dua edecek sana.Çünkü gök senin gibidir.Adle boyun eğmiştir.Yağmura ve kara, sise ve doluya boyun eğmiştir.Razıdır gök. Rızalıktır. Senin gibidir işte.Çünkü sen, bir çift somunu koltuğunun altına alıp eve dönen baba nasılsa öylesin. Dünyaya dalgın bakıp iç geçiren o ihtiyar nasılsa öyle.Yer dua edecek sana.Çünkü yer senin gibidir.Göğü yardıma çağırandır.Berekettir. Kaderdir.Ve tohuma durduğunda sevinçlidir. Senin gibidir işte.Çünkü sen, ölümü elmanın çekirdeğini taşıdığı gibi taşırsın içinde.Hayatı
Gök dua edecek sana.
Çünkü gök senin gibidir.
Adle boyun eğmiştir.
Yağmura ve kara, sise ve doluya boyun eğmiştir.
Razıdır gök. Rızalıktır. Senin gibidir işte.
Çünkü sen, bir çift somunu koltuğunun altına alıp eve dönen baba nasılsa öylesin. Dünyaya dalgın bakıp iç geçiren o ihtiyar nasılsa öyle.
Yer dua edecek sana.
Çünkü yer senin gibidir.
Göğü yardıma çağırandır.
Berekettir. Kaderdir.
Ve tohuma durduğunda sevinçlidir. Senin gibidir işte.
Çünkü sen, ölümü elmanın çekirdeğini taşıdığı gibi taşırsın içinde.
Hayatı elmanın çekirdeğini taşıdığı gibi…
Su dua edecek sana.
Çünkü su senin gibidir.
Üç yudumda ferahlıktır.
Çarpa çarpa tüm kayalara kendine bir yol bulandır.
Ve nice hayatlar saklamaktadır içinde ve nice ölümler. Senin gibidir işte.
Çünkü sen ite çakala karşı yârin kapısını beklerken su gibisin.
Ve su gibisin yâr için geçip giderken bu dünyadan.
Seni tarihçiler bir toplam içinde yazacaklar.
“Şu kadar” diyerek bir sayıya dâhil edecekler seni.
Sen sayıya sığmayacaksın. Tarihe sığmayacaksın.
Cüzdanına sığdırdığın nice dünyadır bilmeyecekler.
Ve bilmeyecekler dağa bakarken kurduğun düşleri.
Düşlerini bilmeyecekler.
“Dönüşte sımsıkı sarılmak” diyeceksin fısıldayarak, bilmeyecekler.
Dönersen sarılacaksın.
“Dönüşte içime çekmek” diyeceksin içinden, bilmeyecekler.
Dönersen içine çekeceksin.
O koku sarhoş edecek seni. Bilmeyecekler işte.
Ve bilmeyecekler, gözünün gördüğü hiçbir şeyden korkun olmadığını.
Seni şairler süslü cümlelerle, acayip imgelerle anacaklar.
Vurulup düşmene ağıtlar yakacaklar.
Vurup geçmene destanlar dizecekler.
Alkışlayacaklar seni ve alkışlatacaklar kendilerini.
Sen şiire sığmayacaksın.
Tarihe sığmayacaksın sen.
Sığmayacaksın hiçbir hesaba.
Hesabın olmayacak çünkü.
İte çakala karşı yârin kapısını…
Dünyaya karşı dünyayı
Ve göğü ve yeri ve suyu bekleyeceksin.
Bulgur pilavı yiyip Mesnevi okuyarak dolaşacaksın tüm kıtaları.
Hamzaname, Battal Gazi Destanı ve sair şeylerden yapacaklar seni.
Geri çekilmemekten ve geri durmamaktan ve atılmaktan ve naradan yapacaklar.
Mızraklı İlmihal’den ve İmam-ı Azam’ın yapıldığı şey neyse ondan yapacaklar.
Sığacaksan, sığınacaksan bir Fetih Suresi yetecek sana:
İnna fetahna leke fethen mubina
Ve yensurekellahu nasran aziza
#Destan
#Zafer
