Bayram ve birkaç diğer not

04:004/06/2019, Salı
G: 4/06/2019, Salı
İsmail Kılıçarslan

Bayramınız mübarek olsun. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.Biliyorum ki sizler, bayramı “bayram gibi” yaşamanın ne demek olduğunu bilen, güzel insanlarsınız. Ama yine de ben bir iki yere temas edeyim.Müslümanlar için bayram, sevinç günleri olmasının yanı sıra “sosyal tedaviler için zemin” günleridir de aynı zamanda.Bayram “küslerin barışması, toplumsal birlikteliğin ihyası” gibi hususlar yerine getirildiğinde bayram olur. Bunu bir an olsun unutmamak lazım.Diğer yandan bayramlar,

Bayramınız mübarek olsun. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.



Biliyorum ki sizler, bayramı “bayram gibi” yaşamanın ne demek olduğunu bilen, güzel insanlarsınız. Ama yine de ben bir iki yere temas edeyim.

Müslümanlar için bayram, sevinç günleri olmasının yanı sıra “sosyal tedaviler için zemin” günleridir de aynı zamanda.

Bayram “küslerin barışması, toplumsal birlikteliğin ihyası” gibi hususlar yerine getirildiğinde bayram olur. Bunu bir an olsun unutmamak lazım.

Diğer yandan bayramlar, modern zamanların tanımlamasını kullanalım, “sınıflar arası eşitsizlikle mücadele” günleri olarak da kutlanır.

Muazzam bir yerleşiklikle “zekât günlerini” Ramazan’a denk getiren Müslümanlar, ayrıca Ramazan Bayramı’na mahsus fitreleriyle “bu eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına” katkı sağlarlar. Hedef, “çocuğuna bayramlık alamayan insan” kalmamasıdır. Ve bu, kabul edelim, şahane bir hedeftir.

Bayramınız mübarek olsun. Sevindirdiğiniz insan çok olsun. Sizi sevindiren çok olsun.

Gelelim, “birkaç diğer not” kısmına.

İlk notum şöyle.

Bir süre önce Aile Bakanlığı’nın “süresiz nafaka” düzenine son verecek bir kanuni düzenlemede sona gelindiğini duyurmuştum. Düzenlemede nafaka süresi için “beş yıl”, “evli kalınan süre” ve “evli kalınan sürenin yarısı” gibi üç alternatif konuşulmuş. Bana alternatiflerin üçü de makul geldi.

Buradan etkili kadın örgütlerimize açık bir çağrı yapmak isterim. Bu düzenlemeye koyduğunuz, koyacağınız şerhleri artık bir hitama erdirin lütfen de şu “süresiz nafaka mağduriyeti” olması gerektiği yere, tarihin çöplüğüne gitsin.

Diğer yandan yine boşanmaların başat meselesi olan “çocuk velayeti” derdinde de “baba lehine” bazı yasal düzenlemeler yapılıyormuş. “Çocukları babalarından ayırma fikri”ne dayalı mevcut düzenlemenin yumuşayacağı konuşuluyor. Bu iyi, hem de çok iyi.

Bir not daha…

Zaman zaman gündeme gelen “küçük yaşta evlilik yüzünden hapis yatan mağdurlar” meselesinde gerçek rakam söylenildiği gibi 3.000 ya da 8.000 değil. 300 civarında hapis yatan insan var ve bu mağdurların durumu da çok yakında çözülecek gibi duruyor. Tabii, mahkemeleri devam edenlerin de…

Adalet Bakanlığı bu konuda titiz bir çalışma yürütmüş. “45 yaşındaki bir adamın 15 yaşında bir kızla evlenmesi” gibi durumları elbette kapsamıyor düzenleme. O bambaşka bir mesele zira. İlgili düzenleme yaşları birbirine yakın, “gerçek evlilik bağı ile birbirine bağlı” mağdurlar için olacakmış.

Bu da güzel haber bence…

Aslında geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı “yargı reformu” paketini sonraki yazımda uzun uzun ele almak istiyorum. Ancak beni çok memnun eden bir reformdan bahsederek bitirmek isterim yazımı. “Savcı ve hâkim yardımcılıkları düzenlemesi” uzun süredir gördüğüm en umut verici reform. Tecrübeli hâkim ve savcıların yanında “pişecek” yardımcıların mesleğe tamamen hazır olarak başlamaları az şey değildir.

Dediğim gibi, bunu ve diğer reformları uzun uzun yazayım inşallah.

Tekraren, bayramınız mübarek olsun.

#Ramazan Bayramı