Sesleri çok çıkar... Devlet politikalarını eleştirir, ota moka karışırlar!...Zira eski Türkiye’nin ‘Oligarklar Kulübü’dür TÜSİAD...Darbe ve ekonomik kriz dönemlerinde ülke ve halk kaybeder, ama bunlar her defasında krizleri lehlerine çevirmeyi bildiler... Herkes kaybederken bunlar hep kazandılar...Sabıkaları da kabarıktır ayrıca...1979’da Ecevit hükümetini yıpratmak amacıyla gazete ve dergilere milyonlarca liralık ilan verdiler...1980’de cuntacıların yanında yer aldılar... Herkes zarar görürken
Sesleri çok çıkar... Devlet politikalarını eleştirir, ota moka karışırlar!...
Zira eski Türkiye’nin ‘Oligarklar Kulübü’dür TÜSİAD...
Darbe ve ekonomik kriz dönemlerinde ülke ve halk kaybeder, ama bunlar her defasında krizleri lehlerine çevirmeyi bildiler... Herkes kaybederken bunlar hep kazandılar...
Sabıkaları da kabarıktır ayrıca...
1979’da Ecevit hükümetini yıpratmak amacıyla gazete ve dergilere milyonlarca liralık ilan verdiler...
1980’de cuntacıların yanında yer aldılar... Herkes zarar görürken bunlar yırttı...
28 Şubat’ta ‘post modern işadamı’ oldular, sonrasında ülke iflas etti, bunlar sermayelerine ‘balans ayarı’ çekip yine kazandılar...
AK Parti iktidara geldi, ülke ekonomisiyle birlikte daha da büyüdüler...
Ama köylünün, çobanın, makarnacının desteklediği AK Parti’den asla memnun kalmadılar...
Zira AK Parti döneminde sermayeyi Anadolu ile paylaşmak zorunda kaldılar...
Ee, ne de olsa oligarklar kulübüydü..., Pastayı halk ile paylaşılmayı kabullenemediler bir türlü...
İcabında başbakanı pijamayla karşılayabilecek kadar fütursuz oligarkın onuru kırıldı neticede...
Uluslararası sermaye ile işbirliği içinde oldukları için çok güçlüydüler ‘Eski Türkiye’de!...
2007’de, AK Parti giderse (katbekat büyümüş) sermayeyi bir çırpıda cebe indirebiliriz diye heveslendiler... Ama halk iradesine sahip çıktı, bunların hevesleri kursaklarında kaldı...
2008’de küresel krizden korkup kendi popolarını sağlama almak için hükümete IMF ile anlaşması yönünde baskı yaptılar... Ama iktidar anlaşmayı imzalamadı, IMF’den borç almadı ve ülke kazandı...
Gezi Olayları’nda bir daha heveslendiler... O da tutmadı...
17-25 Aralık kumpasında tarafsız kalmaları imkansızdı... Paralel, dik, asimetrik, ihanet falan dinlemediler... Zira merkezi ABD olan bir operasyona hayır diyecek halleri yoktu...
O yüzden bugün de başkanları çıkıp şöyle diyebiliyor; ‘Ortada paralel devlet göremiyorum...’
(Dışarıdan bakman gerekiyor başganım!... İçinde olursan göremezsin tabii!...)
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer ayrıca; ‘Muhatabımız Cumhurbaşkanı değil, Başbakan’dır...’ dedi...
Erdoğan; ‘Artık başka muhatap bulurlar!...’ karşılığını vererek resti çekti...
Son noktayı da Davutoğlu koydu!... 22 Ocak’taki TÜSİAD Genel Kurul davetini reddetti...
Böylece TÜSİAD’ın Dernekler Masası, İstanbul İl Müdürlüğü’nden başka muhatabı kalmadı...
Her dernek gibi.. Bizim ‘Kel’aynaklar Derneği’nin muhatap olduğu gibi!...
Aslında biz herkesi muhatap alıyoruz...
Şöyle birkaç bakanı ‘Kel’aynaklar Derneği’mizin genel kuruluna davet etmek istiyoruz...
Neden olmasın canım, bizim başımız kel mi?!...
Twitter.com/hikmetgenc
#TÜSİAD
#Ecevit
#28 Şubat
#AK Parti
