Suriyelilere belli şartlar altında vatandaşlık verilmesi gerektiğini söylemişti:
“Evet biz o mağdur, o mazlum kardeşlerimize bu ülkede inşallah hükümetimizin ortak çalışmasıyla vatandaşlık vereceğiz...” demişti Erdoğan...
Kızılca kıyamet koparttılar...
'Faşizme karşı' ulusalcı kesim direnişe geçti...
Beyaz Türkler 'zenci istemezük' dediler...
Vay efendim Türk vatandaşlığı o kadar kolay mıymış?.. Bu iş bu kadar basit miymiş?.. (Başta CHP.., Sosyal demokratlar ya.., o yüzden belki de!..)
Kılıçdaroğlu da 'sen nasıl vatandaşlık verirsin?!' diye sormuştu... (Seçim vaatlerinden biri de Suriyelileri göndermekti netekim!..)
O zaman anlatmıştık...
Neden?.. Bunlar uzaylı mı?!..
Yahu bu Suriyeliler bizim akrabalarımız değil mi?..
Bunlarla yüzlerce yıl bir arada yaşamadık mı, Osmanlı vatandaşı olarak?..
Anlamadı kaşalotlar!..
Kapasite, kalibre, vizyon meselesi...
Erdoğan ufuklara bakarken, burnunun dibini dahi göremeyen zottiriklerden mebzul miktarda mevcut maalesef... ('Zottirik' ne mi demek?.. Bilmiyorum.., öyle derler işte!..)
Biz, insani vazifemizi yaptık...
Can havliyle bize sığınan insanlara kardeşlerimize kucak açtık...
Muhacirlerin Ensar'ı olduk...
En zor zamanlarında hem devlet hem vatandaşlar olarak yanlarında durduk...
Türkiye'de çocuğu doğanlar oldu.., Okuyanları, iyi kötü çalışanları var...
En basit işlerde çalışan bir çok doktor, mühendis, avukat, sanatçı vs, Suriyeli var...
(Apple'ın kurucusu Steve Jobs da Suriyeli bir göçmen çocuğuydu, hatırlatalım dedik...)
Türkiye'deki soydaşlarıyla evlenenleri var...
Kamplarda, şehirlerde yaşayanları var...
Bir çoğu Türkçe konuşabiliyor... Türkiye'yi seviyorlar...
Şimdi soruyorum...
Köylerini, şehirlerini, topraklarını terk etmek zorunda kalmış, onca zaman Türkiye'de yaşamış, ekmeğimizi paylaştığımız bu insanlara belirli şartlarda vatandaşlık versek n'olur?..
Dedik ya, Erdoğan çok uzaklara bakarken bazıları burnunun dibini dahi göremiyor... (Suriye'de Fırat Kalkanı harekatı devam ederken, ve dahi hemen ardından Musul harekatı tartışılırken 'Lozan' hatırlatması yapan Erdoğan'a 'Ne gereği vardı canım, nerden çıktı şimdi bu Lozan?..' diye soran dingiller var...)
Hasılıkelam, Suriyelilere vatandaşlık imkanı tanısak n'olur?..
Fırat Kalkanı harekatı devam ediyor... Sınırımız boyunca geniş bir güvenli bölge oluşturuluyor...
20 bin Suriyeli Cerablus ve civarındaki bölgelere dönüş yaptı...
Sonuçta hepsi topraklarına dönmek istiyor...
Şimdi bir de şöyle soralım...
Vatandaşlık verdiğimiz Suriyeliler topraklarına dönse n'olur?..
“Lozan da nerden çıktı, Lozan'ıma dokunma” diyenler anlarlar mı bilmem...
Lakin 1938'deki Hatay Devlet Başkanı Tayfur Sökmen'i araştırsınlar...
Olmadı, Fransızlara sorsunlar...
Bu arada hala anlamadıysanız, Lozan'ı da İngilizlere sorun!...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.