|
Geyikler var ama geyik muhabbeti değil!

İsmine "Family" ibaresini ekleyen ve sürekli film gösteren bir kanalda önceki gün üst üste üç tane Noel konulu filme rastladım. Ren geyikleri o filmden bu filme uçakoşuştura dolaşıyordu. Benzer bir durum Türkçe yayın yapan yabancı çocuk kanallarında da bezginlik verecek bir kıvamda yaşanıyor. Alışveriş merkezleri çuvallarla para harcayarak her taraflarını Noel süsleriyle bezediler. Etrafta üç kuruş yevmiye karşılığında adam akıllı benzetilmiş, hem takma sakallı, hem takma göbekli kara kuru Noel Baba''lar dolaşıyor. Memleketin orman fazlası varmış gibi habire çamlar devriliyor. Onların süslenmeleri konusu da irili ufaklı kırtasiyecileri, ıvır zıvıra da yeri olan devasa süpermarketleri geriyor. Hindiler en cıbıl halleriyle sallandırılmaya başlandı bile şarküteri vitrinlerinde. Fındık fıstıkçılarla, rakı votkacılar kapıda dizili vaziyetteki müşteriye mal yetiştirme telaşında… Yılbaşı balosu için elbise bakanlar, karlı bir yerde otel ayarlamaya çalışanlar, havai fişeği gelenler, bunlara parası yetmeyip de televizyonların yılbaşı programlarından kendilerine eğlence arayanlar, vs…

Ne oluyoruz yahu?

Bu memlekette eskiden de yılbaşı kutlanırdı, tamam. Börekler yapılır, elma portakal alınır, tombalalar hazırlanır, televizyonun karşısına geçilirdi, biliyoruz. Giden bir yılın hikâyesini dinlemeyi, gelen yeni yılın çuvalında getirdiği taze umutlarla heyecanlanmayı da (aşırı demode bulmakla birlikte) kabul ediyoruz diyelim hadi. Ekranlarda nadiren dış kaynaklı Noel Baba görüntüleri yer alır, yabancı film ve dizilerde Noel kutlamaları, hindi dilimlenmeleri filan gözümüze çarpardı, ona da tamam.

Peki, nedir mesele? Mesele şu; bu ülkede Ahmet amcalardan Ayşe teyzelere varıncaya kadar bir kısım ahalinin aniden Noel kutlamaya başlamış olması… Sosyal hadiseler karmaşıktır karmaşık olmasına; ama bazı durumlar vardır ki onları kavramak için allame olmanıza falan gerek yoktur. Bir toplumun geleneklerinin öyle üç beş yılda oluşamayacağını hemen herkes rahatlıkla akıl edebilir. Peki bundan on yıl öncesine kadar, binde bir ölçeğindeki küçük bir elit kesim dışında hiç olmayan bu alametler nasıl olup üç beş yıl içinde bu kadar yaygın ve bunaltıcı biçimde ''gelenek''leşiverdi? Cevap basit; bu men Dakka duka hadisesi, içinde televizyonun, internetin, reklamın, ticaretin de bulunduğu geniş tanımlı bir medyanın marifetiyle gerçekleşti.

Medyanın dolaşıma soktuğu yeni yaşama alışkanlıkları, zihinsel tekâmül konusunda her geçen gün zayıflayan bizim gibi toplumlar için öldürücü darbeler üretiyor. Bizimle kültürel anlamda en ufak bir ilgisi olmayan, tümüyle yabancı olduğumuz kimi kültürel davranışlar, düne kadar hiçbirimizin aklına gelmeyecek bir hızla "geleneğimiz" haline geliverdiler.

İnancım gereği ben kökünden karşıyım bu Noel ıvır zıvırına… Madem hadise bir furya şeklini aldı, benim gibi inananların da bu Noel bulamacına ucundan köşesinden dahi bulaşmayı zul addetmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama meseleye böyle bakmayanların da en azından sosyolojik olarak itiraz etmeleri gerekmez mi medya marifetiyle toplumsal hayatımıza böyle yabancı gelenekler iliştirilmesine. Sağlıklı değil çünkü bu! Tarih aklıselimle açıklayamaz bunu. Düşünün 2000''lere kadar bu topraklarda Noel kutlandığına dair kayda değer bir bulgu yok, 2000''lerden sonra bir bakıyorsunuz Noel adeta milli bir bayram…

Tarihçilerin "zoka" kavramını tarih literatürüne bir temel kavram olarak sokmaları şart artık!

14 yıl önce
Geyikler var ama geyik muhabbeti değil!
Bir garip iş
İktidar ve Şehir Üniversitesi meselesi
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?