Ak Partili Nesrin Hanım, “Erkeklerin giderek daha doyumsuz, maneviyatı daha düşük, aldırmaz, ilgisiz, şefkatsiz olduğunu, çocukların tekinsiz ve gözü aç hale geldiğini, bunun kadınları zora soktuğunu” söylüyormuş. “Biz kadınlara ‘bu erkekleri ve çocukları yola getireceğiz, bizim camiamızda erkekler evine ekmek götürür, karısının kızının ihtiyaçlarını karşılar. Aile birliğinizi sağlarız. Hem dışarıya karşı seni ve çocuklarını koruyup kollayacak kadar güçlü, hem de evin içinde şefkat ve merhamet gösterecek kadar muhlis bir adam haline getiririz’ diyoruz. İşse iş, Allah korkusuysa Allah korkusu… Bir kadın daha ne ister?” diye vurguluyormuş.
Sevda Karaca’nın naklettiğine göre, Ak Partili Nesrin Hanım, şiddetin arttığını kabullenmekle birlikte ilave ediyormuş: “Benim mıntıkamda hiçbir erkek bizim kadınımıza el kaldıramaz. Bize rağmen kaldırırsa onu kahveye giremez duruma getiririz”... Nesrin Hanım, ayrıca erkeklerin işini, sosyal ağlarını parti sayesinde elde ettikleri için kadınların sözlerinden çıkamayacağını, bu durumu bilen kadınların bir nevi kumanda merkezinde olduklarını anlatmış.
“Ak Partili Nesrin Hanım” dediği kişiyle diyaloglarından yola çıkarak, bunlara kendi yorumlarını da katarak şunları yazıyor Sevda Karaca: “Engelli ve sürekli hastalığı olan yakınına bakmak gibi zaten ‘kadın işi’ olarak yapılan iş için; dul olduğu için; engelli olmasa da kendi çocuğuna koruyucu aile olarak bakmak için ödenen nakit yardım, okula giden çocuklar için anneye ödenen şartlı nakit transferleri… Evet, bunlar muhafazakâr, cinsiyetçi işbölümünü pekiştiriyor, ama aynı zamanda karşılıksız kadın emeğine değer vermek olarak da sunuluyor. Nesrin bu konuda çok açık; ‘başka partiye oy verse bunların elinden gideceğini her kadın bilir.’ Nesrin’e göre AKP kadınları güçsüzleştirmiyor, aksine güçlendiriyor. ‘Mukabele’ ya da ‘okuma’ toplantılarının sadece dini değerleri yaygınlaştıran pratikler olmadığını anlatıyor: ‘mukabeleye gidiyorum diye evden çıkamayacak tek bir kadın bile yok bizim memlekette. Üstelik her türlü derdin konuşulduğu, kadınların akıl hocalarıyla buluştuğu yerler oralar. Ailesi, çoluğu çocuğu, işi gücü, okulu, hastanesi ile ilgili her türlü meselede çözüm bulduğu yerler…
Kadınların AKP’ye sadece bir paket makarna, kısıtlı sosyal yardımlar vs nedeniyle oy verdiğini düşünmek kadınların gündelik hayata değen politika taleplerini ve politik akıllarını küçümsemek anlamına gelir. Görünen o ki kadınlar yerelde iktidar ile zımni gündelik anlaşmalar yapıyor, politikanın en basit işlevini yani gündelik hayatın biçimlendirilmesi işlevini yerine getirmesini bekliyorlar.”