|
19 Mayıs’a 10 gün kala…

Bizde biraz da takıntı hâline geldi… İdeolojik açıdan ve işin siyasi boyutuyla; 1. Devletin, 2. Hükûmetin, 3. Muhalefetin, 4. Yerel Yönetimlerin gençlik konusunda bir ‘
konumlanma
’ belgeleri, ‘
strateji
’ belgeleri, ‘
politika
’ belgeleri, ‘
eylem
’ planları var mı? Bunlar ölçülüyor mu? İyileştiriliyor mu?..
Önümüz
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı…
Üç önemli, ülkemiz için temel teşkil eden kavram bir arada: Atatürk, gençlik, spor…
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayalım dedik… Hükûmetin, yani
Gençlik ve Spor Bakanlığ
ı’nın;
AK Parti’
nin, yani iktidar partisinin;
CHP’nin
, yani ana muhalefet partisinin;
İBB
örneğinde yerel yönetimin neler planladığını anlamak için web sitelerine bir göz attık…
İletişimde, yukarıda ifade ettiğimiz dört planlama belgesinin dışında özenle takip edilmesi gereken üç aşama daha vardır:
Öncesi, sırası, sonrası…

19 Mayıs’a 10 gün var… Web sitelerini incelediğimiz mercilerin hiçbirinde tık yok… Ne konumlanma ne ideolojik yaklaşım ne politika adımları ne de planlanan aksiyonlar… Hiçbiri yok…

O gün geldiğinde beyanatlarla işi geçiştirecek gibi görünüyorlar… Ya da iki konser, üç sporcu kabulü, belki bir miting…

AK Parti’nin web sitesi tertemiz… Gençlik kolları da bir şey öngörmemiş… CHP Gençlik Kolları sayfasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun sağ yumruk havada kocaman bir fotoğrafı var… Şubat 2023’ten kalma… Altında da “En çok sen yakışırsın” sloganı…

İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün sayfasında “19 Mayıs” diye arama yapıldığında iki tane haber çıkıyor 2023’ten kalma; gerisi daha da eski…

Peki, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın web sitesinde ne var? Muhteşem(!) bir proje var: “Temsilci Genç”… 81 ilimiz ile Azerbaycan ve KKTC’den bir kadın bir erkek olmak üzere 2’şer genç projeye seçilmiş. 12-21 Mayıs arasında düzenlenecek program kapsamında (ki ne olduğunu göremedik) bu gençler, millî mücadele tarihimizde çok önemli bir yere sahip olan Samsun, Amasya ve Sivas illerini ziyaret ederek millî mücadele ruhunu yerinde müşahede etme fırsatı bulacaklarmış. Ayrıca Ankara’daki 19 Mayıs kutlamalarına katılacak ve devlet büyüklerince de kabul edileceklermiş.

Karanlık, hayattaki, insan ve toplum psikolojisindeki en vahim durumdur… Eğer tüm bu kurumların 19 Mayıs için planlanmış, uygulanmaya başlamış başka işleri, projeleri var da duyurmayı beceremiyorlarsa, karanlığı aydınlatamıyorlarsa vah vah! Artık çok geç… Eğer kendinizi anlatmazsanız hiçbir şey yapmamış olmakla eşdeğerdedir…

Hakeza zaten planlamamış, bu gördüklerimizden ve her yıl tekrarlanan standart hareketlerden ibaretse tasavvurları, o zaman üç kere vah!

Gazi Mustafa Kemal Paşa
, 15 Ekim 1927’de başlayıp, 6 gün süren bir okumayla Meclise sunduğu “Nutuk” adlı eserini (Kaynak Yayınları, 2015, s.666) şu ifadeyle sonlandırıyordu:

“Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.”

Ülke çapında topyekûn yeri göğü inleteceğimiz, dünyaya örnek teşkil edeceğimiz, millî bağımsızlık ve bölünmez bütünlüğümüzün altını kalın kalın çizeceğimiz, gençlerimizle aynı dilde konuşacağımız ve onların ülkenin gelecek tasarımının esenlik içinde bir parçası hâline gelmelerini sağlayacağımız 19 Mayıs’ları bir gün idrak ederiz inşallah.

Ortada Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız için büyük bir fırsat var. Hatırlatalım dedik… Bu arada yukarıdaki mercilerce dört başı mamur hazırlanmış strateji, taktik ve planlama varsa, web sitelerinde yer almışsa ve bunu görmemişsek, lütfen bize iletsinler… Hem yayınlayalım hem de özrümüzü dileyelim…

Günün sözü

‘‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”

Mehmet Âkif Ersoy

Gözümüze takılanlar…

İğne yetmez, direkt çuvaldızla işe koyulmak gerek… Reklamcılar Platformu, “Sektör Durum Tespit Raporu”nu yayınlamış. Türkiye’deki ajans çalışanlarıyla (ki böylece en fazla yaratıcılık ödülü almış ajanslar listesindeki ilk 10 ajansın tamamına, ilk 20 ajansın da 16’sına ulaşılmış) görüşülerek sonuçlandırılan ankete göre; sektördeki en büyük sorunlar şöyle sıralanmış: 1. Düşük maaşlar, 2. Fazla mesai, 3. Sektörün itibarsızlaşması, 4. Çalışanların değer görmemesi, 5. Temel işçi haklarına saygı gösterilmemesi. Araştırmada, reklam çalışanlarının medya ve reklam yatırımlarını %120 büyütmeyi başardığını tespit eden Reklamcılar Derneği’nin “Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2023 Raporu”na da değinilerek aradaki uçurumun altı çizilmiş. TÜİK verisine göre nüfusun %52,7’si mutlu olan ülkemizde reklamcıların yalnızca %14,3’ü mutlu olduğunu söylemiş.

Dondurma markası Algida, Türkiye’nin ilk Mutluluk Müzesi’ni açmış. Müze, 8 Mayıs’a kadar İstanbul Kanyon’da gezilebiliyormuş (Işıl Alakuş Kavaklı, Golin). Çamaşır deterjanı ve yumuşatıcısı markası Yumoş, sakura (kiraz çiçeği) kokulu ürününü tanıtmak için Kanyon metro girişinde 9 Mayıs’a kadar gezilebilecek “Yumoş Sakura Tüneli”ni konuşlandırmış. Markaların tanınma ve beğenilerini artırmak, neticede de arzulanan satış hedefine ulaşmak için devreye aldıkları bu iletişim aksiyonlarının ortak bir noktası var; duyulara ve elbette ki duygulara hitap etmek. Hedef kitle ile kalıcı bir ilişki tesis etmek isteyen firmalar için bu olmazsa olmazdır. Ancak, unutulmamalıdır ki; başarı, tek seferlik aksiyonların ötesinde uzun vadeli çabayı gerektirir.

Hepsiburada, kullanıcılarından gelen ürün yorumlarından yapay zekâ aracılığıyla şarkılar bestelemiş. “Haftanın Yorumu” olarak sosyal medyadan paylaşılacak içerikler, daha sonra bir albümde toplanacakmış (Ercan Arslan, Ünite). Eğlenceli ve merak uyandırıcı bu iletişim aksiyonu, dikkat edilmesi için sık sık uyardığımız ‘ilginçlik’ ögesine dayanır. Bir başka deyişle ‘medyada görünürlüğe’ (publicity) hizmet eder. Ancak, markanın itibarına katma değer sağlamasını beklemek hata olur. Emek, zaman ve para kaybı yaşamamak isteyen markaların ilginçlik ögesi karşısında temkinli davranmaları tavsiye olunur.

#19 Mayıs
#Siyaset
#Ali Saydam
11 gün önce
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Ekonomik kalkınmada nitelikli işgücünün rolü
Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’nin kamu personeline yansıması (2)
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…(3)
Devletsizlik ve ulussuzluk
Yasa ve toplumsal meşruiyet: 28 Şubat