Yeni Şafak

Savunma sanayii hamlesi ve Benoit Hipotezi

01:0027/01/2021, Çarşamba
G: 26/01/2021, Salı
Ahmet Ulusoy

Benoit 1973 yılında yazdığı eserdesavunma harcamaları ile büyüme arasında doğrusalbir ilişkiolduğunu ülke verilerinden hareketle ortaya koymuştur. Bu teori iktisat literatüründe“Benoit Hipotezi”olarak yer bulmuştur.Benoit Hipotezi'ni test eden çalışmaların çoğundagelişmiş ülkelerde savunma harcamalarının ekonomik büyümeyi pozitif, gelişmekte olan ülkelerde ise negatifetkilediği bulgularına ulaşılmıştır.Bu yazıda; Türkiye’de savunma harcamalarının ekonomik gelişmeye-büyümeye katkısı (Benoit Hipotezi)

Benoit 1973 yılında yazdığı eserde savunma harcamaları ile büyüme arasında doğrusalbir ilişki olduğunu ülke verilerinden hareketle ortaya koymuştur. Bu teori iktisat literatüründe “Benoit Hipotezi” olarak yer bulmuştur.
Benoit Hipotezi'ni test eden çalışmaların çoğunda gelişmiş ülkelerde savunma harcamalarının ekonomik büyümeyi pozitif, gelişmekte olan ülkelerde ise negatif etkilediği bulgularına ulaşılmıştır.

Bu yazıda; Türkiye’de savunma harcamalarının ekonomik gelişmeye-büyümeye katkısı (Benoit Hipotezi) değerlendirilecektir.

**

Benoit’in çalışmasını yaptığı dönemde tüm dünyada savunma harcamaları ülke ekonomileri için önemli bir büyüklük ifade ediyordu. Şöyle ki; 1960’lı yıllarda dünya GSYH’nin yaklaşık yüzde 5,5’i savunma harcamalarına ayrılıyordu. Bu kaynaklar aynı zamanda devlet bütçesinin yüzde 20’sinden fazlaydı.
Savunma harcamalarının GSYH içindeki payı soğuk savaşın da sona ermesiyle birlikte azalmış, 2010 yılında yüzde 2,4’lere kadar gerilemiştir. Devlet bütçesi içindeki payı da benzer şekilde yüzde 9 seviyesine kadar düşmüştür.

Dünyada hızlı ekonomik büyüme trendi devam ederken, soğuk savaşın bitmesi, çatışmaların azalması, küresel barış çabaları, dünyada kısmi güvenliğin sağlanması savunma harcamalarını sınırlı düzeyde tutmuştur.

Dünyadaki eğilim ülkemiz için de geçerlidir. Şöyle ki; 1970’li yıllarda dünya ortalamasının üzerinde olan savunma harcamalarının GSYH’ye oranı 2000’li yıllardan sonra ciddi bir azalış göstermiştir. Ancak azalış trendine rağmen, Türkiye’de savunma harcamalarının GSYH içindeki payı NATO ülkelerinin ve dünya ortalamasının üzerindedir.
Türkiye’nin yaşadığı terör tehdidi ve jeopolitik konumundan kaynaklı dış tehditler savunma harcamalarının nispeten yüksek seviyelerde seyretme nedenidir.

**

Benoit hipotezi çerçevesinde savunma sanayii ihracat ve ithalatının ekonomik büyümeye olumlu ya da olumsuz etkisini açıklamakta yardımcı olacaktır.
Türkiye önemli bir silah ithalatçısı: 1980-2000 yılları arasında dünyada en çok silah ithal eden 5. ülkeyiz. 2000-2019 yılları arasında ise en çok silah ithal eden 10. ülke olmuşuz.
İhracata baktığımızda; 1980-2000 döneminde silah ihracatı yok denecek kadar azdır. 2000-2009 yılları arasında dünyada en çok silah ihraç eden 25. ülke, 2010-2015 yılları arasında 17. ülke ve 2019 yılında 13. ülke olmuşuz (Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü – SIPRI verileri).
Yani, 2000’li yıllara kadar silah ithalatı ile ihracatı arasındaki makas çok açıktır. Ancak, 2000’li yılların başından itibaren silah ihracatında ciddi bir artış görülmektedir.

**

SASAD (Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği) raporlarına göre 2012 yılında savunma sanayi ihracatımız 1 milyar 262 milyon dolar iken, ithalatımız 1 milyar 409 milyon dolardır. 2019 yılında ihracatımız 3 milyar 068 milyon dolar olurken, ithalatımız 3 milyar 88 milyon dolar olmuştur.
Dolayısıyla dünya savunma sanayii ihracatındaki payımızın artışı yanında ihracat-ithalat farkı da kapanmıştır. Hatta bazı yıllar savunma sanayii ihracatımızın ithalatımızı geçtiği dahi görülmektedir.
Savunma sanayii ihracatındaki gelişme pozitif dışsallıklar sayesinde (teknolojik gelişmeler, diğer endüstrilerle olan bağlantısı) ihracatı artırarak doğrudan ekonomik büyümeye ve istihdama ivme kazandıracaktır.

Gelişmiş ülkeler savunma sanayileri için ürettikleri teknolojiyi diğer sektörlerde kullanarak bugünkü gelişmişlik düzeylerini yakalamışlardır. İlk bilgisayarın NASA’da kullanıldığını hatırlayalım.

**

Savunma sanayiindeki gelişme ekonomik katkının ötesinde tamamen Türk insanının ürettiği İHA ve SİHA’lar gibi ileri teknolojilerle donatılan yerli silahların gurur verici varlığını da ifade etmektedir.
Yüksek teknolojili savunma sanayii ihracatı yapmak ekonomik anlamın ötesinde büyük bir prestij ve politik güç gösterisidir de.

1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında silah ambargosu uygulanan, ithal ettiği silahların terörle mücadelede kullanılmasına izin verilmeyen, ithal ettiği İHA’ları yazılım ve donanım bağımlılığı dolayısıyla terörle mücadelede etkin kullanamayan bir Türkiye geçmişte kalmıştır

Karabağ’da kullanılan SİHA’ların savaşın çehresini değiştirmesi Türkiye’nin yakaladığı teknolojik gelişme seviyesini gösterme noktasında çok anlamlıdır.

**

Son dönemdeki savunma sanayii ihracatının hem birim (genel ihracat kg. değeri 1,10 dolarken savunma sanayii birim değeri 63 dolara çıkmıştır) hem de toplam değer olarak artması ileri teknoloji ürünlerine ve gelişmeye katkı yapacaktır.
Sonuç olarak; Türkiye’de savunma harcamalarının Benoit Hipotezi'nde belirtilen pozitif büyüme etkileşimine evrilmekte olduğu net olarak söylenebilir.
#Savunma sanayii
#Benoit Hipotezi
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.