Ne harika bir dünya!

04:002/02/2020, Pazar
G: 2/02/2020, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Trump “Yüzyılın Anlaşması” diye paketlediği sözde Filistin Barış Plânı’nı 28 Ocak günü Beyaz Saray’daBinyamin Netanyahuile birlikte ilân etti. Pakette Filistinlilere öz yurtlarında parya muamelesi çekiliyor. Ortada Filistinlileri tatmin edecek bir plân falan yok, provokasyon var. O kadar ki, şimdiye kadar İsrail’in masaya sürdüğü koşullardan bile daha ağırlarına yer verilmiş bulunuyor. 2008’de İsrail BaşbakanıEhud Olmert, Batı Şeria’nın yüzde 93.7’sini Filistinlilere bırakmaya istekliydi. Olmert’in

Trump “
Yüzyılın Anlaşması
” diye paketlediği sözde Filistin Barış Plânı’nı 28 Ocak günü Beyaz Saray’da
Binyamin Netanyahu
ile birlikte ilân etti. Pakette Filistinlilere öz yurtlarında parya muamelesi çekiliyor. Ortada Filistinlileri tatmin edecek bir plân falan yok, provokasyon var. O kadar ki, şimdiye kadar İsrail’in masaya sürdüğü koşullardan bile daha ağırlarına yer verilmiş bulunuyor. 2008’de İsrail Başbakanı
Ehud Olmert
, Batı Şeria’nın yüzde 93.7’sini Filistinlilere bırakmaya istekliydi. Olmert’in yaklaşımı, İsrail tarafından şimdiye kadar Filistinlilere yapılmış en cömert teklif olarak nitelenmişti(!). Trump’ın plânındaysa İsrail Batı Şeria’nın en az yüzde 30’unu ilhâk edebilecek.
Trump’ın sözde barış plânının yapım ekibi, “
İsrail Sağı
”nın en ilhâkçı çizgilerinde hareket etti. Tamamı Amerikan Yahudisi olan ekibin, Trump yönetimine dahil olmadan evvel, İsrail’in yasa dışı yerleşimlerini destekledikleri zaten biliniyordu. Netanyahu ailesiyle çok yakın olan
Jared Kushner
Trump’ın damadı ve Başdanışmanı. İsrail’in ABD Büyükelçisi
David Friedman
ile Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi
Jason Greenblatt
ise Trump’ın şirketlerinin avukatları arasındaydılar.
Trump plânını Beyaz Saray’da tören eşliğinde açıklarken milyarder kumarhane patronu
Sheldon Adelson
ve eşi Miriam en ön saflardaydı. Adelson hem Trump’ın 2016’daki seçim kampanyasının en cömert bağışçıları arasındaydı, hem de İsrail’de Netanyahu’nun en sıkı destekçisiydi. Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararının arkasındaki isim olarak bilinen Adelson, İsrail’de “
Hayom İsrael
” adında ücretsiz dağıtılan günlük gazeteyi de Netanyahu’nun emrine verdi. “
Amerikan Siyonist Organizasyonu(ZOA)
’nın finansörlerinden olan Adelson, “
Las Vegas Review Journal
” gazetesinin de patronu. Adelson’ın Netanyahu aleyhinde açılan yolsuzluk davalarında da adı geçiyor.
Beyaz Saray’daki davetliler arasındaki en coşkulu olanlar ise “
Evanjelik Hıristiyan-Siyonist”
liderler idi. Trump’ın Başkanlığıyla birlikte Hıristiyan-Siyonistler ABD yönetiminde en üst seviyede temsil imkânı buldular. ABD Başkan Yardımcısı
Mike Pence
, Dışişleri Bakanı
Mike Pompeo
tutkulu birer Hıristiyan-Siyonist olarak biliniyorlar. Hıristiyan-Siyonistler için mesele sadece Filistin değil. Nil’den Fırat’a kadar bütün topraklarda İsrail egemen olmalıdır. Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması, “
Golan Tepeleri
”nde İsrail’in ilhâk kararını desteklemesi ve Batı Şeria’da yasa dışı Siyonist yerleşimlerin kalıcı olmalarına yeşil ışık yakması bu büyük plânın sadece bir parçası.
Aslında nihaî aşamada Museviler’i yok etmeyi veya Hıristiyanlaştırmayı içeren Hıristiyan-Siyonist plân
, “İsa Mesih’in ikinci gelişi
” için zemin hazırlamaya odaklı
“kaos planı
”ndan başka bir şey değil. Dikkatli bir bakış, Trump’ı coşkuyla izleyen Hıristiyan-Siyonistlerin salondaki Yahudi davetlilere, şimdilik besledikleri, ancak ileride kesecekleri kurbanlık koyunlar olarak baktıklarını görebilir. Yahudi Siyonistler ise İsrail’in her yaptığını ‘Tanrı’nın işi’ sayarak içselleştirip destekleyen Hıristiyan-Siyonistleri siyaseten “
kullanışlı aptallar
” olarak görüyorlar. Traji-komik bir durum bu.
Törende Netanyahu alaycı bir ifadeyle yapım ekibinin isimlerini sayarak, “
Sayın Başkan, fantastik ekibinizi tebrik ediyorum
” diyordu. Törende aksesuar olarak Arap dünyasından üç de temsilci vardı. Netanyahu Arapları utandıran bu temsilcileri de unutmayarak, “
Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Umman büyükelçileri, sizi burada görmek ne büyük bir zevk
” diyerek büyük alkış alıyordu.
Plânda yer alan haritalar ise adeta bir emlâk broşürünü andırıyor. Ekibin Trump’ın emlâkçı yanına hitap etmeye özen gösterdiği anlaşılıyor. Broşürde Filistinlilere İsrail’in kontrol edeceği ölçekte küçük küçük arsalar lütfedilmiş(!). Törende fon olarak
Louis Armstrong
’ın “
What a Wonderful World
(Ne harika bir dünya)” şarkısı çalıyor imiş. Bu tiyatroda herkes pek mutlu görünüyor. Ne harika bir dünya ama! Bu kepâzeliğin bölgeyi bir ateş çukuruna dönüştüreceğini görmemek için kör olmak mı lazım.
#Yüzyılın Anlaşması
#Donald Trump
#Binyamin Netanyahu
#Yahudilik