Amerikalılar ‘iç savaş hali’ yaşıyorlar!

ABD’de seçimler yaklaşırken gerilim de artıyor. Trump döneminde ABD’de en fazla tartışılan konulardan birisi şiddet yanlısı “Beyaz Irkçı” grupların yükselişiydi. Demokratlar, Trump’ın söylemlerinin Beyaz Irkçı grupları teşvik ettiğini savunuyorlar. Trump ise sözkonusu grupları açıkça kınamaktan kaçınıyor veya yarım ağızla tasvip etmediğini söylüyor. İdeolojik, siyasal, ırksal ve kültürel bölünmeler eşliğinde devam eden tartışmalara bakılacak olur ise ABD’de adı konmamış bir ‘iç savaş’ yaşanıyor. Beyaz Irkçılar ise iç savaş halini içselleştirmiş görünüyorlar.

Geçtiğimiz Cumartesi ABD’nin Kolorado Eyaletinin başkenti Denver’de Beyaz Irkçı bir grup ile Sol bir grup karşı karşıya geldi. Çıkan arbedede Irkçı grup içerisinde yer aldığı söylenen bir kişi öldürüldü. Kendisi de ‘Beyaz Amerikalı’ olan katil zanlısının gösterileri izleyen yerel bir medya ağına bağlı haber ekibini korumak için tutulmuş bir özel güvenlik elemanı olduğu belirtiliyor.

Aslında bu çatışma yeni değil. 12 Ağustos 2017’de Virginia Eyaletinin Charlottesville kentinde yine karşıt gruplar karşı karşıya gelmişti. Beyaz Irkçı bir militan arabasını kalabalığın üzerine sürerek bir kişiyi öldürmüş, 19 kişiyi de yaralamıştı. ABD’nin diğer eyaletlerinde gerçekleşen benzer gösterilerde çıkan çatışmalarda da her iki gruptan hayatını kaybedenler olmuştu.

Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında Beyaz Irkçı grupların terör örgütü mensubu sayılıp sayılmamasına ilişkin tartışmalar da yaşanıyor. Öte yandan Amerikalılar “bireysel silahlanma” konusunda da ikiye ayrılmış bulunuyor. Demokratlar bireysel silahlanmanın ciddi ölçülerde kısıtlanmasını istiyorlar. Cumhuriyetçilerse bireysel silahlanmayı ‘hak’ olarak görüyorlar. Beyaz Irkçı gruplar içinse bireysel silah edinme hakkı diğer her şeyden çok daha önemli. Yerli silah üreticilerinin daha çok Cumhuriyetçi Parti’yi destekledikleri biliniyor.

Yapılan araştırmalara göre ABD’de hem “Beyaz Amerika” söylemiyle faaliyet gösteren milis gruplarının sayısı, hem de buna paralel olarak silah satışları arttı. Son iki yıl içerisinde silah satışlarının neredeyse iki kat artış göstermesi ABD’nin nereye doğru gittiğini gösteriyor. Nitekim Demokrat valilerin yönettiği bazı eyaletlerde “Beyaz Üstünlükçü” milis grupları kamuflaj kıyafetleri ve yarı otomatik tüfekleriyle Kovid salgınıyla mücadele önlemlerini protesto ettiler. Bu eyaletlerden birisi Michigan idi. Michigan’ın Demokrat valisi Gretchen Whitmer ile Trump arasında önlemlerle ilgili sert polemikler yaşanmıştı. Yayımladığı bir tweet’te Trump “Michigan’ı özgürleştirin” demiş ve Vali Whitmer’dan işyerlerini, okulları, kiliseleri açmasını istemişti. Kendilerini “Michigan Özgürlük Milisleri” olarak tanımlayan Trump yanlısı silahlı bir grup ise eyaletin yönetim merkezini işgal girişiminde bulunmuştu.

Geçtiğimiz Perşembe Michigan’da “FBI” ın yürüttüğü operasyonda 13 militan gözaltına alındı. Militanlar “Wolverine Watchmen” adlı milis grubuyla bağlantılıydı. Altısı tutuklanan örgüt üyelerinin seçim öncesinde Vali Whitmer’ı kaçırmayı plânladıkları ortaya çıktı. Örgütün daha başka terör eylemleri planladığı da belirtiliyor. Analizcilere göre bu olaylar seçim sürecini kaosa sürüklemekle ilgili. Demokratlar’a göreyse Trump’ın postayla oy kullanılmasının seçimi Cumhuriyetçiler’den çalmakla ilgili olduğuna dair ithamları bu milis gruplarını kışkırtıyor.

“The Atlantic” dergisinin Kasım 2020 sayısında yer alan bir haber dosyası Kasım seçimlerinin beklendiğinden daha fazla çatışmalı geçeceğinin işaretlerini veriyor. Mike Giglio imzasıyla yayınlanan dosyaya göre Trump yanlısı bir milis örgütünün bünyesinde binlerce eski polis ve eski asker yer alıyor. Haberde, bir kısmı ülke dışındaki savaşlarda yaralanmış eski askerlerin milis üyelerini eğittikleri de öne sürülüyor. Giglio’ya konuşan bazı milisler ise Trump’ın seçim sonuçlarını gayrimeşru ilân etmesi durumunda ‘sokağa çıkabilecekleri’ mesajı veriyorlar.

Demokratlar sözkonusu silahlı milis gruplarının seçim sandıklarının etrafında yer almalarının gerilimi tırmandıracağına dikkat çekiyorlar. Hakikaten taraflar ziyadesiyle dolmuş haldeler. Öyle anlaşılıyor ki 3 Kasım ve izleyen günlerde Amerikan sokakları çok fena hareketlenecek.