ABD’de seçim havası çok sertleşti

04:001/09/2020, Salı
G: 1/09/2020, Salı
Abdullah Muradoğlu

ABD’de 3 Kasım 2020’de üç seçim birden yapılacak. Başkanlık seçimleri ve Temsilciler Meclisi seçimlerinin yanı sıra Senato’nun üçte biri yenilenecek. Halihazırda Başkanın Cumhuriyetçi olduğu ABD’de Temsilciler Meclisi’nde Demokratlar, Senato’daysa Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Bu seçimlerin önceki seçimlerden farkıysa 180 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bir salgın ikliminde gerçekleşmesi. Salgına karşı mücadele önlemleri sebebiyle Amerikan ekonomisiyse telafisi uzun yıllar alacak bir durgunluk

ABD’de 3 Kasım 2020’de üç seçim birden yapılacak. Başkanlık seçimleri ve Temsilciler Meclisi seçimlerinin yanı sıra Senato’nun üçte biri yenilenecek. Halihazırda Başkanın Cumhuriyetçi olduğu ABD’de Temsilciler Meclisi’nde Demokratlar, Senato’daysa Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Bu seçimlerin önceki seçimlerden farkıysa 180 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bir salgın ikliminde gerçekleşmesi. Salgına karşı mücadele önlemleri sebebiyle Amerikan ekonomisiyse telafisi uzun yıllar alacak bir durgunluk içerisinde kıvranıyor.

25 Mayıs’ta Siyahî Amerikalı George Floyd’un Beyaz polisler tarafından öldürülmesinin ardından başlayan ırkçılık karşıtı protestolar ise hâlâ sürüyor. En son Wisconsin eyaletinde polisin bir Siyahî Amerikalıyı arkadan vurarak ağır şekilde yaralamasıyla birlikte ABD’de sosyal huzursuzluk had safhaya ulaştı. Öte yandan Trump yanlısı bir militanın Trump aleyhtarı gösterilere katılan gruba açtığı ateş sonucunda iki kişi hayatını kaybetti. Oregon eyaletinin Portland şehrinde gerçekleşen ırkçılık karşıtı protesto gösterilerindeyse bu kez Trump yanlısı bir gencin vurularak öldürülmesi gerilimi daha da artırdı. Bütün bu gelişmeler Amerikan seçimlerinin ‘kültür savaşları’yla sarmalanmış bir ‘iç savaş’ ortamında geçmesine yol açıyor.

Trump ve Cumhuriyetçiler şiddet olaylarından Demokrat valiler ve belediye başkanlarını sorumlu tutuyorlar. Demokratlar ise “kanun ve düzen” sloganı ile sahne alan Trump’ı kaos ortamından nemalanmakla itham ediyorlar. Demokratlar, salgınla mücadelede yetersiz kalmakla suçladıkları Trump’ın Beyaz Irkçı grupları şiddete yönlendirdiğini savunuyorlar.

Cumhuriyetçiler, Demokrat Başkan adayı Joe Biden’ı Amerika’yı çökertmek isteyen Solcu ve Anarşist grupların kuklası olmakla suçluyorlar. Trumpçılar’ın suçlamalarından ana akım medya da payını alıyor. Yine Cumhuriyetçiler’e göre salgınla mücadele gerekçesiyle alınan sosyal mesafe önlemleri de ‘Sosyalizme zemin hazırlamak’ için bir bahane olarak kullanılıyor.

Suçlamalar bu kadar da değil. Trump, Biden’ın kazanması durumunda Amerika’nın güvende olmayacağını savunuyor. Cumhuriyetçi Ulusal Komite tarafından hazırlanan bir videoda ise Biden’in Çin tarafından satın alındığı iddia ediliyor. “Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi”nin seçimlere Çin ve Rusya’nın müdahale edebileceklerine ilişkin iddialarla ilgili olarak Amerikan Kongresi’ne sözlü brifing vermeyeceğini açıklaması da tepkiyle karşılanıyor. Cumhuriyetçiler gizli bilgilerin medyaya sızdırılması sebebiyle bu önlemin alındığını savunuyorlar. Karara Demokratlar’ın yanı sıra bazı Cumhuriyetçiler de tepki gösteriyor. Daha önce Kongre’ye verilen bir istihbarat brifinginde 2020 seçimlerine Çin ve Rus müdahalesinin muhtemel olduğu belirtilmişti. Buna göre Çin Biden’ın, Rusya ise Trump’ın kazanmasını istiyor.

Bazı analistler Trump’ın seçimleri kaybedeceğini savunuyor. Hatta Cumhuriyetçilerin Senato’yu kaybetme ihtimalinden bile söz ediliyor. Cumhuriyetçiler’in Başkanlığı, Temsilciler Meclisi’ni ve Senato’yu kaybetme ihtimalleri 2020 seçimlerinin çok sert bir ortamda geçmesinin de sebebi. Amerikan seçimleri “Kazanan her şeyi alır, kaybeden her şeyi kaybeder” havasında geçiyor. Bu yüzden onlarca komplo teorisi dolaşıma sokuluyor.

2020 seçimlerinde oylarını Trump veya Biden’e vermek konusunda kararsız olan yüzde 10’luk bir kesimden bahsediliyor. İki taraf da bu kesimin kararını etkilemek için çalışıyor. Diğer bir yandan Demokratlar önceki seçimlerde oy kullanmayan genç kuşakların bu seçimlerde oy kullanması için kampanyalar yapıyorlar. Katılımın artmasının Demokratlar’ın şansını artıracağına inanılıyor. Demokratlar’ın kampanyaları Trump’tan nefret eden seçmenlere odaklanmış durumda. ‘Trump nefreti’ Demokratlar’ın programlarını bile gölgede bırakıyor.

ABD’de “Kovid-19” salgını nedeniyle sandığa gitmek yerine posta ile oy kullanmak isteyen bir kesim var. Kamuoyu araştırmalarına göre bu kesimin üçte ikisi Demokratlar’a meyilli. Trump posta ile oy kullanılmasına itiraz ediyor. Demokratlar ise Trump’ı posta idaresini seçimlerde çalışamaz hale getirmekle suçluyorlar. Özetlemek gerekirse 2020 seçimleri ABD için tarihî bir karar anı. Bu sebeple seçimler Amerikan tarihinin en sert seçimleri olmaya aday görünüyor.

#ABD
#Kovid-19
#Donald Trump
#Joe Biden