Gece yarısı Erciyes'e doğru tırmanıyoruz. Biraz çıkınca bir sis başlıyor. İlerledikçe yoğunlaşıyor. Bir süre sisin içinde ilerliyoruz. Bir anda sis tabakası kalkıyor. Biraz gidince tekrar sis başlıyor. Gece boyunca yağmur yağıyor. Sabah oluyor yağmurun yıkadığı Erciyes'ten Kayseri'ye bakıyorum. Bir şehir uyanıyor.
Başbakan Davutoğlu Cumartesi günü Kayseri'de olacak. Seçim kampanyaları, mitingler derken Kayseri 'de siyaset ısınmaya, havasını bulmaya başlamış. Başbakan'dan önce Kayseri'de gözlemlerde bulundum
7 Haziran öncesinde de Kayseri'de nabız tutmuştum. MHP'nin yükseldiği bir dönemdi. AK Parti'den bir milletvekilini kapmıştı. MHP'ye ikinciyi kaptırmamak için çalışıyorlardı. Taner Yıldız o sırada enerji Bakanıydı. 'Halk bize iyisiniz de siz de biraz kibirlenme mi var diyor' demişti. Bunu da ancak Taner Yıldız gibi mütevazı birisi itiraf edebilir.
Gece sohbet ederken Taner Bey'e bu sözünü hatırlatıp, 'Bu kez ne diyorlar' dedim. ''Siz zeki- çevik aynı zamanda düzgün insanlarsınız. İyi insanlarsınız. Almanız gereken kadar dersi aldınız. Bundan sonra karşımızda daha iyi bir AK Parti profili oluşacak' karşılığını verdi. 7 Haziran'da AK Parti ikinci milletvekilini de MHP'ye kaptırmıştı. Daha önce de MHP'nin 1 milletvekili vardı. Sonuçlar AK Parti 5, MHP 3, CHP 1 şeklinde cereyan etmişti. Bu kez rüzgar tersine esiyor. Kayseri'de mücadele AK Parti ile MHP arasında. AK Partililer, MHP'ye giden milletvekilliklerinden birini aldıklarını söylüyorlar. AK Parti ikinciyi almak MHP ise vermemek için çaba gösteriyor.
Kayseri'de kıran kırana bir mücadele ama centilmence bir yarış söz konusu.
Kayseri denilince Abdullah Gül faktörü önemli. Abdullah Bey, ismini taşıyan üniversitenin yeni eğitim, öğretim yılının açılışı nedeniyle Kayseri'deydi. Kayserili Gül'ü seviyor. Kayseri Recep Tayyip Erdoğan'ı da seviyor, Ahmet Davutoğlu'nu da Ama üçünü yan yana el ele olunca daha çok seviyor. Çünkü Kayseri birlik ve bütünlüğü seviyor. Kayseri'de Abdullah Gül'süz siyasetin nabzını tutmak mümkün değil. Kayseri'de dost sohbetlerinde Abdullah Bey'e parti kurma meselesi sorulmuş. Katıldığı TV programında da açıklamıştı ama 'Tebessüm' etmekle yetinmiş.
Abdullah Gül 1991 seçimlerinde milletvekili seçildikten sonra geldiği parlamentoda, muhalefetin kulisinin girişinde tanışmıştık. Hiç unutmam. Refah Partililer, tanıştırırken, 'Abdullah Bey doçent' deme gereği duymuşlardı. O zaman Refah partililerin, 'sakallı Hasolar, memolar' mualemesi gördüğü dönemlerdi. Ayrıca 'İleride çok önemli yerlere gelecek' imasıyla da Abdullah Beyi işaret etmişlerdi. Öyle oldu. Taner Yıldız'ı AK Parti ile birlikte Abdullah Bey'in yanında gördüm. Abdullah Gül faktörünü sorduğumuzda, 'Kayseri Abdullah Gül'ü sever. Kayseri AK Parti'yi sever. Abdullah Bey 1991 yılından beri siyasetin içinde olan birisi. Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Kayseri, yeknesaklık ve birlik içinde gördüğünü düşünür, sever'
Abdullah Bey, parti kuracak mısınız sorusuna tebessüm ederek karşılık vermiş peki Abdullah Gül'ün parti kurması için Kayserililerin bir talebi var mı?
'Hayır' diyor Taner Yıldız. Ardından ekliyor?' çünkü Kayseri Abdullah Gül'ü tanıyor, böyle bir beklenti yok. Böyle bir konu yok'
Abdullah Gül'le ilgili faslı burada kapatıyoruz. Ama siyaset o defteri kapattı mı 1 Kasım'dan sonra görmek gerekiyor.
Üç dönemlikler konusuna geçiyoruz. Taner Yıldız da geçen seçimde üç dönem kuralı nedeniyle aday olmamış ama adaylardan daha çok çalışmıştı.
Üç dönem kuralı kalktı. 24 isim milletvekili listelerinde yerini aldı. Peki buna Kayserililer ne diyor?'
'Vatandaş üç dönemliklerin listelere daha çok güven kazandırdığı kanaatinde. Yok yok böyle daha iyi oldu diyorlar. Bu kez listeler daha iyi oldu diyen çok fazla'
Kayseri'de asıl yarış AK Parti ile MHP arasında dedik. 7 Haziran'a göre değişen ne? MHP için vatandaş ne diyor?
'MHP'den daha çok Devlet Bahçeli konuşuluyor' diye söze giriyor Taner Bey. Koalisyon sürecindeki tavrının MHP'deki istek ve kanaate aykırı olduğu kanaati hakim' Sonra araya bir Kayseri sözü sıkıştırıyor. Söz tam da adı Ticaretle özdeş olan Kayseri'yi anlatıyor. 'Oynamaktan maksat ütmek derler bizim buralarda' merak ediyorum sözü nereye getirecek. 'Seçime girmekten bir maksat var. Seçime iktidar olmak için girersiniz. Koalisyon görüşmelerinde Bahçeli'nin hükümete girmeme konusundaki tavrı doğru bulmadığını, teyit etmediğini, desteklemediğini gösteriyor'
AK Parti ve MHP tabanında ortak hükümet için yoğun bir istek vardı. Öyle ki Taner Yıldız, 'Kayseri'yi iktidarda 7 milletvekili ile temsil ediyorduk. Şimdi bu sayı 8 olacak' deyince, ne oluyor denilmişti. Uzun yıllar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra milletvekili olan Mehmet Özhaseki ilk toplantıda güçlü bir şekilde AK Parti MHP koalisyonunu savunmuştu. Bahçeli'nin Ankara'da istemezükçü tutumu sahaya yansımış durumda. MHP'liler koalisyon arayışları sırasındaki tutumunu izah etmekte zorlanıyorlar. MHP söz konusu olunca AK Partililer'de bir şey dikkatimi çekti. MHP ile Bahçeli'yi ayrıştırıyorlar. Bahçeli'yi eleştirseler de MHP'ye karşı kucaklayıcı bir dil kullanmaya özen gösteriyorlar.
Taner Yıldız'ın değerlendirmelerine dönüyorum tekrar. 7 Haziran'dan bu yana yaşanan süreçte MHP tabanı ile tavanının ayrıştığı tespitini yapıyor. Ama bir de şerh düşüyor. 'AK Parti'den MHP'ye geçen oyların kayma gerekçeleri ortadan kalkmadan gelme gerekçeleri oluşmuyor'
Taner Yıldız, aynı zamanda AK Parti strateji heyetinin içinde o nedenle soruyoruz '7 Haziran'da AK Parti neden kaybetti, bunları tespit edebildiniz mi?'
Üç neden sıralıyor Taner Bey.
1- Çözüm süreci
2- Savunmada kalmamız.
3- Sevincimiz şımarıklık, güven hissimiz kibir olarak algılandı.
Ya da özgüvenin kibre, sevincin şımarıklığa döndüğü anlar oldu. 'Millet mesajını verdi. AK Parti mesajı aldı' dedi. 7 Haziran'a göre dersine çalıştı. Ama bakalım bu çalışma tek başına iktidar vizesini almaya yetecek mi? Taner Yıldız'a göre de durum hala bıçak sırtı.