|

Haydi, İyi çocuklar olun!

Metin Özdamarlar’ın “İyilik Timi” kitabı, İlk Genç Timaş etiketiyle okurlarıyla buluştu. “Kitabın tamamına iyilik yedirilmiş durumda” diyen Özdamarlar, “Kitabı bitiren her çocuğun yanına apartmanından, sitesinden, mahallesinden, sınıfından, kuzenlerinden çocuklarla bir araya gelerek kendi İyilik Timlerini kurmaları ve İyilik Timi’nin ikinci kuralında olduğu gibi iyiliği yaymalarını ve her gün küçük de olsa bir iyilik yapmalarını amaçlıyorum” diyor.

Dilber Dural
04:00 - 15/09/2024 Pazar
Güncelleme: 03:10 - 14/09/2024 Cumartesi
Yeni Şafak
Metin Özdamarlar.
Metin Özdamarlar.

Sosyal bilgiler öğretmenleri Zeki Bey’in istediği iyilik projelerini hayata geçirmek için bir araya gelen Asel, Eslem, Arhan, Bilgin ve Dilek çikolata makinesi yapımından, kuru fasulye şenliğine, tüm mahalleye dondurma dağıtmaktan, tek dostu arabası olan amcayla maceraya kadar bir dolu iyiliğin peşinden giderek İyilik Timi’ni kurarlar. Fakat İyilik Timi’nin önünde onları bekleyen büyük bir iyilik projesi vardır. SMA hastası olan Aras’ı kurtarmak. İyilikten şaşmadan, iyiliği herkese yaymaya çalışan İyilik Timi’nin hikâyesi, okurları birbirinden heyecanlı maceralara sürüklerken bir yandan da kalbinizden hiç çıkmayacak olaylarla karşı karşıya bırakacak! Metin Özdamarlar ile geçtiğimiz günlerde İlk Genç Timaş etiketiyle okurlarıyla buluşan “İyilik Timi” kitabını konuştuk.

Bizim büyüdüğümüz mahalle ortamını oluşturdum

“İyilik Timi aslında yıllar önce planladığım, kafamda defalarca yazdığım, kurgusunda değişiklik yaptığım; karakterleri şekillendirdiğim, zamanın koşullarını dikkate aldığım bir eserdi” diyen Metin Özdamarlar, “Kafamdaki hikâye kelimelerden ete ve kemiğe bürünmeye başlayınca, parmaklarım tuşların üzerine yayılıp metin dizüstü bilgisayarıma aktarılmaya başlayınca kurguda değişiklikler yaptım. Özellikle editörüm bana ‘Metin Hocam 12 bin kelime hakkınız var’ deyince az kelimeyle çok şey anlatmaya çalıştım. Kurgunun kolonlarını iyilik olarak düşündüm. Duvarları yardımlaşma oluşturdu. En son koşulsuz sevgi ile çatıyı ekledim ve ‘İyilik Timi’ ortaya çıktı” sözleriyle anlatıyor. “Bizim büyüdüğümüz mahalle ortamını oluşturdum ve içine bizden, bizim içimizden; bakkaldan ekmek alırken, lokantada yemek yerken, aynı sınıfta öğrenim görürken karşılaşabileceğimiz kişiler yerleştirdim” ifadelerini kullanan Özdamarlar, “Bir çocuk kitabının olmazsa olması dildir. Dil üzerinde akıcı hâle getirmek için çok çalıştım. Merak ögesini son sayfaya kadar canlı tutmaya çalıştım” diyor.

“Kitabın tamamına iyilik yedirilmiş durumda” ifadelerini kullanan Özdamarlar, “Bunu kurguda Alfa kuşağının doğrudan nasihat almaktan hoşlanmadığı gerçeğini düşünerek kurguladım. Çocuklara ‘İyi Olun’ denilmiyor ve sosyal mesajlar boca edilmiyor okurun üzerine. Siz de yapabilirsiniz deniyor kurgunun içinde. Okurun karakterlerle özdeşim kurmaları hedefleniyor. Kitabı bitiren her çocuğun yanına apartmanından, sitesinden, mahallesinden, sınıfından, kuzenlerinden çocuklarla bir araya gelerek kendi İyilik Timlerini kurmaları ve İyilik Timi’nin ikinci kuralında olduğu gibi iyiliği yaymalarını ve her gün küçük de olsa bir iyilik yapmalarını amaçlıyorum. Bu nedenle kitapta çokça iyilik projesi önerileri var. Ayrıca bize ait değerler var” şeklinde anlatıyor.

Çocuklara sağlıklı beslenmek, diğer canlıları önemsemek anlatılıyor

Kitaptaki ana karakterin ailesiyle kahvaltıyı ve akşam yemeğini birlikte hazırladığını dile getiren Özdamarlar, “Ailede işbirliğini kavratmaya çalışıyorum böylece. Çocuklara sağlıklı beslenmek, diğer canlıları önemsemek anlatılıyor. Türkü dinlemenin, film izlemenin, kitap okumanın kazanımları aktarılıyor. İyilik Timi üyeleri her kararların istişare ile ortaklaşa alıyorlar. Demokrasiyi içselleştirme veriliyor böylece. Empati kuruyorlar sık sık. Büyükleri küçükleri dinliyor, onları yüreklendiriyor eserde. Kurgu içerinde bu yıl uygulanmaya başlayan Maarif Modeli’nin ‘etkin vatandaşlık’ temel merkezini; Vatanseverlik, Özgürlük, Sorumluluk, Sevgi, Saygı, Öz güven, Merhamet, Duyarlılık, Aile Bütünlüğü, Dostluk ve Sağlıklı Yaşam gibi değerleri ve iletişim, işbirliği, sosyal farkındalık gibi becerileri temel aldım. Eğitim bilimi bize derki en etkili öğretme stratejisi ‘yaparak yaşayarak’ öğrenmedir. İyilik Timi üyeleri yaparak yaşayarak öğreniyorlar” diyor.

Çocukların merhamet duygularının geliştirilmesi gerekiyor

“Günümüz çocukları benmerkezci yaklaşıma sahipler” diyen Özdamarlar, “Ortaklaşa harekete geçme kabiliyetleri, sosyal farkındalıkları istediğimiz düzeyde değil. Merhamet duygularının çok geliştirilmesi gerekiyor. Çocuk edebiyatı yazarı olarak edebiyatın evrensel gücü ve kelimeleri etkisiyle farkındalık oluşturmaya çalıştım. Şunu çok iyi biliyorum: Kalbine merhamet yerleşen bir çocuk için harikalar başlar. Bu onu dönüştürür, kendisiyle beraber çevresindeki canlıları da dönüştürmeye başlar. Bu durumun toplumun geneline yayıldığını düşünün bir kere. Muhteşem olur değil mi? İyilik Timi bunu hedefliyor” ifadelerini kullanıyor.



#aktüel
#edebiyat
#kitap
#Metin Özdamarlar
4 gün önce