|

YouTube narsisizmi ego sörfü

İnternet ve sosyal medya birçok e-hastalığa yol açıyor. Bilim insanlarına göre hayali titreşim sendromu, Facebook depresyonu, Youtube narsizimi ve ego sörfü bu hastalıklardan bazıları…

Orhan Orhun Ünal
04:00 - 18/08/2024 Pazar
Güncelleme: 04:01 - 18/08/2024 Pazar
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Teknolojinin her şeyimiz olduğu ortamda artık davranışlarımız, kişiliğimiz ve elbette ki rahatsızlıklarımız da bu süreçten etkileniyor. Teknoloji bağımlılığı en bilinen davranış bozukluğu olsa da dijital çağın tespit edilmiş bazı e-hastalıkları bulunuyor. Instagram’a erişim engeli getirilmesi sonrasındaki tartışmalar e-hastalıkları yeniden gündeme getirdi. Akıllı telefon, sosyal medya ve tabii ki oyunların etkisiyle sosyalleşmenin azalması, yüz yüze iletişim yerine izole hayat sürdürme bazı psikolojik ve fiziksel sorunlara neden oluyor.


SOSYAL MEDYA GERÇEKLİK ALGIMIZI ETKİLİYOR

Teknolojiye aşırı bağımlılık önce sosyal çevreden sonra da gerçeklikten koparıyor. Günümüzde; hayali titreşim sendromu, cheesepodding, photolurking, ego sörfü, Facebook depresyonu, Youtube Narsizmi, Borderline selfitis, Fantom titreşim sendromu gibi e-hastalıklar ortaya çıktı. Herkeste görülebilen bu sorunları derledik. Kim bilir bunların bazılarını yaşıyoruzdur.


ÇOĞUMUZDA GÖRÜLEBİLEN ÖRNEKLER

HAYALI TITREŞIM SENDROMU: Günün farklı anlarında telefonumuza bildirim geldiğini zannetmek ve bu gerçekleşmediği zaman kendimizi yalnız hissetmek anlamına geliyor. Bir çok araştırma, gün içinde sıkıntı yaşayan bireylerde bildirim gelip gelmediğini kontrol etme ve hayali titreşim hissetme eğiliminin fazla olduğunu gösteriyor.

PHOTOLURKING: Sosyal medyadaki hesapların resimlerine uzun süre bakmak ve bunu sürekli yapmak anlamında kullanılıyor. Psikologlar, herkese açık hesapları uzun süreli inceleyen bazı kişilerin zamanla o kişiyi takıntı haline getirme ve izleme davranışı geliştirdiğini belirtiyor.

FACEBOOK DEPRESYONU: Bireylerin başka insanların yaşadığı hayatı kendileriyle kıyaslamalarından kaynaklanıyor. Öyle ki, farklı kişilerin tatili, işi, resimleri veya gittiği yerlere bakıp yoksunluk hissedenlerde zamanla depresyon belirtileri ortaya çıkıyor.

YOUTUBE NARSIZMI: Zamanla sosyal medya paylaşımlarının daha fazla görüntülenme hırsına dönüşmesini anlatıyor. Video çekenlerin önemli bir kısmı yorumlar, beğeni ve görüntülenme sayılarını takıntı haline getiriyor. Bu çaba, narsizmi de büyütüp besliyor.

EGO SÖRFÜ: Sosyal medyada paylaşım yapan veya bazı medya organlarında yer alan kişilerin sıkça isimlerini ve resimlerini aratmaları anlamına geliyor. Bu işi eğlence olarak yapanların yanında takıntı haline getirenleri de belirtmek gerekiyor.

BORDERLINE SELFITIS (SINIRDA): Sosyal medyaya sıkça içerik ekleyen kullanıcıların kendilerini günde en az 3 videoya almaları veya selfie çekmeleri şeklinde tanımlanıyor. Instagram için resim çekme isteği; en iyi pozu bulmak için gün içerisinde poz verme, resimlerini beğenmeme, hep daha fazlasını isteme gibi davranışlara neden oluyor. Bu da özellikle ruh halini sürekli değişken kılıyor. Her çektiği fotoğrafı sosyal medyada kullanan ve bunu takıntı haline getirenler, acute selfitis olarak tanımlanıyor.

CHRONIC SELFITIS (KRONIK): Kullanıcıların kontrol edilemez halde kendi fotoğraflarını çekmesi ve günde 6 kereden fazla bu fotoğrafları sosyal medya platformunda paylaşması olarak ifade ediliyor.


#dijital dünya
#hastalık
#internet
#sosyal medya
1 ay önce