Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi ve Anayasa’daki 18 maddenin değişmesiyle ilgili yapılacak 16 Nisan halkoylaması öncesi Türkiye’nin önde gelen STK’ları ve kanaat önderleri ‘evet’ diyeceklerini açıkladı.
Bölge halkından 78 yaşındaki Ahmet Akbaş referandumla ilgili şunları söyledi; “Bu vatan çok çile çekti. Çok badirelerden geçti. Menderesler gibi yiğit adamlar asıldı. Vücudunda sigara izmaritleri söndürüldü. Ben onları gördüm. O zaman askerdim. Bana diyorlardı ki ‘Menderes vatanı sattı, 12 uçak dolusu altını kaçırıyor’ peki o altınlar ne oldu o zaman? Hepsi yalan. 17-25 Aralık dönemindekilerin hepsi de birer algı oyunuydu. 28 Şubat döneminde de pek çok senaryo oynadılar. Bunlar hep yalan dolandı. Bu memleket düşmanlarından çok çektik. Biz vatanımız, milletimiz, bayrağımız ve en önemlisi bir daha o günlerin gelmemesi için evet diyoruz. Bir daha vesayet altında kalmamak için evet diyeceğiz. Ben bir milletvekili ya da siyasetçi değilim. Sadece bu vatan benim olduğu için, ben buranın ekmeğini suyunu yediğim için ‘evet’ diyorum.”
■Mardin Sosyal Dayanışma Eğitim Vakfı Başkanı Av. Remzi Yedikardeş; “Türkiye’nin geleceği için, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için evet demek mecburiyetindeyiz. 120 yıldır bir şablon çizilmiş ve bize giydirilmiş. 16 Nisan’da bu prangaları kıracağız. Yeni sistem alınacak kararların hızlı bir şekilde uygulamaya geçmesini sağlıyor. Gönül isterdi ki parlementodaki siyasi partilerin ittifakı ile tamamen sivil bir Anayasa yapılabilseydi.”
■Hayrat Vakfı ve İslam Dünyası STK’lar Birliği üyesi Adil Yarangümeli; “Başkanlık sistemi ile ilgili çok öncelerden hazırlık yaptık. Bizce tek elden yönetilmesi tek hükümet olması ile ilgili görüşlerimizi yaklaşık 20 yıldır bildiriyoruz. Bu ‘evet’ bizim yitik malımız. Bizim siyasetçilerden daha çok çabalamamız lazım. Biz yıllardır bunu hayal ediyorduk. Bürokrasideki engellerin kalkması için koalisyona son vermek ve istikrar için evet diyoruz. Halkımızdan yüzde 60’a yakın evet çıkacağına inanıyorum. Diktatörlük gelecek gibi sözlerin hepsi safsata. ABD’de başkanlık var. Babadan oğula mı geçiyor? 250 yıldan bu yana böyle bir şey oldu mu? Hayır. 18 madde yeterli değil ama bir başlangıç.”
