Referandumda evet diyerek sürece destek vereceğini açıklayan Diyarbakır’ın kanaat önderlerinden Hafız Ali Mülayim, herkesi devletin yanında olmaya davet etti. Türkiye’nin en eski camilerinden Sur Ulu Camii’de 30 yılı aşkın süre imamlık yapan 83 yaşındaki Mülayim, “Ben bu yaşıma kadar nice darbeler ekonomik krizler koalisyonlar gördüm.
Biliyorum ki siyasette istikrar varsa ülkede huzur var. Koalisyonlar ise her alanda sıkıntı demektir. Başkanlık sistemine evet demek koalisyona, krizlere, darbelere hayır demektir. Reisi Cumhurumuzun iktidarda olduğu sürece İslam’a hizmet ettiğini, dindarların rahat ettiğini, Kur’an kurslarının-imam hatiplerin açıldığını ve fazlalaştığını her insaf sahibi Müslüman kabul eder. Hal böyle iken Reisi Cumhurbaşkanlık sistemini öneriyorsa biz de şüphe etmeyiz. Milletin tek başına iktidara getirdiği partiler hakkında kapatılma endişesi ortadan kalkacaktır. Dinini yaşamak isteyenler geçmişte çok meşakkat çektiler. Bir daha bu sıkıntıları yaşamamak için evet denilmesi gerekiyor. Memleketimizin başına bela olan tüm terör örgütleriyle etkili bir şekilde mücadele edilmesi ve milletimizin dini duygularını istismar eden FETÖ gibi ihanet çetelerine karşı devletimizin daha güçlü olması için evet diyeceğiz. Bir kere hayır diyenlere bakalım, kimler olduğunu herkes görüyor. Bu hayırsızlara karşı evet diyeceğiz” dedi. Sürece desteğinin evvela dua olduğunu anlatan Mülayim, “Etrafımdaki Müslümanlara, bizi sevenlere özellikle gençlere geçmiş dönemlerdeki acıları, devletle millet arasındaki kopukluğu, milletin maneviyatına olan saldırıları, irtica zulmünü anlatıp yeni dönemin inşallah bizler için iyi olacağını anlatıyorum.Ve evet demeleri gerektiğini telkin ediyorum” dedi.
Güneydoğu’nun sayılı kanaat önderleri arasında yer alan Tillolu Şeyh Bedrettin Aydın’ın oğlu Hayrettin Aydın babasının herkese referandumla ilgili ‘evet’ demesini tavsiye ettiğini söyledi. Hayrettin Aydın, “Bulunduğumuz bölge nedeniyle yapmış olduğumuz hizmetler nedeniyle ailemiz bu hizmetin içinde 6 asırdır bulunuyor İslami dini hizmetler bulunuyor. İslam ümmeti ile ilgili karşımıza çıkan bu referandumda bize bağlı olan tüm kişi ve kuruluşların evet demesi gerektiğini bildirdik. Yanımda bulunduğum babam Şeyh Bedrettin Efendi’nin bu konuda çok ciddi ve azimle çalıştığını gördüm. Şuan babam Mekke’de ülkemizin birçok ilinden refakat eden bir çok arkadaşımız var.
İskenderpaşa Cemaati de referandumda ‘evet’ oyu kullancaklarını açıkladı. Cemaatin lideri Muharrem Nureddin Coşan adıyla yapılan açıklamazda, “Küreselleşme rüzgarının özgürlük, adalet ve hukukun üzerindeki tozlu, kireçlenmiş, kaskatı, adeta perçinlenmiş cürûfunu söküp, altındaki cevheri göstermeye başladığı için evet. Hariçten ısmarlama dikilmiş, dikte edilmiş, doğal hareket etmemizi engelleyen kıyafetlere artık sığamadığımız için Kahramanmaraş’ta dokunmuş kıyafete evet. Ağacımıza aşılanmış GDO’lu doktrinler, toprağımıza zerk edilmiş suni kimyasal terkipler daha fazla meyvemizin tadını kaçırmasın, özümüzdeki lezzeti geri kazanalım diye evet. Yozlaşmış, yıpranmış ve bîçâre toplum mühendisleriyle gerçek huzurun formül ve şifrelerini insaniyet adına paylaşalım diye evet. NASA’ya sonsuzluğun keşfinin uzayın dip köşelerinde değil, gönüllerimizin engin deryasında olduğunu haykırmak için evet” ifadeleri kullanıldı.
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin manevi önderliğini yaptığı Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı da bir açıklamayla Milli mutabakata Evet diyeceklerini açıkladı. Açıklamada şöyle denildi: “Aziz milletimizin geleceği adına çok önemli bir kararın arefesindeyiz. Milletin temsilcilerinin verdiği karara, halkımızın da millî mütabakat şuuru içinde büyük bir hüsn-i kabul ile yaklaşacağından eminiz. Birliğimize, dirliğimize ve geleceğimize yönelik, son günlerde artan düşmanca ve haince girişimler karşısında, millî mutabakat içinde yer almanın bir vecibe olduğuna inanıyoruz.Tarih şahittir ki asırlar boyunca bu aziz millet, hakkın, adâletin, merhametin ve insafın bayraktarlığını yapmış, mazlumların, çaresizlerin ve kimsesizlerin emin bir sığınağı olmuştur. Dün olduğu gibi bugün de, devlet ve millet olarak, bu asil geçmişimize yaraşır bir asâletle, yeniden bir dirilişin eşiğinde olduğumuzun farkındayız. Bu asil milletin bugünkü fertleri olarak diyoruz ki: Bütün farklılıklarımızla birlikte biz tek bir milletiz. Vatanımız hür, bayrağımız hür, vicdanımız hürdür. İlmimiz, irfanımız, idrakimiz ve tecrübemizle zengin bir medeniyetin torunlarıyız. Milletimizin yeniden tarih sahnesinde layık olduğu mevkiye yükselişi için Rabbimizin yardımını niyaz ediyor ve bu inançla Anadolu irfanının yansıması olan millî mutabakata 16 Nisan’da EVET diyoruz”
Osmanlıdan günümüze üzerinde yaşadığımız kadim Anadolu toprakları sürekli emperyal güçlerin planları ve saldırılarına hedef olmuştur. Çok badireler atlattık, içinde yaşadığımız süreç tarihten ders almamızı gerektiriyor. Bağımsız özgür ve barış içinde kardeşçe yaşayabileceğimiz bir Türkiye’ye çok acil ihtiyacımız var. Bunu ortak inanç ve akıl perspektifinde gerçekleştirmemiz artık kaçınılmaz bir hal almıştır. Her türlü Askeri ve Sivil bürokrasinin vesayetine son vermek, Farklı görüş ve Fikirlere rağmen Adalet ve Güven içinde bir arada kardeşçe yaşamın temellerini atmak için EVET diyoruz.
