Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi ve Anayasa’daki 18 maddenin değişmesiyle ilgili yapılacak 16 Nisan halkoylaması öncesi Türkiye’nin önde gelen STK’ları ve kanaat önderleri ‘evet’ diyeceklerini söyledi. Başta İHH, Hukukçular Derneği gibi STK’lar olmak üzere 14 kuruluş Yeni Şafak’a referandum değerlendirmesinde bulundu.
Deniz Feneri Derneği Genel Müdürü Ali Karayılan: “Türkiye bir sıçramanın eşiğinde, 15 yıllık süreç içerisinde sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle birlikte getirdiği noktada belki bir virgül koyarak yeniden ülkenin sıçrayışa geçeceğini düşünüyoruz. Ezilen milletlerle beraber olduğumuzu göstermemizin belki de yegane yolu bu. O yüzden 16 Nisan’da yapılacak referandumda evet diyeceğiz. Bu noktada oy kullancak herkese sesleniyoruz; büyük fotoğrafa bakmalıyız. Gönül coğrafyamız şu anda bizim bu şekilde ayağa kalkmamızı bekliyor. Biz insani yardım kuruluşuyuz. Bu yüzden gönül coğrafyamızla sürekli iletişim halindeyiz. Doğu-batı herkes ülkenin tam anlamıyla ayağa kalkmasını bekliyor. Ümid ediyoruz ki bu referandum Türkiye’ye vurulmuş bütün prangaların kırılması, inşallah milletimizin şahlanışıdır. Bu nedenle evet diyeceğiz.”
Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mehmet Sarı: “Hukukçular Derneği öncülüğünde kurulan Türkiye Hukuk Platformu olarak biz referandum sürecini, neden evet denilmesinin hukuki süreçlerini tüm kamuoyuna duyurmak adına 60 ilde konferanslar, İstanbul’da 13 merkezde standlar, 4 metro istasyonunda noktalarımız var. Bu noktalarımızda neden evet denilmesi gerektiğini anlatıyoruz. Türkiye’nin çok önemli bir kırılma noktasında olduğunu söyleyebilir. Gerek iç, gerekse dış tehditlerle karşı karşıyayız. Bu çerçevede yapılan referandum Türkiye’nin DAEŞ, PKK, FETÖ gibi uluslararası iş birliği içerisindeki terörü önlemek adına güçlü bir hükümet sistemi getirecek. Süreç aslında ülkenin geleceğe emin adımlarla yürümesinin önünü açacak. Türkiye FETÖ’nün oluşturduğu kaos ortamından kurtulmak için referandum büyük bir şans olacak. Yargı, askeri ve emiyetteki bu terör örgütü mensupları temizlenecek. Millet iradesine dayanan yüzde 50 +1 oyla iktidara gelmiş bir kişi, bu sürecin parçası olacak. Eğer demokrasiye inanıyorsak seçilmişlerin iktidarına inanmak, ittifak etmek ve güvenmek zorundayız. Bu nedenle evet demenin gerekliliğine inanıyoruz.”
Süreyya Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vildan Bayraktar: “Referandumun en önemli özelliğinin seçimlerin artık net olacağı açısından düşünüyorum. Bizi yöneten kişiyi biz kendimiz seçeceğiz. Eskiden biz birilerini seçiyorduk ama cumhurbaşkanı kendi istediği kişileri görevlendiriyordu. Meclis cumhurbaşkanını seçiyordu. Karşılıklı bir oyun vardı. Aslında halk tam anlamıyla temsil edilemiyordu. Çok düşük yüzdelerle insanlar başbakan oldu bu ülkede. O yüzden referandumda ‘evet’ diyeceğiz. Bunun da aslında Erdoğan için değil Erdoğan sonrası için önem arzettiğini düşünüyorum. Çünkü karşımıza her zaman böyle güçlü liderler çıkmayabilir. O zaman halk daha güçlü temsil edilecek.”
Ahıskalılar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Oğuz: “1944 yılında bir gece yarısı Rusya bizi Sibirya’ya sürdü. 60 sene içerisinde 3 defa sürgün yemiş bir milletiz. Hala daha vatanımıza Gürcistan’a kavuşamadık. Bu nedenle vatanın değerini en iyi biz biliyoruz. Biz vatansızlığı, çileyi ve sürgünü biliyoruz. O bakımından Türkiye’nin kıymeti bilinmeli. Ben Almanya’da üniversite okudum. O açıdan Avrupa’yı iyi bilirim. Hayır diyenlere bakıyoruz. Onlar hayır diyor. Avrupa hiçbir zaman Türkiye’nin yanında yer almadı. Onlar hayır diyorsa demek ki bu bizim için iyi bir şey ifade ediyor. Ülkenin birliği için, bütünlüğü için, kalkınma için evet dememiz gerekiyor. Eski dönemleri görüp, hayır demek nankörlük olur. Eskilerin bir lafı vardır ‘Bir kümeste iki horoz olmaz’ Çift başlılık bu ülkeye çok kriz getirdi. Bu açıdan Ahıskalılar olarak evet diyoruz.”
Gençleri Evlendirme Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir: “21 yıldır gençleri evlendiriyor, yardıma muhtaçlara el uzatıyoruz. Bu açıdan hepsiyle iç içeyiz. Onlar ilk kez çok mutlular. İlk defa devletin, merkezi yönetiminde söz sahibi olacaklar. Evet diyerek Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve anayasa maddelerini destekliyorlar. Anadolu ilk defa Türkiye’nin her yerinde temsil edilecek ve sesi duyulacak. Belli kesimlerin elinde değil, devletimiz artık milletin olacak. Halkımız bunu biliyor. Güçlü bir Türkiye huzur içinde yaşamamızın en büyük teminatı olacak. Konya merkezli Mehir Vakfı, olarak Türkiye’nin 81 vilayetinde halkın huzur istediğini biliyoruz. Huzurun da tek yolu kendi seçtikleri bir liderin kendi devletlerini yönetmesi. Dolayısıyla yeni anayasanın yüksek bir oyla geçeceğine inanıyoruz.”
İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Hamza Akbulut: “Türkiye’de istikrar için, liyakat için, işlerin hızlı yürütülmesi için evet diyoruz. Koalisyonların ülkeye ne sıkıntılar çektirdiğini biliyoruz. Tüm bunların son bulması için evet diyoruz. Bünyemizde bulunan 140 STK da hep birlikte evet diyor. Güçlü bir hükümet istiyoruz. Meclis kendi işini yapacak, hükümeti cumhurbaşkanı idare edecek. Bu sayede güçlü bir hükümet ortaya çıkacak. Yapılacak işler süratle halledilecek. Çift başlılık ortadan kalkacak. Bundan dolayı evet diyoruz.”
Yeniden İnşa Derneği (YENİDER) Eşref Küçükateş: 28 Şubat’ı gördük.1980 darbesinde 3 sene ihtilalden dolayı inşaatların durduğu iş yapamadığımız ticaretin durduğu kısaca hiçbir faaliyetin yapılmadığı bir dönem yaşadık. Metal ve demir işleri ile ilgili bütün malzemeleri almama rağmen darbeden dolayı hiçbir iş yapılamadığından benim makinalarım malzemelerim çürüdü. İhtilal bitti elimde kalan sağlam malzemeleri de satmak zorunda kaldım. Yani şöyle diyeyim ihtilalin en kötü dönemlerini yaşamış biri olarak en başta darbeler olmasın, üretim durmasın, gelecekte benim gibi insanların emeği çöpe gitmesin diye ihtilale son vereceğini düşündüğüm için en önemlisi 5 yılda bir seçilme olduğu için ekonomiye bir istikrar getirecği ve koalisyonların biteceği için evet diyeceğim. Bizim evet dememizin en büyük nedeni istikrar gelecek olması ve yatırımlarımıza artık darbe vurulamayacak olması”
Yardım Eli Derneği üyesi Bahri Bulut: “16 Nisanda kesinlikle evet diyeceğiz. Bizim açımızdan istikrar demek güven demek mağduriyeti ve mazlumiyeti aza indirmek demek. Tarihimize bakalım ciddi bir istikrar eksikliğini görüyoruz, bu da toplumda hem fakirleşmeyi hem de muhtaçlaşmayı artırıyor. Bir yardım derneği olarak bize bu dönemlerde görev düşüyor ama bizim de amacımız insanları muhtaçtan mazlumiyetten kurtarmak ve bunun için evet diyoruz. İnsanlar tekrar mağduriyet yaşamasın diye fakirleşmesin diye istikrar için evet torunlarımız için geleceğimiz için evet diyoruz.”
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Av. Yusuf Demir: “Biz ülkemizde kaos istemiyoruz. Güçlü bir iktidar istiyoruz. Etafımız ateş çemberi. Kriz, kaos savaşı tetikliyor ve savaşlar da engelliliği artırıyor. Engelliliğin artmasının en önemli sebeplerinden birisi savaşlar ve iç karışıklıklar. Geçtiğimiz gün kimyasal silah kullanılarak yüzlerce çocuğumuz İdlip’te katledildi, çoğu da engelli kaldı. Dolayısıyla biz savaşların olmaması, engelliliğin artmaması için evet diyoruz. Evet güçlü iktidar doğuracak, güçlü iktidarlar da beklenen toplumsal refahı sağlayacak. Biz bu nedenle evet diyoruz. Güçlü iktidar engelliliği her zaman azaltır.”
Adaleti Savunanlar Derneği Genel Sekreteri Reşat Fidan: “Gençlerimizin, ülkemizin ve ümmetin geleceği için evet diyoruz. Tekrar darbeler olmasın diye evet diyoruz, milli iradenin hakim olması için evet diyoruz. Çünkü bu zamana kadar birçok konuda ülke tıkandı ve bu durumdan tüm ülke etkilendi.”
Bağımsız Yaşam Derneği ve Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Yönetim Kurulu üyesi Şerafettin Ekici: “Türkiye’nin yakın zamanında yaşamış veya bilen insanlar neden evet denilmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Koalisyonlardan çok çekmiş bir ülkeyiz, ekmek bulamıyorduk bu koalisyon dönemlerinde. 1980 İhtilali’nde ben lise öğrencisiydim. Bir kuşağın sebepsiz yere birbirine nasıl düşman edildiğini gördüm. Batının bize hazırladığı tezgahın farkında olmak lazım. Batı istiyor ki Ortadoğu kan gölü olsun, savaşlar ölümler bitmesin, kargaşa olsun ki onlar buradaki kaynakları rahatça sömürebilsin. Ama bugün Türkiye bir hamle yaptı, bu bizim için bir fırsat ve bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz. Bakın ABD yüzyıllardır başkanlıkla yönetiliyor. İstikrar var mı var. Avrupa şuan geçeceğimiz sisteme yıllar önce geçti ve bunun en iyisi olduğunu biliyor ama Türkiye’ye gelince hayır diyorlar. Avrupa hayır diyorsa bizim kesinlikle evet dememiz lazım. Biz ülkemiz için vatan için evet diyoruz. Bu halk hiçbir zaman kendi iradesiyle yanlış adamı seçmez. Halkın iradesine mutlaka inanmalıyız.”
Kendisi de bir engelli olan Beyaz Ay Derneği Genel Sekreteri Hayri Köse; “Engelsiz bir Türkiye için evet diyoruz ulusal çapta çalışıyoruz. Bugün geriye dönük bakarsak engellilerin bir çok sorunu var ama AK Parti iktidarı ile birlikte birçok sorun giderildi. İş istihdamından, eğitimden, sağlıktan, ulaşımdan bir çok yönde çözüm üretti. Bunlar bakınca çok ciddi çözümler oldu. Bugün ailenin sırtında kambur olan engelli ailenin göz bebeği oldu. Toplumun gözünde dilenci olan engelli meclise girdi, milletvekili oldu. Yarın bakan olabilir, meclis üyesi olmuş teşkilata girmiş vs gibi yükselebilir konuma geldi. Eskiden engellilere destek verilmiyordu şimdi iyi bir konuma geldi.
Daha fazla değer almak için bize verilen değerin artması için evet diyoruz. Eskiden biz yarım görülüyorduk çalışamıyorduk. AK Parti ile birlikte biz maaşa bağlandık. Şimdi ise çalışabiliyoruz kimseye yük değiliz.”
Mardin Sosyal Dayanışma Eğitim Vakfı Başkanı Av. Remzi Yedikardeş; “Türkiye’nin geleceği için, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için evet demek mecburitiyetindeyiz. 120 yıldır bir şablon çizilmiş ve bize giydirilmiş. 16 Nisan’da bu prangaları kırmak lazım. Çünkü bu yeni sistemde idarenin tek baştan yapılmasını sağlıyor. Bütün alınacak kararların hızlı bir şekilde geçmesini sağlıyor. Hizmet halka çok iyi yansıyacak. Denildiği gibi bir rejim değişmiyor. Kesinlikle bunlar yalan sadece ve sadece sistem değişiyor. Rejim korunacak, bundan önceki sistemde cumhurbaşkanını denetlemek pek mümkün değildi. Şimdi ise cumhurbaşkanı denetlenebilecek, hesap verecek asıl kuvvetler ayrılığı burada olacak. Eskiden kimin eli kimin cebinde belli değildi. Yeni sistemle herkesin görevi belli, kuvvetler ayrılığı tam anlamıyla gerçek bir şekilde oluyor. Mevcut anayasa 40 senelik darbe anayasası, daha mükemmelini kimse yapamadı. Aynı zamanda sivil bir anayasa gönül isterdi ki parlementodaki siyasi partilerin ittifakı ile memleket partisine katkı sağlasaydı. Memleketin geleceği için memlekete yararı olacağı için evet diyoruz”
