Usul ve furûa yani anne, baba, dede ve ninelerle, çocuk ve torunlara zekât verilmez. Çünkü kişi bakmakla yükümlü olduğu bu kimselere zekât verecek olsa verdiği zekât dolaylı yoldan kendisine dönmüş olacaktır. Oysa zekât veren, verdiği zekâttan hiçbir maddî menfaat beklememeli ve ondan yararlanmamalıdır. Ayrıca bu durumda, zekât olarak verilen malın ihtiyaç sahibinin mülkiyetine geçirilmiş olması şartı da ihlal edilmiş olur. Sütanne ve baba ise kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için onlara zekât verilebilir.
- İMSAK 00:00
- GÜNEŞ 00:00
- ÖĞLE 00:00
- İKİNDİ 00:00
- AKŞAM 00:00
- YATSI 00:00
- İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
SIK SORULAN SORULAR
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Ramazan orucu kimlere farzdır?
- Unutarak yemek, içmek orucu bozar mı?
- Diş fırçalamak orucu bozar mı?
- İğne yaptırmak, hastaya serum ve kan vermek orucu bozar mı?
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Zekât ve fitre kimlere verilir?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Bozulan nafile orucun kaza edilmesi gerekir mi?
- Oruç tutmayan kimse Teravih namazı kılabilir mi?
- Kadınlar teravih namazını camide kılabilirler mi?
- Oruca niyet nasıl yapılır?
- Hangi hallerde Ramazan ayında oruç tutulmayabilir?
- Oruçlu kimse abdest alırken hataen boğazına su kaçırsa orucu bozulur mu?
- Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Hangi şeyler orucu bozup sadece kazayı gerektirir?
- Oruç kefareti ne demektir? Hangi durumlarda gerekir?
SIK SORULAN SORULAR
Sütanne-babaya zekât verilir mi?
SIK SORULAN SORULAR
Fakir gençleri evlendirmek ve sünnet ettirmek için harcanan para zekât yerine geçer mi?
Kendilerine zekât verilecek gruplardan biri de fakirlerdir (Tevbe, 9/60). Bir kişi zekâtını, elindeki malın cinsinden verebileceği gibi bedeli olan başka mallardan da verebilir. Bu itibarla evlenecek kişiye, zekât alma şartlarını taşıyor ise, ihtiyacı olan eşyalar zekât olarak verilebilir. Velisi fakir olan çocukların sünnet masrafları da zekat niyetiyle karşılanabilir.
SIK SORULAN SORULAR
Bir firma, çalışanlarına dağıttığı yardımları zekât yerine sayabilir mi?
Zekât esas olarak fakirin hakkıdır. Kimlere ve nerelere verileceği Kur'an-ı Kerîm'de belirlenmiştir (Tevbe, 9/60). Buna göre firma tarafından yapılacak olan yardım ve bağışların zekâta mahsup edilebilmesi için bağışların;
a) Zekât niyetiyle verilmesi,
b) Kendilerine mal veya para verilen kişilerin zekât alması caiz olanlardan olması,
c) Zekât olarak verilen para veya malların kurumların ihtiyaçlarına harcanmaması,
d) Firma bir şirketse, ortakların zekât verme konusunda yöneticileri yetkili kılması, kayıtları ile verilmesi gerekir.
a) Zekât niyetiyle verilmesi,
b) Kendilerine mal veya para verilen kişilerin zekât alması caiz olanlardan olması,
c) Zekât olarak verilen para veya malların kurumların ihtiyaçlarına harcanmaması,
d) Firma bir şirketse, ortakların zekât verme konusunda yöneticileri yetkili kılması, kayıtları ile verilmesi gerekir.
SIK SORULAN SORULAR
Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?
Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.
SIK SORULAN SORULAR
Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime' de ”Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.