Ramazan Bizi Tanımaz Oldun - Kıssadan Hisse | Dini Hikayeler - Yeni Şafak
  • İMSAK 00:00
  • GÜNEŞ 00:00
  • ÖĞLE 00:00
  • İKİNDİ 00:00
  • AKŞAM 00:00
  • YATSI 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - İSTANBUL

Bizi Tanımaz Oldun - Kıssadan Hisse | Dini Hikayeler - Yeni Şafak

Bizi Tanımaz Oldun kıssadan hissesini oku! 2024 Ramazan’da ibretlik, güzel, ilginç, kısa, uzun, anlamlı, ağlatan ve dini hikayeler Yeni Şafak kıssadan hisse sayfasında.

KISSADAN HİSSE

Bizi Tanımaz Oldun

Bir Ramazân-ı şerîf ayında türbesinin inşâsı sırasında bu işle meşgul olanlar, oruç olmaları sebebiyle kabri yanında ona karşı lâzım olan edebi tam gösterememişlerdi. Türbe inşâsında çalışan ustalar edebe uymayan şekilde ayaklarını uzatarak oturmuşlardı. Yine bir defâsında kabri yanında böyle ayaklarını uzatıp oturdukları sırada, Sâfî Efendinin rûhâniyeti kendi sûretinde gözüktü. Ayaklarını uzatıp oturanlara tebessüm edip, aralarından İbrâhim adındaki kimseye;

“İbrâhim Bey! Artık sen büyüdün bizi tanımaz oldun.” dedi.

Hemen yerinden fırlayıp;

“Aman efendim ben kimim ki sizi saymayayım.” diyerek, ağladı. Çok gözyaşı döktü. Sonra ayaklarına kapanıp affetmesini istedi. O böyle ağlayıp yalvararak affetmesini isteyince onu affetti. Kendinden öyle geçmişti ki, affedilince kendini toparlayabildi. Artık bu hâdiseden sonra türbenin yanına yaklaşırken tâ uzaktan ayakta durarak edep gösterirdi.

Bu menkıbeyi yazan müellif şöyle demektedir: Bunu anlatmaktan maksadım nefsin terbiyesi içindir. Allahü teâlânın sevgili kulu olan bir mürşid-i kâmil, yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehber, mahâretli, mesleğinde mütehassıs bir doktor gibidir.

Talebesinin ıslahı ve yetişmeleri için ne lâzım olursa, ona göre muâmele eder. Kimisine sert muâmele eder. Çünkü iltifat ona zararlıdır. Bâzısına da yumuşak muâmele eder. Her talebe meşrebine, yapısına, huyuna göre terbiye edilir.

Eğer bunun tersi yapılırsa, rehber ne kadar mâhir olursa olsun talebe onu herhangi bir sûretle inkâra kalkışır. Buna gücü yetmezse istikâmetine zarar verir. Güneş her meyveye ve bitkiye yapısına göre parlar. Meyve tatlı ise tadını, acı ise acılığını artırır. Mürşid-i kâmiller de talebenin meşrebine, hâline bakıp ona göre yetiştirirler.