El, ayak veya parmak gibi organları belirmiş olan bir bebek düşüren kadından gelen kan, nifas (lohusalık) kanıdır. Dolayısıyla bu kadın aynen sağ olarak çocuk doğurmuş gibi lohusadır, oruçlu ise orucu bozulmuş olur. Lohusalık kanı devam ettiği sürece de oruç tutamaz. Şâfiî ve Mâlikîlere göre ise her durumdaki düşük lohusalık sebebidir.
El ve ayak gibi organlar belirmeden meydana gelmiş düşükten sonra görülen kan istihâza (özür) kanıdır. Bu kan, diğer organlardan gelen kan gibidir. Böyle bir kanın gelmesi ile yalnız abdest bozulur. Devamlı gelirse, özürlü hükmüne geçer ve özür sahiplerine ait olan hükümler bu gibilerde de uygulanır. Bu durumdaki bir kadından namaz sorumluluğu düşmez, orucunu kazaya bırakamaz ve kocasıyla cinsel ilişkide bulunabilir.
- İMSAK 00:00
- GÜNEŞ 00:00
- ÖĞLE 00:00
- İKİNDİ 00:00
- AKŞAM 00:00
- YATSI 00:00
- İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
SIK SORULAN SORULAR
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Ramazan orucu kimlere farzdır?
- Unutarak yemek, içmek orucu bozar mı?
- Diş fırçalamak orucu bozar mı?
- İğne yaptırmak, hastaya serum ve kan vermek orucu bozar mı?
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Zekât ve fitre kimlere verilir?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Bozulan nafile orucun kaza edilmesi gerekir mi?
- Oruç tutmayan kimse Teravih namazı kılabilir mi?
- Kadınlar teravih namazını camide kılabilirler mi?
- Oruca niyet nasıl yapılır?
- Hangi hallerde Ramazan ayında oruç tutulmayabilir?
- Oruçlu kimse abdest alırken hataen boğazına su kaçırsa orucu bozulur mu?
- Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Hangi şeyler orucu bozup sadece kazayı gerektirir?
- Oruç kefareti ne demektir? Hangi durumlarda gerekir?
SIK SORULAN SORULAR
Düşük yapan bir bayan Ramazan orucunu nasıl tutar?
SIK SORULAN SORULAR
Düzensiz âdet kanaması olan bir bayan oruçlarını nasıl tutmalıdır?
Kadınlar âdet dönemlerinde namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Temizlendikten sonra kılamadıkları namazları kaza etmezler fakat oruçlarını kaza ederler (Müslim, Hayız, 76-69). Her kadının âdet gördüğü gün sayısı eşit değildir. Bu süre Hanefîlere göre en az üç, en çok on gün olabilir. Âdet günlerinin süresi, daha önce yaşanmış tecrübelere göre belirlenir. Örneğin daha önce âdet günleri altı gün devam etmişse, bu altı günlük süre içinde gelen lekeler âdet gününden sayılır. Düzensiz kanamalarda, önceki âdet günlerine rastlayan kanama âdet sayılıp, o günlerdeki oruçlar terk edilir. Önceki âdet günleri değişmişse, üç ile on gün arasındaki kanama âdet sayılıp, o günlerde oruç terk edilir. Daha sonra kaza edilir. On gün dolduktan sonra gusül edilip, namaz ve oruca başlanır. İki âdet arasındaki temizlik günü sayısı 15 günden az olmaz.
SIK SORULAN SORULAR
Bayram günü oruç tutulabilir mi?
Ramazan bayramının birinci gününde, Kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bugünler ziyafet, yeme, içme ve sevinç günleridir.
SIK SORULAN SORULAR
Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?
Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.
SIK SORULAN SORULAR
Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime' de ”Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.