Cünüp olan kimsenin elini, ağzını yıkamadan yiyip içmesi uygun görülmemiştir. Ancak elini, ağzını yıkadıktan sonra, boy abdesti almadan sahur yemeği yemesinde bir sakınca yoktur.
- İMSAK 00:00
- GÜNEŞ 00:00
- ÖĞLE 00:00
- İKİNDİ 00:00
- AKŞAM 00:00
- YATSI 00:00
- İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- 24
- 25
- 26
- 27
- 28
- 29
- 30
SIK SORULAN SORULAR
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Ramazan orucu kimlere farzdır?
- Unutarak yemek, içmek orucu bozar mı?
- Diş fırçalamak orucu bozar mı?
- İğne yaptırmak, hastaya serum ve kan vermek orucu bozar mı?
- Oruçlu kimsenin dişlerini tedavi ettirmesi orucu bozar mı?
- Zekât ve fitre kimlere verilir?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Bozulan nafile orucun kaza edilmesi gerekir mi?
- Oruç tutmayan kimse Teravih namazı kılabilir mi?
- Kadınlar teravih namazını camide kılabilirler mi?
- Oruca niyet nasıl yapılır?
- Hangi hallerde Ramazan ayında oruç tutulmayabilir?
- Oruçlu kimse abdest alırken hataen boğazına su kaçırsa orucu bozulur mu?
- Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
- Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
- Hangi şeyler orucu bozup sadece kazayı gerektirir?
- Oruç kefareti ne demektir? Hangi durumlarda gerekir?
SIK SORULAN SORULAR
Cünüp iken sahur yemeği yenebilir mi, oruca niyet edilebilir mi?
SIK SORULAN SORULAR
Uzman bir doktorun oruç tutmamasını önerdiği kimse ne yapmalıdır?
Uzman bir doktorun oruç tutmamasını önerdiği kimse ne yapmalıdır? Uzman doktorların, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağı teşhisini koyduğu bir hasta, Ramazanda oruç tutmayabilir. Şayet hastalığı geçici ise tutmadığı oruçlarını iyileşince kaza eder. Hastalığı kalıcı ise oruç tutamadığı her gün için bir fidye verir. Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” Fidyenin miktarı sadakayı fıtır miktarı kadardır. Fidyeler Ramazan'ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan'ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyenin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye gücü yetmiyorsa Allah'tan bağışlanmalarını isterler.
SIK SORULAN SORULAR
Zekât nedir?
Sözlükte artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hâl ve övgü anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için dinen zekât alabilecek durumdaki muayyen kişilere verilmesi demektir. Malî ibadetlerden biri olan zekât, İslam'ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine'de farz kılınmıştır. Kur'an-ı Kerim'de ”Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin...” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); ”Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe,9/103) buyrulmaktadır.
SIK SORULAN SORULAR
Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?
Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.
SIK SORULAN SORULAR
Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
Hastalık, Ramazan'da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime' de ”Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.