Google'da doodle oldu. Bir çok özel günde Doodle hazırlayarak jest yapan Google bugün de Öğretmenler gününü unutmadı ve açılış sayfasında doodle olarak karşımızda çıktı. Öğretmenler günü ile ilgili merak edilen tüm detayları haberimizden görebilirsiniz.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "15 Temmuz'daki şanlı direnişi gerçekleştiren insanları sizler yetiştirdiniz. Şehitliğin önemini sizler anlattınız. Darbeyi yapanlar da bu eğitimden çıktı ama o darbeye karşı koyanlar, tankın önünde yatanlar, ellerinde silah olmadığı halde tanka topa tüfeğe karşı bedenlerini siper edenler, bu eğitim sisteminden çıktı." dedi.
Bakan Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikle 81 ilden 300 öğretmenle akşam yemeğinde bir araya geldi. Ankara'da bir oteldeki yemekte konuşan Yılmaz, kendisinden önce öğretmenlere seslenerek, "Öğretmenler 15 Temmuz'u nesilden nesile aktarmalı" diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e katıldığını söyledi.
Yılmaz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'de topladığı Maarif Kongresindeki, "Öğrenciye öncelikle milletine, Türkiye devletine, TBMM'ye düşman olanlarla savaşmanın şart olduğunu öğretmek gerekir" şeklindeki sözlerini anımsattı.
"Büyükşehir Belediye Başkanımızın isteğiyle Gazi Mustafa Kemal'in öğretmenlerden istediği aynı şeydir." diyen Yılmaz, öğretmenlerin, ülkede "yüzü ak" olacak kişilerin başında geldiğini vurguladı.
15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı şanlı direniş gerçekleştiren vatandaşları da öğretmenlerin yetiştirdiğine işaret eden Yılmaz, öğretmenlere şöyle seslendi:
"Şehitliğin önemini sizler anlattınız. Darbeyi yapanlar da bu eğitimden çıktı ama o darbeye karşı koyanlar, tankın önünde yatanlar, ellerinde silah olmadığı halde tanka, topa tüfeğe karşı bedenlerini siper edenler, bu eğitim sisteminden çıktı. Vatan bayrak milli irade denildiğinde canını hiçe sayacak kadar kendinden fazla başkasını düşünen insanları yetiştirdikleri için öğretmenlerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Gerçekten haklarınız ödenemez."
Türkiye'nin darbe girişiminden sonra iyi bir noktada olduğunun altını çizen Yılmaz, "15 Temmuz'dan sonra daha güçlüyüz, ondan hiç şüpheniz olmasın. İçimizdeki zayıf zincirleri dışarıda bıraktık. İnşallah yaşadığımız günlerden çok daha aydınlık günler bizi beklemekte. Güzel bir söz var her zaman söylüyorum 'En iyi günler henüz yaşamadıklarımız, en güzel sözler henüz söylemediklerimiz'. Bu bizim inşallah geleceğe ilişkin umutlarımızı artırıyor. Daha güzel günler yaşayacağız ama bu güzel günlerde en büyük pay, katkı sizlerin olacak." ifadesini kullandı.
Yılmaz, eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın "Bakanlar unutulur ama öğretmenler unutulmaz" sözlerini de hatırlatarak, şöyle devam etti:
"İlkokul öğretmeninizin ismini sorsak mutlaka söylersiniz ama ilkokulda eğitim gördüğünüz dönemde Milli Eğitim Bakanı kimdir diye sorsanız, kimse bilmez. Dolayısıyla da bu, öğretmenlerin milletleri oluşturma ve gençleri yetiştirme konusunda bakanlardan dahi etkili olduğunu gösteriyor.
Şu anda temsil ve ifa ettiğiniz görev başka hiçbir görevle kıyaslanamayacak kadar kutsaldır. Bir insana, 'Yetişmenize en büyük katkı kime ait' derlerse annesini, babasını sayar ama onların yanına mutlaka bir öğretmenini de katar."
"Türkiye'de eğitimin kötüye gittiğine" dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, eğitimin günden güne daha iyiye gittiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Eğitimde kaçıncı sıradayız? Dünyada ilk 20 arasındayız. Nereden biliyoruz? Eğer ürettiğiniz milli gelirle dünyada ilk 20 arasındaysanız eğitimle de ilk 20 arasındasınızdır. Eğitimde çok geride olup da milli geliri bu kadar üretebilmek mümkün değil. Ne kadar ürettiğin varsa eğitimin de o kadardır.
Dünyada ilk 20 arasında mıyız? Bunu kim sağladı? Sizin yetiştirdiğiniz işçiler, sizin yetiştirdiğiniz mühendisler, memurlar, yöneticiler. Yetiştirdiğiniz mühendisler ATAK helikopterini yaptı, şimdi uçuyor. Yetiştirdiğiniz işçiler Altay tankını yaptı. Bizim zamanımızda 'Biz toplu iğne dahi yapamayız' derlerdi. Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler, daha sonra mühendis, işçi, yönetici oldular, şimdi Göktürk-2 uydusunu yaptılar ve uzaya gönderdiler.
Bunlarla ne kadar gurur duysak azdır ama en büyük pay yine sizlerin. Bizi toplu iğne dahi yapamayacak bir durumdayken şimdi kendi uçağını yapabilme öz güvenini aşıladıysanız bunu yapanlar da öğretmenlerdir. Sizlere teşekkür ediyorum. Türkiye'nin yarını bugünden daha parlaktır."
Yılmaz, kendilerini 81 ilden 300 öğretmenle aynı etkinlikte buluşturan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
Gökçek de yaptığı konuşmada, Ankara'da çeşitli şehirlerden gelen öğretmenlere ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu söyledi.
Bütün öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutlayan Gökçek, "Bizim için aslında bir gün öğretmen günü değil, her gün öğretmenlerin günü. Ankara'da öğretmenlerle olan diyaloglarımız her zaman mükemmel oldu. Belediyemizde çalışan çok sayıda öğretmen ve usta öğretici arkadaşlarımız var. Dolayısıyla biz de Ankara Büyükşehir Belediyesi içerisinde ciddi bir öğretmen ordusuna sahibiz. Birlikte güzel işler yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Gökçek, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra öğretmenlere büyük görev düştüğünü, 15 Temmuz'da yaşananların öğrencilere unutturulmaması gerektiğini belirterek, "Bunu canlı olarak yaşatmamız lazım. Hiç değilse bir 5 sene bu işin çok canlı tutulması lazım. Ben öğretmen arkadaşlarımızın bu konuda ülkesine, milletine, devletine, çoluğuna çocuğuna sahip çıkacağına da inanıyorum." ifadesini kullandı.
İnsanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinmiş, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, onlara her konuda yön veren ve yaşama hazırlayan kişilere Öğretmen adı verilmiştir.
Kısaca öğretme işini görev edinen kişilere Öğretmen adı verilmektedir. Dünya genelinde Öğretmenlik bir meslek olarak icra edilmektedir. Belli bir sitem ve düzen içerisinde devletlerin kontrolünde işleyen daimi bir faaliyettir. Ülkelerin sosyal devlet kavramı içerisinde bu faaliyeti icra ettirmesi, takip ve kontrolü sağlaması gerekmektedir. Toplumdaki bireylerin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren okullardan mezun olması ve diploma alması gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilkokullarında görev yapan öğretmenlere Sınıf öğretmeniadı verilmektedir. İlkokullarda verilen eğitim sürecinde öğretmen bulunduğu sınıfın bütün derslerini öğretmekle mükelleftir. Ortaokul ve Liselerde ise Ders öğretmenliğiuygulaması vardır. Meslek okullarında ise öğretim faaliyetleri özel şekilde yetiştirilmiş Meslek öğretmenleri tarafından icra edilmektedir.
Osmanlı Devleti'nde öğretmenlere "Muallim", öğretmen yetiştiren okullara da "Muallim Mektebi" ismi verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasıyla eskiden kalma tabirler değişmiş ve “Öğretmen ve Okul” kavramları kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk öğretmen okulu 16 Mart 1848 tarihinde açılmış ve dönemin ilk mektepli öğretmenleri yetiştirilmeye başlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma ve parçalanma dönemlerinde eskisi kadar eğitim ve öğretime özen gösterilememiş ve gereken değer verilememiştir. Mevcut öğretim kurumları da sayıca azalmaya başlamıştır. Cumhuriyetin ilanı ile ülke genelinde eğitim kampanyası başlatılmış ve hızla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eğitim ve öğretim kurumları kurulmaya ve hizmet vermeye başlamıştır. Okul çağına gelen çocuklar, kurulan bu okullarda eğitilmeye başlamıştır.
1928 yılında Arap harflerinin, yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabul edilmesini sağlayan Atatürk, ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine çıkabilme umudunun ancak eğitim ve öğretimle sağlanabileceğini her daim sözleriyle tanımlamıştır. Türk alfabesinin kabulü sonrasında kısa süre içerisinde yeni alfabe'nin yaygınlaşması ve yurttaşlar tarafından kullanılabilmesi için yoğun bir eğitim öğretim planı hazırlanmıştır. Başta okuma-yazma oranını yükseltmek ve Cumhuriyet'in hızla istenen seviyeye ulaşabilmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Ülkenin her yerinde yurttaşlarına okuma yazmayı öğreten Millet Mektepleri açılmıştır.
Ulus Okulları olarak adlandırılan Millet Mektepleri'nde, başta Atatürk olmak üzere birçok öğretmen, yazı tahtasının başında dersler vermeye başlamıştır. 11 Kasım 1928 tarihinde Bakanlar Kurulu'ndan alınan karar ile 24 Kasım tarihinde ulu önder Atatürk'e Ulus Okulları Başöğretmenliği ünvanı verilmiştir. 1981 yılında Atatürk'ün doğumunun 100'üncü yıl dönümünde, alınan karar ile 24 Kasım tarihi Öğretmenler günü olarak kabul edilmiş ve kutlanmaya başlamıştır. Kaynak: Tarihin.com
