|

Şiir acılarımı omuzladı

Eda Fırat’ın ilk kitabı Ses Efekti Dergâh Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Malatyalı olan Fırat, kitabına 6 Şubat Kahramanmaraş depremi nedeniyle geç ulaşmış ancak kitap onun için “teselli mahiyetinde” bir anlam bulmuş. Fırat, “Şiir acılarımı omuzladı” diyor.

Merve Akbaş
04:00 - 15/06/2023 Perşembe
Güncelleme: 00:23 - 15/06/2023 Perşembe
Yeni Şafak
Eda Fırat
Eda Fırat
İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Uzun süren bir dalgınlığın sonucuydu. Sekiz yıllık emeğimin iki kapak arasında toplandığını görünce duygulandım. Yıllardır dergilerde birer birer yayımlanan şiirler artık toplanmış ve kitap olmuştu. Bu hem bir şeyler anlatabilmiş olmanın verdiği rahatlama hissini uyandırdı hem bu yolculuğu sonuca ulaştırmış olmanın sevinciydi. Yapabildiğim en işe yarar şey bu kitaptı. Ayrıca benim dünyada yaşadığımın tek kanıtı. Artık ben de yaşadım, vardım diyebilecektim. Kendimle gurur duydum.

İLK ÖNCE ONA SARILDIM

Kitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Kitabım depremden kısa süre önce çıktı ve elime ancak deprem sonrası alabildim. Önce Malatya’daki adresime gönderildiğini öğrendim. O anki hislerimi tarif etmem mümkün değil çünkü 6 Şubat sonrası Malatya’yı terk etmek zorunda kaldık. Kitap daha sonra şu an yaşadığım şehre geldi. Kitabı elime aldım ve ilk önce ona sarıldım. Daha sonra baştan sona okudum. Okuduktan sonra sehpanın üzerine koydum ve uzun süre bakıştık. Şimdi her gördüğümde gülümsüyorum. Deprem sonrası benim için teselli mahiyetinde oldu bu kitap. Şiir acılarımı omuzladı.

Kitabınızı ilk kime imzaladınız?

Yazım sürecinde kitap çıkınca ilk kime imzalarım acaba diye düşüyor insan. Belki birkaç tahmin de yürütüyor kendi içinde. Süreç sürprizlerle ilerliyor. İlk imza da öyle oldu. İlk olarak şair arkadaşım Seda Şaffak için imzaladım. Güzel bir cümle yazabilmek için bir süre düşündüm. Neyse ki Seda otobüsünü kaçırmadan imzalayabilmiştim. İlk defa kitap imzalıyor olmanın acemiliği vardı üzerimde.

SAPLANDIĞIM GÜRÜLTÜDEN BÖYLE ÇIKTIM

Yazmaya nasıl başladınız?

Yazdığım ilk şiiri ve nasıl yazdığımı hatırlamıyorum, ortaokuldaymışım. O dönem bir şiir yazdığımı Türkçe öğretmenimden öğrendim yakın zaman önce. Ortaokulda Türkçe öğretmenlerim derste şiirler okurdu. Mona Roza ve Milyon Kere Ayten aklımda kalan şiirlerden. O anları düşündüğümde büyülendiğimi hatırlıyorum. Çok uzun yıllar sonra üniversitede öğrenciyken bir kâğıda dizeler yazmaya başladığımda içimdeki huzursuzluğun kısa süreliğine de olsa dindiğini fark ettim. Kelimelere ve cümlelere istediğim anlamları yüklemenin hissettirdiği özgürlükten vazgeçemezdim. Şiirin benim için içimde ve dışımdakilerden bir yüz çeviriş olduğunu anladığımda devam ettim yazmaya. Saplandığım gürültüden bu şekilde çıkabildim belki de.

Gece mi yazarsınız, gündüz mü?

Gecenin sessizliğinde ve mümkünse herkes uyuduğunda. Sokaktan tek tük arabaların geçtiği saatlerde. Kendi düşüncelerimi duyabileceğim o saatte. Her türlü iç muhasebenin yapıldığı o vakitte. Yazma işi bittikten sonra bütün düzenlemeleri gündüz yaparım tabii.

Defter mi, bilgisayar mı?

İkisi de değil aslında. Önce telefonun notlar bölümü sonrasında temize çekip düzenlemek için bilgisayar.

#Eda Fırat
#Şiir
#Ses Efekti
1 yıl önce