|

Kifayetsizler provokasyon peşinde

“Şeriat, İslâm değildir” başlıklı bildiri yayınlayan 14 ilâhiyatçıya tepki yağıyor. İslâm Âlimleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, "İslâmî ilimler fakültelerinde binlerce akademisyen, Diyanet’te on binlerce hocaefendi dururken, kifayetsiz ve ehliyetsiz kişilerin bu tür provokatif beyanlarla ortaya çıkmaları tesadüf değil” ifadelerini kullandı.

04:00 - 30/06/2024 Pazar
Güncelleme: 02:15 - 30/06/2024 Pazar
Yeni Şafak
Nasrullah Hacımüftüoğlu.
Nasrullah Hacımüftüoğlu.

İslam Alimleri Vakfı Yönetim Kurulu, son günlerde şeriat üzerinden başlatılan tartışmaların ardından “Şeriat, İslam demek değildir” başlıklı bildiri yayınlayan

14 ilahiyatçıya tepki gösterdi. Vakfın yönetim kurulu adına açıklama yapan eski Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, Kur'an-ı Kerim ve onun hayata tatbiki anlamına gelen İslam'ın ilahi teminat altında olduğunu, onu hiç kimsenin tebdil, tağyir ve tahrif edemeyeceğini bildirdi. Vakıf Başkanı Hacımüftüoğlu bildiriye, “Yüce dinimiz İslam'ın hükümlerini hafife alan ve onun mukaddes kitabı Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetini bölgesel ve tarihsel olarak nitelendiren, ilahiyatçılık kimliğini istismar ederek yapılan her türlü açıklamayı esefle kınıyoruz” sözleriyle tepki gösterdi.

PROVOKASYONA HİZMET EDER

Hacımüftüoğlu, gerek ilahiyat hocalarını temsil, gerekse ilmi yeterlilik bakımından salahiyeti olmayan şahısların yaptığı ve bundan sonraki muhtemel açıklamaların hiçbir ilmi değerinin olmadığına dikkat çekti. Hacımüftüoğlu, zaman zaman denenen ve toplumsal infiale neden olan bu tür çıkışların ülke kamuoyuna karşı yürütülen provokasyonlara hizmet edeceğinin bilinmesini istediklerini belirtti.

DİNİ DEĞERLERİ KÜÇÜLTÜYOR

Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinde binlerce akademisyen, yaygın ve örgün din eğitimi kurumları ile Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatlarında dini ilimler alanında on binlerce hocaefendi dururken, dini değerler ve hassasiyetler konusunda sabıkalı, kifayetsiz ve ehliyetsiz kişilerin bu tür provokatif ve ifsat edici beyanatlarla ortaya çıkmalarının, dini değerleri küçültmek suretiyle toplumu kutuplaştırma gayretlerinin ve rencide etmelerinin tesadüfi olmadığını vurguladı. Hicr Suresi’ndeki “Şüphesiz o Kur'an'ı biz indirdik ve onu koruyacak da elbette biziz” ayetini aktaran Hacımüftüoğlu, “En büyük marifet, haddini bilmektir. Herkes tarafından bilinmelidir ki yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim ve onun hayata tatbiki anlamına gelen İslam, ilahi teminat altındadır. Hiç kimse onu tebdil, tağyir ve tahrif edemez” değerlendirmesinde bulundu.

İLAHİYAT CAMİASINI ÜZDÜLER

İlmi ve ahlaki üsluba uymayan, irfani değerlerden uzak düşüncelerin sahte kamuflaj ve ambalajlarla sunulmasının gerçekleri asla değiştiremeyeceğini kaydeden Hacımüftüoğlu, bunu yapanların özellikle bir araya getirildiğini vurguladı. Hacımüftüoğlu, belli bir amaç için sanal olarak bir araya getirilmiş birkaç kişinin “ilahiyatçı” sıfatını kullanmalarının, ilahiyat camiasını ziyadesiyle üzdüğünü kaydetti.

İslam'ın değil hukukun karşılığıymış

Geçtiğimiz günlerde ilahiyatçılar Cemil Kılıç, Şahin Filiz, Mustafa Öztürk, İsrafil Balcı, Hatice Doğan, Hakkı Yılmaz, Hıdır Temel, İdris Şahin, Yaşar Koçer, Fikret Eroğlu, Halis Dinçer, Emine Yücel, Mehmet Göl, Mustafa Sağer, “Şeriat, İslam demek değildir” başlıklı bir bildiri yayınlamıştı. Bildiride tepki çeken şu ifadelere yer verilmişti: “Arap dilinde pek çok anlama sahip olan ‘şeriat’ sözcüğü terminolojik açıdan dilimizdeki ‘hukuk’ sözcüğünün karşılığıdır. Gerek dinsel inanışları referans alan, gerekse laik ve seküler dünya görüşüne dayanan yasalar, Arap dilinde şeriat sözcüğü ile ifade edilir. Bu nedenle şeriatı din ve İslam’la özdeş bir kavram olarak yansıtmaya çalışmak gerçeğe aykırıdır. İslam şeriatı denilen kavram İslam’ın kendisi demek değildir.”



#İslam
#Toplum
#Şeriat
#Din
2 gün önce