|

Amerika’nın hafızası: Kongre Kütüphanesi

Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde dolaşırken, nefes aldığımız dünyanın dışında, başka bir evrende olduğunu hissediyor insan. Yüzlerce ve binlerce değil, milyonlarca kitap... Kütüphanede, 4 bin kişilik bir ekip, kitapların bakımı, nadir eserler için güvenlik sistemi ve ısı odaları oluşturmak için çalışıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 13/01/2016 Çarşamba
Güncelleme: 00:16 - 13/01/2016 Çarşamba
Yeni Şafak
H.HÜMEYRA ŞAHİN


Bibliotheque, 'kitap kutusu' demek... Dünyanın devasa kubbeli en büyük kitap kutusuna gidiyoruz bu ay; Amerikan Kongre Kütüphanesi'ne... Kuruluş tarihi 1776 olan bir devletin, henüz birkaç asırlık bir 'rüya'nın, dünyanın en tarihî, en zengin kütüphanesine sahip olması, Roma, Abbasi, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi köklü imparatorlukların bulunduğu coğrafyaları kıskandırıp, biraz kızdırsa da, şu bir gerçek ki, Kongre Kütüphanesi bugün, 470 dilde, 29 milyondan fazla kitabı, 58 milyon civarında el yazması olan, dünyanın en büyük kütüphanesi. Kütüphaneci James Billington, Kongre Kütüphanesi için 'Amerika'nın hafızası' dese de, 1040 km'lik raflar, sadece Amerika'nın değil, aslında yerkürenin dört bir köşesinden toparlanan küresel bir hafızayı taşıyor.



SAVAŞTA HARAP OLUYOR


ABD'nin başkenti Washington D.C'de, 1800 yılında ABD Kongresi tarafından oluşturulan kütüphane, 1812 Savaşı'nda harap olduktan sonra tüm koleksiyonunu kaybediyor. Neyse ki, 1815'te ABD'nin üçüncü başkanı ve aynı zamanda Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin yazarı olan Thomas Jefferson'ın 6.487 kitabını bağışladığı yıkık dökük bina, yeniden ihya ediliyor.


Halen, ana bina olarak bilinen ve kütüphanenin en eski yapısı olan Thomas Jefferson Binası yanında, 1938'de inşa edilen John Adams ve James Madison Anıt Binası ile üç farklı yapıdan oluşuyor kütüphane.



BAŞKA BİR EVRENE YOLCULUK


Öylesine değerli kitaplar var ki, bunlara ulaşmak için, elinde bilgi meşalesi taşıyan heykellerin arasından geçip, yüzyıllık merdivenleri tırmanmanız gerekiyor. Kongre Kütüphanesi'nde dolaşırken, nefes aldığımız dünyanın dışında, başka bir evrende olduğunu hissediyor insan. Yüzlerce ve binlerce değil, milyonlarca kitap... Kitap, 'arkadaştır' diyenler için bir arkadaş cenneti, 'hazinedir' diyenler için paha biçilmez bir mücevher koleksiyonu, 'ruhun ilacıdır' diyenler içinse, bir şifahane... Üstelik, hepsi bu kadar değil... Kitaplar, koleksiyonun sadece yarısını oluşturuyor. El yazmaları, fotoğraflar, haritalar, müzik aletleri gibi nice değerli eşya kasalarda saklanıyor.



Coğrafya ve harita bölümü, tarihçilerin ve coğrafyacıların nefesini kesecek cinsten; 5 milyondan fazla harita ve 80 bin atlas... Haritalar arasında George Washington'un eliyle çizdiği harita-planlar da var.


Sadece plan mı? 'Bu sabah hava açık. Hava serin. Hava hala açık ve yağmur başladı' gibi, ABD başkanlarının havadan sudan bahsettiği günlükleri ve pek tabii ki hüzünleri de... Theodore Roosevelt'in günlüğünde, annesinin ve genç eşinin öldüğü gün yazdığı 'The light has gone out of my life' (Hayatımdaki ışık söndü) cümlesi başkanların da ağladığını gösteriyor.



4 BİN KİŞİLİK EKİP


Mahkeme kayıtları, telgraflar, nota defterleri... Beethoven ve Mozart'ın orjinal nota kağıtları müzik tarihçileri için ilham verici... Beethoven, sürekli acelesi olduğu hissini veren besteleri gibi dağınık, karışık ve sık sık değiştirilmiş notaları ve mürekkep lekeleriyle dolu el yazmalarıyla Avrupa'dan Amerika'ya iltica etmiş görünüyor. Mozart ise, her zaman nereye varmak istediğini bilen, tashihsiz el yazmalarıyla hemen yanıbaşında... Müzik demişken, Kongre Kütüphanesi'nin dünyanın en büyük flüt koleksiyonuna sahip olduğunu da söyleyelim; 1700'den fazla flüt var. Keza, en antikasından Stradivarius kemanlar... Ve elbette Amerikan sinema tarihinin bütün başyapıtları... Orjinal nitrat kamera negatifleri ve baskılarıyla...



Böylesine önemli koleksiyonları korumak en az onları biraraya getirmek kadar önemli. 4000 kişilik bir ekip, kitapların bakımı, nadir eserler için güvenlik sistemi ve ısı odaları oluşturmak için çalışıyor. Normal bir ortamda 40 yıl dayanabilecek bir kağıt, 10 santigratta ömrünü en az altı kat artırabiliyor. Her kağıt türünün kendine has bir iklimi var.



Kütüphane hergün sadece kongre üyelerine değil, dünyanın dört bir yanından milyonlarca araştırmacıya hizmet sunuyor ama verdikçe de kazanıyor; hergün ortalama 14 bin yeni parça geliyor; bir kısmı bağış, bir kısmı alım yoluyla... Bu nedenle, artık D.C'deki o ikonik binalar yetmiyor. Şehrin dışında, Maryland ve Virginia'daki ek binalarda milyonlarca kitap ve ses kaydı büyük bir ihtimamla muhafaza ediliyor.



Kongre Kütüphanesi'nin sınıflandırma sistemi, kütüphaneciliğe 'LC Classification' olarak malolmuş özel bir tasnif sistemi... Tüm dünyada yaygın şekilde kullanılıyor.



Kütüphane, sadece araştırmacılar için değil turistler için de önemli bir durak. Her yıl iki milyondan fazla turist ziyaret ediyor bu kitap cennetini.



Kitap okumak için hepimizin özel mekanları olabilir. Evimizin en mutena köşesini tercih ettiğimiz gibi, karışık bir çalışma masasında, loş bir ışığın altında da gözlerimiz satırların üzerinde dolaşabilir. Ya da metroda, trende, bazan bir vapurun balkonunda, bazan da kar manzarasına karşı sığındığımız sıcak bir köşede... Ya da bir kumsalda... Ve her birinde kitapla kurduğumuz ilişki başkalaşır. Kongre kütüphanesinin dev kubbesinin altında ise, kitap artık başka birşeydir. Ve o kubbenin altında bütün okumalar şu cümle ile başlar; dünyayı yönetmek için önce dünyanın bilgisine sahip olmak gerek!...






#Bibliotheque
#kitap kutusu
#Kütüphane
#Amerikan Kongre Kütüphanesi
8 yıl önce