|

Yeni Kobani’ye izin vermeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu bozmak zorunda olduğunu belirterek, “Eğer müsaade edersek yeni bir Kobani (Ayn el Arab) yaşarız; kusura bakmasınlar, yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız” dedi.

Yeni Şafak ve
03:00 - 9/10/2017 Monday
Güncelleme: 02:30 - 9/10/2017 Monday
Yeni Şafak
​​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
​​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan İdlib harekâtı ile ilgili, “Doğudan Akdeniz’e oluşturulmak istenen terör koridorunu bozmak mecburiyetindeyiz; buna müsaade edemeyiz. Eğer buna müsaade edersek yeni bir Kobani (Ayn el Arab) yaşarız; kusura bakmasınlar, yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı kapanışında konuştu. Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi: Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizimle desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. Astana’da bu çalışmaları yaptık. Ve alınan kararları şimdi uygulamaya koyduk. Neydi o? Çatışmasızlık bölgesi. Dışarıda Rusya içeride de Türkiye olarak ÖSO ile bu çalışmayı yürütüyoruz. Dün adımı atılan bu sabah da uygulamaya giren süreç devam ediyor. Herhangi bir sıkıntı olmadan ÖSO ile birlikte bizim de desteğimizle oradaki gayret sakin bir şekilde devam ediyor.

TERÖR KORİDORUNA İZİN VERMEYECEĞİZ

PYD denilen terör örgütü bizim için sıradan bir örgüt değil. En doğudan Akdeniz’e oluşturulmak istenen bir terör koridorunu bozmak mecburiyetindeyiz, buna müsaade edemeyiz. Eğer buna müsaade edersek yeni bir Kobani (Ayn el Arab) yaşarız, kusura bakmasınlar. Yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız. Gerçek hak sahibi olanlar buralardan sürülmüştür. O hak sahipleri yerine gelecek. Bizim o topraklarda gözümüz yok, ama oraların sahipleri yerlerine gelsin istiyoruz, derdimiz yok. Aynı şekilde Irak’da da istiyoruz. Kuzey Irak yönetiminin referandum girişimi bitip tükenmeyecek, çok kanlı ve bizi ilgilendirecek bir sürecin başlangıcı anlamına geliyor. Kimlikleri hepimizin malumu olanlar, bölgeyi yeniden dizayn etmeye kalkıyor. Telafer’de 400 bin Türkmen var.


KILIÇDAROĞLU NE DERSE DESİN

Bunu yarısı Şia, yarısı Sünni. Tehdit altında Telafer’i terk etmek zorunda kaldı. Bunların hukukunu kim savunacak. Bunların üzerinde durmak bizim için görev değil mi? Ne derlerse desinler biz ensar ve muhacir bir medeniyet kültüründen geliyoruz. Kılıçdaroğlu, HDP ne derse desin. Halk ne diyor biz ona bakacağız. Bölgesel yönetimi kararından döndürmek için başlattığımız ve başlatacağımız yaptırımları eleştirenler, yarın çok büyük felaket yaşandığında nasıl bir çözüm bulacak?

BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ

Bölgenin bağrına saplanan referandum hançerini birileri Kürtlerin hakkı kılıfıyla pazarlamaya çalışıyor ve birileri de müşteri buluyorsa yapmamız gereken daha çok iş var demektir. Kim ne derse desin, biz, Türkiye’nin, Suriye ve Irak kaynaklı tehditlerle köşeye sıkıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Saldırıları kendi topraklarımızda karşılamak yerine kaynağında çözme stratejimizi adım adım hayata geçiriyoruz. Fırat Kalkanı bunun ilk adımı, şimdi İdlib’te bir operasyon yürütülüyor. Bize dostluk gösterene yüreğimiz de kollarımızı da sonuna kadar açıktır. Bize husumet besleyenlere sözümüz ise burada tekrarlayayım: Bir gece ansızın gelebiliriz. Sürekli cephedeki arkadaşlarımızla irtibat halindeyiz. Gelişmeleri adım adım takip ediyoruz. İnşallah sonu hayır olacak. 

  • Biz gitmezsek
    Suriye bize gelir
  • Mesele İdlib’de planlanan stratejiyi hayata geçirmek. İdlib, Hatay, bizimle iç içe olan yerler. Buralarda sıkıntı var. Öyleyse bunu gidermemiz gerekiyor. Bizim kimsenin iç işleriyle işimiz yok. Biz sadece kendi iç işlerimizi güvence altına almak istiyoruz. İşte biz Suriye’ye gitmediğimizde Suriye bize geliyor. Kendimizi aldatmayalım, bir gerçeği çok iyi bilmemizi lazım. 911 km Suriye sınırı.
  • EL BAB’A GİRİNCE BİRİLERİ TUTUŞTU
  • Ve burada çok ciddi bir devlet yapılanması ön çalışmaları var. Bugün buna sessiz kalırsak, ki geciktik, o zaman bu yapılanma orada tahakkuk edecektir. İşte Cerablus’tan müdahaleyi yaptık. Hani hep söyledim ya: artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Arkasından Rai ve Dabık’a girdik. Durmadık güneyde El Bab’a girdik. El Bab’a girince birileri tutuştu. Halbuki biz buralarda DEAŞ’ı temizledik.
  • Şimdi olay çok daha farklı bir boyuta ilerliyor. Neydi o? Halep’ten kimler kaçmak zorunda kaldı? Oradaki kardeşlerimiz. Halep bizim kardeşlerimiz. Bugün Gaziantep’e bak, Halep’ten ayıramazsın. Ve Halep’teki o insanlar o bombaların altından İdlib’e kaçmak zorunda kaldı. Ve bugün milyonlarca insan İdlib’de ama her an yine tehdit altındalar. Bize düşen bir görev de İdlib’di.
Gezi ile FETÖ
ihaneti alakasız diyen haindir

Türkiye’nin FETÖ ile ilgili girişimleri yavaş yavaş da olsa netice vermeye başlamıştır. Ve yurt dışındakilerin de tavrını çok daha iyi göreceğiz. Şimdi uluslararası hukuk bakımından da göreceğiz. Ne doğuda ne batıda bu örgütün hiçbir unsuru rahat değildir olamayacaktır. Muteber alimlerimizin yaptıkları çalışmalar, ortaya koydukları görüşler FETÖ örgütünün sadece devletimiz için değil aynı zamanda dinimiz içinde de paralel yapı kurduğunu gösteriyor. FETÖ, başladığı yer neresi olursa olsun, geldiği nokta itibariyle fasık, sapkın, ehli sünnet akaidine mugayir bir harekete dönüşmüştür.

SAPKIN BİR HAREKETE DÖNÜŞTÜ

Açık konuşmak adını doğru koymak lazım. FETÖ başladığı yer neresi olursa olsun geldiği nokta olarak sapkın bir harekete dönüşmüştür. Bu yüzden tarihteki her fasık hareket gibi karanlık kesimlerin doğal müttefiki aracı haline gelmiştir. İslam’ın ana çizgisinden kopan her yapıya imkanlarını sonuna kadar açan batının bunları neden bu kadar sıkı sahiplendiğini artık daha iyi anlıyoruz.

İSTEDİKLERİMİZİ ÖNCE BİZE VERİN

Kendileriyle konuştuğumuzda bize “iltica ettiler” diyorlar. Ne demek iltica ettiler!.. Bunlar hain, bunlar terörist! Bizim mahkemelerimizin verdiği kararlar var. Bizden birilerini istemeye kalkıyorlar. Kusura bakmayın. Bizden istediklerini alabilmek için önce istediklerimizi bize verin. Her kim Gezi olaylarıyla FETÖ ihanetinin ilgisinin olmadığını söylerse bilin ki ya cahildir ya kendisi aynı ihanetin içindedir. Her kim bölücü terör örgütünün eylemleriyle DEAŞ’ın saldırılarının alakası olduğunu söylüyorsa bilin ki ya dünyadan bihaberdir ya da o da aynı dünyanın bir parçasıdır.

TERÖR HAREKETLERİNE BAKINCA BATININ SİLÜETİNİ GÖRÜRSÜNÜZ

Devlete diz çöktüreceklerini sandılar. Teröristler dağlarda birer birer imha edilirken, onların uzantıları da artık kimsenin ne dediklerine, ne yaptıklarına bakmadığı birer siyasi ceset haline dönüşmüşlerdir. Son iki asırda birçok bölgede ortaya çıkan farklı hiziplerin, hatta her ne kadar mücadele ediyor gibi gözükseler de DEAŞ ve El Kaide türü yapıların fikri nüvesini oluşturan hareketlere baktığınızda geride hep Batı'nın elini, silüetini, gölgesini görürsünüz. İşte şu anda batıda olanlar... PKK nereye sığınıyor? Batıya. DEAŞ nerede? Batıda. Batıdan gelip Türkiye üzerinden Suriye'ye de girmek istediler. Yakaladıklarımızı zaten gönderdik. Peki FETÖ nerede? O da batıda. Şu anda Batıda Ali'siz Alevilik var mı? Var. Onları da kendi içinde ayrıca parçamalaya gayret ediyorlar. Bununla da kalmıyorlar çok ciddi parasal destekler vermek suretiyle de bunların güçlenmesine, oradaki faaliyetlerini sürdürmesine de destek veriyorlar.

Kimse davamızın
üzerinde değil

Birileri, bizim partimizdeki değişimle ilgili ifadelerimizi aslında neyi anlattığımız çok belli olduğu halde farklı yönlere çekmenin gayreti içindedir. Şahsım dahil kimse kendini davamızın üzerinde göremez. İyi ki varsınız. İyi ki sizinle yol arkadaşlığı yaptım. İyi ki tüm başarıların altına sizinle imza atma şansım oldu.

BİRLİĞİMİZİ HEDEF ALIYORLAR

AK Parti’yi yıkmadan Türkiye’yi yıkamayacaklarını görenler ülkemizle birlikte partimizi de hedef alıyor. Birliğimizi beraberliğimizi her zamankinden güçlü tutmamız gerekiyor. FETÖ ile ilgili yargılamaların kararları verilmeye başladı.

YEREL İLE GENEL SEÇİM FARKI OLMAZ

15 Temmuz gecesinin 16 temmuz gün ve gecesinin değerlendirmesini yaptığımızda bu ümmetin nelerden kurtulduğunu çok iyi biliyoruz. Paslı yüreklerle passız olanlar o gece savaştı. 2019 yerel seçimlerinden ne kadar güçlü çıkarsak genel seçimlere o kadar moralle gireriz. Milletvekilliği seçimleriyle cumhurbaşkanlığı seçimleri arasında da fark oluşmaması lazım.

BOŞA GEÇİRİLECEK BİR SANİYEMİZ YOK

Aksi takdirde meclis de sıkıntıya düşer. Bu seçimde sadece bir cumhurbaşkanı seçilmeyecek. Onunla birlikte icraya yönelik tüm kararları belirleyen bir tercih söz konusudur. Eğer cumhurbaşkanlığı seçimlerinde istediğimiz sonucu alamazsak diğer başarılar havada kalacaktır. Boşa geçirilecek tek bir saniyemiz dahi yoktur.



Şampiyona geçmiş olsun ziyareti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karaciğer nakli yapılan olimpiyat ve dünya şampiyonu halterci Naim Süleymanoğlu’nu Ataşehir Memorial Hastane si’nde ziyaret etti. Erdoğan, Süleymanoğlu ile yaklaşık 20 dakika sohbet etti. Süleymanoğlu, geçirdiği rahatsızlık sırasında kendisine gösterilen özel ilgiden dolayı Erdoğan’a şükranlarını dile getirdi.

#İdlib
#Türkiye
#Recep Tayyip Erdoğan
#Afyonkarahisar
#FETÖ
7 years ago