Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhurbaşkanlığı Kara Yaveri Piyade Binbaşı Mete Semercioğlu'nun ifadesine ulaşıldı. Semercioğlu'nun beyanları, tutuklanan Başyaver Yazıcı'nın kalkışmada aktif rol aldığını ortaya koydu. Erdoğan'ın tatil için ailesiyle birlikte Marmaris'e gittiğini, ancak Başyaver Ali Yazıcı'nın gitmediğini, başka bir yaveri de görevlendirmediğini ifade eden Semercioğlu, 14 Temmuz'da 10.00 sıralarında Çankaya Başyaverlik binasında Başyaver Kurmay Albay Ali Yazıcı'nın makam odasında Deniz Yaveri Deniz Yarbay Şafak Deliacı, Hava Yaveri Hava Pilot Binbaşı Erkan Kıvrak ile toplantı yaptıkları anlattı.
Başyaver Yazıcı'nın cep telefonları toplantıya sokmamalarını emrettiğini kaydeden Semercioğlu, şunları söyledi: “Ali Yazıcı bize, 'Sayın Cumhurbaşkanımızdan izin almadan geldik. Hepimiz Ankara'dayız, ne oluyor ne bitiyor haber alamıyoruz. Dağılalım herkes gittiği yerde bilgileri alıp bana bildirsin' dedi. Yazıcı, Deniz Yaveri Deliacı'yı İstanbul'da, Hava Yaveri Binbaşı Erkan Kıvrak'ı Ankara'da ve beni Antalya'da görevlendirdi. Ancak Erkan Binbaşı benim ailemin Ankara'da olması sebebiyle Antalya'ya kendisinin gidebileceğini söyledi. Yazıcı, bulunulan illerde Sayın Cumhurbaşkanımızın programlarıyla ilgili elde ettiğimiz bilgileri önce bana, benim de kendisine iletmemi, aynı günü öğleden sonra herkesin görev yerlerine gitmelerini emretti. Toplantının konusu bundan ibaretti, toplantı 30-35 dakika kadar sürdü. Bu görevlendirme üzerine Sayın Cumhurbaşkanımızın yedek makam şoförü polis memuru Mehmet Eren'i arayarak başyaverin makam aracında bulunması gerekeceğinden bayraklı ve forslu makam aracı ile çıkış olup olmayacağını sordum. Kendi de bana bayraklı ve forslu çıkış olmayacağını, olursa bana bilgi vereceğini söyledi. Aynı günü öğleden sonra sayın Cumhurbaşkanımızın pilotu Çetin Beyi arayarak 'Marmaris'ten Cumartesiden önce Antalya'ya helikopterle intikal olur mu?' diye sordum. 'Büyük ihtimalle Cumartesi Antalya'ya intikal edilir' dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız Antalyaspor futbolcusu Eto'o'nun 16 Temmuz'da düzenleyeceği programa katılacaktı. İstanbul'da görevlendirilen Deniz Yaveri Deliacı bana 'İstanbul'da kimse yok, bilgi alamıyorum' diye bildirdi."
15 Temmuz Çankaya Başyaverlik'e mesaiye gittim. Yazıcı, 10.00'da beni çağırdı. Bilgileri aktardıktan sonra, 'iyi takip edin, Antalya'daki faaliyete geçmeden önce Marmaris'e geç kalmayayım' dedi. Başyaver Yazıcı, Antalya'da görevlendirilen Hava Yaveri Kıvrak ile telefonla görüşerek Cumhurbaşkanımızın Marmaris'te Grand Yazıcı Turban otelde kaldığı bilgisini aldı. Cep telefonundan otelin nerede olduğuna baktığımda Marmaris'te aynı isimde 4 otelin olduğunu Turban ismine tıkladığımda otelin semtinin Siteler olduğunu Ali Yazıcı'ya söyledim. Yazıcı, 'senden özel bir isteğim var, Başbakan Cuma akşamı Tuzla'daki konutunda mı kalacak? Bunu bana öğren, bildir' dedi. Ben de Başbakanın Özel Kalem Müdürü Zafer Çubukçu'ya mesajla, 'Cumartesi tersanede yapılacak törene Tuzla'daki konuttan mı geçersiniz?' diye sordum. Kendisi de bana 'büyük ihtimalle öyle olur' şeklinde cevap verdi. Daha sonra bu bilgileri Yazıcı'ya aktardım."
“Pazartesi yapılacak törenle ilgili yapılan hazırlıkları heyetle birlikte görüşmek ve planlamak için Muhafız Alayına gittim. 18.00 sıralarında Başyaverlik binasına döndüm, Muhafız Alayında yapılacak programla ilgili geçmiş yıllardaki törenlerin bilgilerini bilgisayarımın masaüstüne yükleyerek saat 19.00 sıralarında ikametime gittim. 21.30 sıralarında uçak sesleri duyunca Genelkurmay Komuta ve Hareket Merkezi'ni aradım. Kendisini Ersin Albay olarak tanıtan kişi bana, 'terör tehdidi var dedi. Genelkurmay Başkanının emri ile alarm seviyesinin en üst düzeye çıkarıldığını' söyledi. Daha sonra Genelkurmay Başkanının Emir Subayı Yarbay Levent Türkan ve KKK Emir Subayı Binbaşı Yunus'a mesaj attım ancak her ikisinden de cevap alamadım. Televizyondan boğaz köprülerinin kesildiği haberini görünce bu sefer Jandarma Genel Komutanı Emir Subayı Yarbay Murat'a da 'durum nedir' diye mesaj attım, oda cevap vermedi. Kimseden cevap alamayınca ailemle Başyaverlik binasına gittim."
“16 Temmuz günü saat 11.00 sıralarında Yazıcı beni arayarak, 'Ankara'ya geliyorum. Siz de Başyaverliğe geçin orada buluşuruz' dedi. Ben de Başçavuş Selami Darcan'ı arayarak diğer arkadaşlara haber vermesini ve saat 13.30'da Başyaverlikte toplanmalarını söyledim. Başçavuş Darcan ve Üstçavuş Atahan Tatar benimle özel görüşmek istediler. Darcan bana, '14 Temmuz Perşembe günü Başyaver Yazıcı'nın kendilerini çağırdığını, Cuma günü tatbikat gibi bir şey olacağını, alay komutanı kendilerine talimat verdiğinde Başyaverlik binasını açmalarını ve Başyaverliğe gelecek esmer bir Albaya her türlü yardımda bulunmalarını ve bunu kimseye söylememelerini emrettiğini' söyledi. Kendilerine neden bu konuda bana bilgi vermediklerini sorduğumda, Başyaverin kendilerine emir verdiğini bundan dolayı söylemediklerini belirttiler. Onlar odamdan çıkınca bu konularla ilgili bilgi vermek ve Başyaverin Ankara'ya geliyor olduğunu bildirmek için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan'ı aradım. Kendisi de bana 'Cumhurbaşkanın talimatı ile Yazıcı'nın görevden alındığını' söyledi. Bende bunun üzerine Başyaverin Ankara'ya geldiğinde hareket tarzımızın ne olacağını sordum, o da geldiğinde kendisine haber vermemi istedi. Benim bildiklerim, öğrendiklerim ve gördüklerim bunlardan ibarettir. Darbe girişimi ile ilgili hiçbir bilgim ve dahlim yoktur. Yukarıda ifade ettiklerim dışında bu girişimi kimlerin ne zaman ve nerede planladıklarını bilmiyorum."
“Saat 23.00-23.30 sıralarında Başyaver Yazıcı beni arayarak 'neler oluyor naptınız?' diye sordu. Ben de SKKHM'den aldığım bilgileri kendisine aktardım. O da bana 'başınızın çaresine bakın' der gibi bir ifade kullandı. Saat 02.00 sıralarında uçaklar alçaktan uçup, sağdan soldan bomba sesleri gelmeye başlayınca eşim ve çocuğumla birlikte Köşk içerisindeki lojmanıma geçtim. Olayları ikametim içerisinde kilerde tablet üzerinden takip ettim. Bir süre sonra Antalya'ya gittiğini bildiğim Yazıcı beni arayarak İzmir'e geçeceğini söyledi. Olayları takip ettiğim sırada sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul'a geçtiğini izledim. Bununla ilgili hiç kimseyi aramadım, kimse de beni aramadı."
