İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ’nün hakim ve savcı yapılanmasına yönelik ilk soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında 25 dönemin Özel yetkili hakim ve savcısı hakkında iddianame düzenlendi. Şike, Oda TV, Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy gibi proje soruşturma ve davalara bakan, hakimler Mehmet Ekici, Davut Bedir, Hadi Çağdır, Sedat Sami Haşıloğlu ve savcılar Cihan Kansız, Ümit Zafer Çolak, Ayhan Bedirhan gibi isimler iddianamede şüpheli olarak yer aldı.
Şüpheli isimler arasında kamikaze hakim olarak bilinen FETÖ soruşturmalarında tutuklu şüphelilere hukuksuz tahliye kararı veren İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer’de yer alıyor. Aralarında Mehmet Ekici’nin de bulunduğu 12 şüpheli tutuklu olarak yargılanacak ancak Sedat Sami Haşıloğlu ve Cihan Kansız’ın da aralarında yer aldığı 13 şüpheli firari durumda bulunuyor.
Hazırlanan iddianamenin, FETÖ’nün hakim ve savcılarına yönelik daha önce başlatılan ve halen süren Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen dosyayla birleştirilmesi talep edildi. 16 şüpheli hakim ve savcının Bylock kullandığı ortaya çıkarıldı. Türkiye’yi hakim ve savcı yapılanması bakımından 5’e böldüğü bu bölgelerin İstanbul, İzmir, Ankara, Erzurum ve Gaziantep bölgeleri olarak adlandırıldığı tespiti yer aldı.
Odatv soruşturmasında Kansız’ın ByLock kullandığı tespit edildi. İddianamede, Cihan Kansız’ın Digitürk’e 2 abonelik kaydı bulunduğu ve bir aboneliğini 26 Ekim 2015, diğer aboneliğini 8 Ekim 2015’te FETÖ/PDY’nin medya yapılanması içerisinde yer alan STV grubu kanallarının Digitürk platformu yayınından çıkarılması gerekçesiyle iptal ettirdiği belirtildi.
İddianamede örgütün yargıya ne derece önem verdiği ve nasıl yapılandığı gözler önüne serildi. İddianamede özel yetkili mahkemelerin, FETÖ’nün elinde tüm toplumu dizayn edecek bir silaha nasıl dönüştüğü tek tek anlatılıyor. İddianamede Savcı Cihan Kansız’ın Zekeriya Öz’e bir soruşturmada ifade veren gizli tanık İ.Ç’nin ifadesini Gazeteci Adem Yavuz Arslan’a servis ettiği ve bu ifadenin de Adem Yavuz Arslan’ın Dink cinayetindeki FETÖ parmağını örtmeye çalıştığı ‘Bir Ermeni Var’ isimli kitapta yer aldığı ifade edildi.
İddianamede hakim ve savcıların itiraflarından örnekler de verildi, hakim ve savcı bir gizli tanık ifadesinde örgüt üyesi kadın hakim ve savcıların giyim kuşamlarını eski başbakanlardan Tansu Çiller’in giyim kuşamına yakın olması gerektiği yönünde talimat aldıklarını söyledi. İddianamede murakıpların hâkim ve savcı adaylarına gerektiğinde oruç tutmama, oruç tutsa dahi elinde su şişesiyle gezme, Cuma namazına gitmeme, kokteyl ve resepsiyonlarda içki içme, örgüt dışından başka bayanlarla evlenmeme yönünde telkinde bulundukları kaydedildi. 2010 yılı sonrası Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu vasıtasıyla yüksek yargı organlarına seçtiği üyelerle hâkim olan örgütün, Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa Mahkemesi gibi kurumları da dolaylı olarak ele geçirdiği vurgulanan iddianamede, 2014 HSYK seçimlerinin dönüm noktası olduğu vurgulandı. 2010 ve sonrasında seçilen örgüt mensupları sayesinde Danıştay ve Yargıtay’ da ciddi hâkimiyet elde eden örgütün, sözde lideri Fetullah Gülen’ in talimatıyla YARSAV'a sızarak bu derneğin seçimlerin kazanılması için kullanıldığı kaydedildi.
Bolu’daki bir soruşturmada ifade veren Cumhuriyet Savcısı Seyfettin Atıcı’nın ifadesi de iddianamede yer aldı. Atıcı, özel yetkili savcı olarak atandıktan sonra gözaltı ve tüm taleplerin TEM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından hazır olarak bir flashta getirildiğini söyledi. Atıcı, “Bu talepleri okumak istediğimde Cumhuriyet Savcısı Ümit Zafer Çolak bana, ‘Başsavcı vekili Fikret Seçen kızıyor. Onun talimatı var. Okumadan imzala geç’ dedi” ifadelerini kullandı. Hakim Mehmet Erdoğan verdiği ifadede, hâkim ve savcılardan uzak durmaya çalıştığım günlerde yanıma gelen Hakim Davut Bedir bana, ‘Bizden kaçmakla kurtulacağını mı sanıyorsun’ dedi” ifadelerini kullandı.
