|

Türkiye'nin bekası her hesabın üstünde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki 4,5 yıllık süreçte hedefin milletin refahını artırmak, güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmak olduğunu söyledi. Erdoğan, “Türkiye’nin bekası, vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üstündedir” dedi.

Fazlı Şahan
04:00 - 19/04/2019 Cuma
Güncelleme: 03:01 - 19/04/2019 Cuma
Yeni Şafak
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan

Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası "İşin Geleceği Tehditler ve Fırsatlar" Konferansı ile Genel Merkez Hizmet Binası açılışına katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önemli mesajlar verdi:

Seçim maratonunu başarıyla tamamladık. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'de 31 Mart seçimleri demokrasi şöleni havasıyla gerçekleştirilmiştir. Demokrasimize verilen bu güçlü destek, Türkiye'nin istikbali, milli iradenin perçinlenmesi adına gerçekten tarihi bir kazanımdır. Seçim döneminde yaşanan tartışmalar, artık sona ermiş, herkes günlük hayatına yönelmiş, evine, işine, gücüne yoğunlaşmıştır.

YSK NOKTAYI KOYUNCA BİZİM İÇİN MESELE BİTER

Seçim Kanunu çerçevesinde yapılan hak arama mücadeleleri, demokrasinin bir imkanıdır. Kimse hak arama mücadelesine girdi diye, bu hak arama mücadelesini verenleri kalkıp da hakaretle eleştirme yoluna gidemez. Geçmişimizden bugüne her türlü siyasi parti, bu tür yollara başvurmuştur, hak arama mücadelesini vermiştir, son nokta konulana kadar da bunun takipçisi olmuşlardır. Olay partime gelince niye rahatsız oluyorsunuz? Biz de sonuna kadar bu mücadelemizi vereceğiz. Yüksek Seçim Kurulu, noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir. Ondan sonra yola devam.

ASIL GÜNDEME ODAKLANALIM

Siyaset, milletin maslahatını, kendi menfaatinin önüne koymayı gerektirir. Türkiye'nin bekası vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üstündedir. Ülkemizin önünde 4.5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. 82 milyon olarak bu dönemi, en verimli şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir.

HEP BİRLİKTE TÜRKİYE İTTİFAKI

Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak 82 milyon hep birlikte Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz. Vatandaşlarına ve kardeşlerine güven veren bir Türkiye için hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız. Gençlerimizin, memurlarımızın, işçilerimizin, çiftçi sanayici, esnaflarımızın sorunlarını çözmek ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Herkesin bu yönde çaba göstereceğine inanıyorum.

  • Türkiye’nin gücünü kabul edecekler
  • Erdoğan, Türkiye'nin son yıllarda, uluslararası boyutu da olan çok yönlü bir karalama kampanyasına maruz kaldığını belirterek, Financial Times'ın Merkez Bankası ile ilgili haberine tepki gösterdi: "Batı dünyasının belli kesimleri, adeta ekonomimizi çökmüş, bitmiş gibi göstermenin gayreti içerisine giriyor. Ne yaparsanız yapın, hangi başlığı atarsanız atın, Türkiye dimdik ayaktadır ve güçlenerek de yoluna devam edecektir. 'Financial Times, böyle yazmış'... Sen ne yazarsan yaz, benim ülkemin durumu ortada. Alışacaklar ve Türkiye'nin gücünü kabul edecekler. Bunlar ilk defa bu başlığı atmıyor, her zaman bu başlıkları attılar. Bundan sonra da atacaklar, bunları da iyi bileceğiz. Bunlar, yeri gelir bakarsınız madalya dağıtırlar, yeri gelir bu tür başlıkları atarlar. Şu anda ülkemizdeki durum ortadadır ve güçlü bir şekilde güçlenerek yoluna devam etmektedir."

Zulme seyirci kalmayacağız

El değiştiren belediyelerde yaşanan sendika değiştirme baskılarına gönderme yapan Erdoğan, "Memur-Sen camiasının bu seçimler sebebiyle ortaya çıkan tabloda bulundukları yerlerde dimdik duracaklarına inanıyorum. Ne yapacak? Seni makamından mı alacak? Alsın. Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Çünkü 657 denilen bu yasa bir defa sizi güçlü bir şekilde koruma altına almıştır. Kaldı ki bu yollara tevessül edenler karşısında arkanızda kapı gibi bir Memur-Sen camiası var. Yine şunu bilmeniz lazım ki bu ülkede şu anda bir hükümet var. Biz hiçbir zaman yapılacak bu zulümlere tribünden seyirci olmayız. Yapılması gereken neyse onu da yaparız. Ama Memur-Sen camiası mensupları yerlerinde dimdik durmalı ve kendilerine 'Hadi bakalım sendikanı değiştir, şuraya geç' diyenlere karşı da o dik duruşuyla diklenmeden yerini korumalıdır" dedi.

  • Onların eline bırakmayız
  • Erdoğan, seçilince ilk işi Suriyelilere yardımı kesen CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a da sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Her ne kadar Türkiye’nin ana muhalefetinin başındaki ben Suriyelileri tekrar ülkesine göndereceğim, demişse, Bolu’daki seçilmiş olan bir belediye başkanı oradaki Suriyelilere ben bunlara bir tas çorba vermem, buradan gönderirim, demişse de biz onları da onların eline bırakmadan hükümet olarak valiliklerimiz kanalıyla aynen yedirmeye, içirmeye, giydirmeye devam edeceğiz, çünkü biz ensar olmaya talibiz, muhacirleri yolun ortasında asla bırakmayız” dedi.

Sesimizi yükselttikçe saldırı dozu artıyor

Türkiye aleyhinde yürütülen kampanyanın asıl sebebinin, Suriye, Filistin, Yemen ve Mısır konularındaki duruşu ile yükselen İslam düşmanlığı konusundaki duyarlılığı olduğunun farkında olduklarını bildiren Erdoğan, “Küresel adaletsizlikler konusunda biz sesimizi yükselttikçe saldırıların da dozu artıyor. Biz terörle mücadele ve mülteciler meselesindeki çifte standarda dikkat çektikçe aleyhimizdeki haberlerin sayısı daha da katlanıyor. Ey Financial Times, 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’yi sen tanıdın mı? Senin ülkende şu anda ne kadar mülteci var? Hadi bir de onu haber yap bakalım” ifadeleri kullandı.

İtibar suikasti yapıyorlar

Erdoğan, “Milletimiz iradesine, bağımsızlığına, hak ve özgürlüğüne sahip çıktıkça eski alışkanlıklarını devam ettirmek isteyenlerin rahatsızlığı derinleşiyor. Her ikisi de azılı terör örgütü PKK’lı ve FETÖ’cü unsurların öncülük ettiği iftira furyasına ne yazık ki ülkemiz içindeki kimi sendikalar da lojistik destek veriyor. Uluslararası kuruluşlara yazdıkları mektuplarla, asılsız iddiaları gündeme getirerek ülkemize itibar suikasti yapıyorlar. Türkiye’nin PKK ve FETÖ gibi eli kanlı terör örgütlerine karşı yürüttüğü meşru mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar. Bizi birkaç marjinalin iftirası değil, araştırmadan, muhataplarına sorulmadan Türkiye karşıtı her propagandaya prim verilmesi rahatsız ediyor” dedi.

  • Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
  • Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin ardından ilk kez toplandı. Erdoğan başkanlığındaki toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklama yaptı. Toplantıda iç ve dış gelişmelerin ele alındığını belirten Kalın, “Bu seçimler aslında AK Parti’nin aldığı oyu, Cumhur İttifakı’nın aldığı oyu dikkate aldığınızda Cumhurbaşkanımıza olan güvenin tekrar teyit edildiğini bir kez daha göstermektedir” dedi. 100 günlük eylem planının ne zaman hazırlanacağına ilişkin bir soru üzerine Kalın, bu konuda yöntem değişikliğine gittiklerini belirtti. Çeyrek dönemlik bir takip ve raporlama süreci olacağını bildiren Kalın, “Yani her bir çeyrekle ilgili birimlerimizin yaptığı çalışmalar raporlanacak, Cumhurbaşkanımıza arz edilecek, Cumhurbaşkanımız da bu veriler ışığında ve bundan sonra yapılacak çalışmaları, yılda iki defa temmuz ve ocak aylarında bizzat kendisi açıklayacak” dedi. Şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington’a planlanan bir seyahati olmadığını kaydeden Sözcü Kalın, ziyaret sırası ABD tarafında olduğu için ABD Başkanı Trump’ın bu yıl içerisinde ziyaret etmesini beklediklerini ifade etti.

#Recep Tayyip Erdoğan
#​Memur-Sen
5 yıl önce