FETÖ'nün mali yapısını korumak ve mal varlıklarına el koyulmasını önlemek için şirketleri ve mal varlıklarını başkalarına devretme ve hızla paraya dönüştürme girişimlerine 17/25 Aralık 2013’ten hemen sonra başladığı ortaya çıktı. Önceden kar amacı güden şirketler tarafından işletilen örgütün okullarının, denetimi daha zor ve ceza muhakemesine göre kayyum atanması mümkün olmayan vakıflara devredilmesi için girişimler başladı. FETÖ mensuplarının bu girişimlerinin 17/25 Aralık 2013 sonrası 15 Temmuz 2016 hain darbesine kadar geçen yaklaşık 32 aylık dönemde kademeli olarak sürdürdüğü belirlendi. Ancak hızla alınan tedbirler bu mal kaçırma işlemlerini büyük ölçüde önledi.
15 Temmuz Darbe Girişiminin başarısız kalmasının ardından, 29 Temmuz 2016'da Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile FETÖ mensubu oldukları değerlendirilen kişiler ve darbe girişimine katılan askerlerin listesi bankalara iletildi. Listelerde adı geçen isimlerin, bankacılık işlemlerine sınırlama getirildi. Bu sayede FETÖ mensuplarının nakit akışlı işlemleri de sınırlandırıldı. Ancak buna rağmen, 22-29 Temmuz’da dolar kurundaki düşüşe karşın, gerek Türk lirası cinsi, gerekse yabancı para cinsi mevduatlarda bir miktar azalma olduğu belirlendi. Bunun üzerine 18-29 Temmuz tarihleri arasında, FETÖ’cülerin listelerinde yer alan kişilerin herhangi bir para transferi ya da benzer bir işlem yapıp yapmadıkları mercek altına alındı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü de, 15 Temmuz öncesinde FETÖ’ye ait vakıf ve üniversitelerin taşınmazlarına ilişkin dikkat çekici şekilde satış hareketleri tespit etti. Özel bir birim oluşturan müdürlük, emniyet birimleri, YÖK ve Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde çalışma başlattı. Tedbirler sayesinde özellikle 18-25 Mayıs 2016 tarihli talimatlar ile örgütün ve mensuplarının mal kaçırmaları büyük çapta önlendi. Darbe girişiminden sonra da bölge müdürlükleri uyarıldı, Tapu işlemleri yoluyla örgütün ya da mensuplarının mal kaçırmaları önlendi.
