|

PAÜ'de mezuniyet sevinci: Çift diploma aldılar

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Mezunlarını PAÜ Kapalı Spor Salonu’nda düzenlediği törenler ile kariyer hayatlarına uğurluyor. Kosova, Ankara ve Denizli il protokolünü bir araya getiren PAÜ Genel Mezuniyet Töreni ile başlayan mezuniyet törenleri dört gün boyunca sürecek. Mezuniyet Törenlerinin bu yılki mottosu ‘çift diploma’ olarak belirlendi.

14:22 - 11/06/2024 вторник
Yeni Şafak
PAÜ, bu yılki mezuniyet törenlerinin mottosunu ‘Çift Diploma’ olarak belirledi
PAÜ, bu yılki mezuniyet törenlerinin mottosunu ‘Çift Diploma’ olarak belirledi

Pamukkale Üniversitesi Kapalı Spor Spor Salonunda düzenlenen PAÜ 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Genel Mezuniyet Törenine; TBMM Eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Vali Vekili Baha Başçelik, Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, TBMM Başkan Vekili CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Kosova Milletvekili Fidan Brina Jilta, 22. ve 23. Dönem AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan, AK Parti Denizli Milletvekilleri Şahin Tin ve Cahit Özkan, Denizli CHP Milletvekili Şeref Arpacı, Denizli Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Baro Başkanı Av. Adnan Demirdöğer, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Necip Atar ve Prof. Dr. Turan Karadeniz, il protokolünden üyeler, akademisyenler, öğrenciler ve mezun öğrencilerin aileleri katıldı.


Konuşmalardan ilkini mezun öğrenciler adına Tıp Fakültesi Birincisi Kevser Sayın gerçekleştirdi. Sayın, “Daha ilk günlerden ‘primum non nocere’ yani ‘öncelikle zarar verme’ cümlesiyle başlayan tıp eğitimimiz, ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ denilerek devam etti. Beyaz önlük giyme törenindeki heyecanımız, hekim olmanın ciddiyetini hissettiğimiz bu günlere kadar artarak sürdü. Bu süreçte hekimliği öğrenmenin usta çırak ilişkisine dayalı olduğunu, hekim olmanın vicdani bir sorumluluk getirdiğini, hekimliğin bir sanat ve yaşayış biçimi olduğunu öğrendik. Bugün de emeklerimizin karşılığına kutsal hekimlik mesleğinin birer üyesi olmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Simdi yepyeni bir başlangıç içinde sağlık ordusunun gönüllü bir neferi olmanın gururunu yaşıyoruz. Bizler mesleğin muhatabının insan hayatı olduğunun bilincindeyiz. Hayatimizin bundan sonraki sürecinde de bu bilinç ile hastalarımız arasında din, dil, irk ve mevki ayrımı yapmadan insanlığa hizmet etmek için devam edeceğiz. Temennim hepimizin Atatürk’ün zinde, vatana yararlı, eşitlikçi, insan haklarına saygılı, hür düşünebilen, yenilikten korkmayan hekimler olabilmesidir. Atatürk’ün dediği gibi, kendinizi Türk hekimlerine emanet edebilirsiniz. Tüm yeni mezun arkadaşlarıma, mesleki hayatlarında başarılar ve kolaylıklar dilerim" dedi.

Rektör Kutluhan: Mezunlarımızın kendi işlerinde veya kamu-özel sektörde başarılar kazanacağından eminiz

Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Bu mezuniyet törenin mottosu çift diploma olarak öğrenci topluluklarımızla belirlendi. ‘Bir diploma kendim için alırken bir diploma da Filistin’de soykırımı, Ukrayna’da savaşı ve Doğu Türkistan’da kültürel zulmü yaşayan kardeşlerim arkadaşlarım için alıyorum’ diyerek dünyaya mesaj veren üniversitemizin, çok değerli öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum. Pamukkale Üniversitesi son yıllarda üniversiteler arasında parlayan bir yıldız olarak kendini göstermektedir. Hem ulusal planda hem de uluslararası planda birçok gelişmeye ve değişime giderek başarılar göstermektedir. Geçen yıl YKS yerleştirmelerinde ilk binden iki kişi üniversitemizin Tıp ve İlahiyat Fakültelerine yerleşmesi bu durumun en önemli göstergesidir. Başarımız eğitim modelinde gizlidir. Eğitim modelimiz probleme dayalı eğitim modeli olarak öğrencinin alanı ile ilgili hayatın içinden gelen soruları teorik planda çözme kabiliyetini artıran bir modeldir. Bu modeli Tıp Fakültesi örneğinde tüm üniversitede yaygınlaştırmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Üniversitemiz bu yıl içinde idari ve akademik personeli ile birlikte çok çok önemli bir başarıya imza atmıştır. Üniversitemiz YÖKAK tarafından kontrol edilmiş ve kalite belgesini almaya hak kazanmıştır. Bu kurumsal kalite belgesini ülkemizin 208 üniversitesi arasından 73’ü hak etmiştir. Biz de hak edenler arasında yer almaktayız.


Üniversitemiz uluslararasılaşma da çok önemli adımlar kaydetmiştir. Amerika New York Üniversitesi ile olan çift diploma anlaşmasının yanı sıra Erasmus’la ilgili olarak 70 ülke 259 üniversite ile 1446 anlaşma yaptık. Son bir yıl içinde Erasmus ile eğitim için yurt dışına giden öğrenci sayısı 291 yurtdışından gelen öğrenci sayısı 117 iken giden personel sayımız 371 gelen personel 35 olup bu rakamların hızla artacağı aşikârdır. Diğer taraftan Teknokent Varşova ve Londra şubelerini açmamız üniversitemizin Ar-Ge çalışmalarını yurt dışında karşılık bulmasını sağlayacaktır. Üniversite-şehir bütünleşmesinde birçok anlaşmalar yaptık bu anlaşmalar hem sanayi alanında hem de kültürel alanda üniversitemizin farklı fakülteleri ile hocalarıyla yapılmış olması bize gurur vermektedir.


Pamukkale Üniversitesi öğrencisi olmanın bir ayrıcalık olduğunu her zaman dile getiriyoruz. Bu ayrıcalığın sözle değil uygulamada olduğunu birkaç örnekle sizlere anlatmak isterim. Bunlardan birincisi teknik yüzme öğrenmek isteyen mezunumuz kalmasın projesi ile öğrencimiz teknik yüzme eğitimini ücretsiz spor merkezimizde alabilmektedir. Bu sezonda 700 öğrencimiz bu imkândan yararlanmıştır, bu da bize gurur vermektedir. Diğer bir öğrenciye yönelik projemiz ise özellikle Teknofest takımlarını güçlendirmek ve bilimsel araştırmayı arttırmak için öğrenci katılımlı bilimsel araştırma projesi alanı, bilimsel araştırma koordinatörlüğümüzde açılmıştır. Bu yolla gençlerimizin bilimsel alanda önünü açmaktayız. Yine üniversitemiz öncülüğünde Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu arasında Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri için hakem olma imkânını sağladık. Bu fırsatı değerlendiren öğrencilerimizi şimdiden kutluyorum. Mezunlarımız, kendi işinizde veya kamu-özel sektörde başarılar kazanacağınızdan eminiz. Ancak dünyanın geldiği bu nokta vahşetin soykırımın ve gücün egemen olduğu ortamda sizlere çok net görevler düşüyor. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının milli mücadeleyle binlerce şehit kanıyla sulayarak siz gençlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşaması, dünyaya örnek ve liderlik yapması, en önemlisi dünya adaletinin sağlanması için kendi alanlarınızda çok ama çok çalışmalısınız. İmkânlarınızı zorlamalısınız. Çünkü sizlerin döneminde bizlerin yıllarca hayallerini süsleyen yine sizler gibi gençler İHA’ları, TOGG’ları, uçak motorlarını yaptılar. Pamukkale Üniversitesi öğrencilerinin Teknofest yarışlarında neleri başardıklarını, birçok ödül aldıklarını tüm Türkiye biliyor"


DBB Çavuşoğlu: Türkiye’de geleceğe yön veren bir nesil olmanız dileğiyle

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Bir gün benim sözlerim bilimle çelişirse bilimi tercih edin’ demiştir. Bugün de bulunduğumuz çatı bilimin ve bilimi üretmek isteyenlerin gelecekteki güzel, ilim ve irfanla yoğurulmuş, aydınlık Türkiye’nin mimarlarının yetiştirildiği bu üniversitenin mezuniyet töreninde olmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Bizler istiyoruz ki, çıkmış olduğunuz bu yolculuğun sonunda önce ilimden sonrada vicdan terazisinden ayrılmadan, ahlaklı birer birey olarak, ben değil biz diyebilen, gemisini kurtarıp kaptan olduğu değil yanındaki filikada dahi bulunanların derdiyle dertlenebilen bireyler olmanızı istiyoruz. Bizler istiyoruz ki, küçücük gemisiyle yolculuğa çıkıp, koskocaman yürekleriyle ben ne olurum, biz ne oluruz değil, gelecekte bu ülke toprağında yaşayacaklar, düşman postalları altında ezilmesin diye yola çıkan, küçücük Bandırma vapurunda koskocaman yürekleriyle aydınlık Türkiye’nin ve Cumhuriyetin kurulmasına öncülük edenler asla ben demeyenlerdir. Bundan sonraki hayatlarınızda ben değil biz diyebildiğiniz, yetimin hakkını yemenin; sadece onların cebindekini almak olarak değil, yapmanız gereken, almış olduğunuz eğitimin hakkını vermediğinizde yetimin hakkını yediğinizi bildiğiniz zaman olur. Bir yere gittiğinizde bir başkasını bekletiyorsanız yine o yetimin, o insanın hakkını yemiş olursunuz. Ve her şeyin ötesinde kendinizle birlikte başkalarının da beraber yaşadığınızı görmeniz dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Atatürk’ün izninden, Cumhuriyetin devrimlerinden ayrılmadığınız bir Türkiye’de geleceğe yön veren bir nesil olmanız dileğiyle”


Kosova Milletvekili Jilta: “Gençlerimizin mezuniyetlerini tebrik ederken, gelecekte bu gençlerimizin de Türkiye dışında yaşayan Türk kardeşlerine de sahip çıkmalarını beklediğini hatırlatmak isterim.”

Kosova Milletvekili Fidan Brina Jilta yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan hem bir veli olarak hem de bu sırada Türk toplumunu temsil eden bir milletvekili olarak bulunmaktan mutluluk duyduğumu ifade ediyorum. Sizlere Balkanlardan, Kosova’dan kucak dolusu selamlar getirdim. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye sınırları dışında yaşayan Türklere sahip çıkarak ve orada yetişen gençlerimizi Türkiye üniversitelerinde okutarak bizleri ve gençlerimizi daima geleceğe hazırlayarak gençlerimiz, bizlere sahip çıkmaktadır. Bunun için ana ülkemizle gurur duyuyoruz. Biliyorsunuz bizler orada Osmanlı Döneminden beri varız ve var olmaya da devam edeceğiz. Buradan gençlerimizin mezuniyet törenini kutlarken gelecekte bu gençlerimizin de Türkiye dışında yaşayan Türk kardeşlerine de sahip çıkmalarını beklediğini hatırlatmak isterim. Hepinizi Kosova’da ağırlamaktan mutluluk duyacağımızı ifade etmek istiyorum. Gençlerimizin yollarını açık olmasını diliyor, bundan böylede eğitim hayatına devam edeceklerinde eğitim hayatına başarılar diliyorum. Allah hepsinin yolunu açık etsin.”


TBMM Eski Başkanı Şentop: Eğitim öğretim hayatınız sürekli kendinizi geliştirerek devam etmek zorunda

TBMM Eski Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Değerli arkadaşlar tabi öğrencilik başlı başına zor bir iştir, insan hayatının zor bir dönemidir. Eskiden öğrencilerinin ailelerinin maddi durumu, imkânları ne olursa olsun her zaman destek olunması gereken kesim olduğu noktasında bir kanaat vardır, karar vardır, öğrencilik başlı başına zordur. Ama bugün mezun olacak olan değerli evlatlarımızın yaşadığı dönem, zaman dilimi bu öğrencilik zorluğunun üzerinde ilave zorluklar içeren bir dönemdir. Pandemiyle başlayan bu dönem daha sonra pandemi sonrası, dünyadaki savaş süreçleriyle, yakınımızda Rusya-Ukrayna Savaşı, daha sonra hemen yine yakınımızda, güneyimizde devam eden İsrail’in Filistin’de Gazze’de yaptığı soykırım, çatışmalar, gerilimlerle dolu bir dünya içerisinden geçiyoruz. Bununla kalsa yine yetecek diyeceğiz ama dünya iyiye de gitmiyor, böyle gözüküyor. Yeni bir dönemin eşiğinden, evresinden geçiyoruz böyle bir dünyada gençlerimizle beraber tabi ülkede yaşayan bütün insanımızın vatandaşımızın önemli sorumlulukları olacağı kanaatindeyim, düşüncesindeyim. Öncelikle gençler, eğitim öğretim ve onun muhtevası içeriği olan bilgi, geçmişe göre çok farklı bir noktada, farklı bir aşamada. Bizim özellikle ilkokul ve ortaokul dönemlerimizde bilgi büyük ölçüde stabildi, uzun süre içerisinde ilaveler ve değişikliklerle geliştiriliyordu.


Yine bilgiye ulaşmak çok zordu, onun için eğitim öğretim hayatında önemli olan hedef bilgiyi aktarmak idi. Tabi şimdi bilgi çok sık gelişiyor, ilaveler yapılıyor, değişiklikler yapılıyor ve çok farklı alanlarda yeni yeni bilgilere ulaşılıyor. Bir başka husus da, bilginin çok kolay erişilebilir ulaşılabilir bir noktada olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan bu dönemin meselesi, aslında bilgiye erişmek değil, erişilen bilgiler içerisinde doğru olan bilgiyi, sahih olan bilgiyi tespit edebilmek, yanlış olandan ayırabilmek meselesi. Bu bakımdan artık, cebimizde cep telefonuyla gezdirdiğimiz bilgilerden, maruz kaldığımız bilgilerden hatta bazı filozofların dediği gibi pandemiden mülhem olarak, ‘infodemi’ diye isimlendirdiği, yani bir bilgi salgını olarak, olgusu, manada isimlendirdiği bir sürecin içerisinde doğruyla yanlışı birbirinden ayırt edecek, güvenebileceğimiz bilgiyle güvenemeyeceğimiz bilgiyi birbirinden ayırt edebilecek bir melekeye sahip olabilmek. Bizim eğitim öğretim hayatımızın artık, bilgi aktarımının ötesinde dışında doğru bilgiye erişmeyi verecek kriterleri ortaya koyan bir yaklaşım, bir paradigma benimsemesi gerekiyor. Ama doğru tabi, dünya evriliyor, yoksa çok kolay manipüle edilen, çok kolay yanlış yollara sevk edilebilen kitlelerle karşı karşıya kalabiliriz. Ve bilginin bu şekilde yenilenmesi, gelişmesi, ilaveler yapılması da üniversiteyle beraber eğitim öğretimin bitmeyeceğini de bize gösteriyor. Hangi alanda çalışıyor olursak olalım, hangi alanda eğitim almış olursak olalım o eğitimi sürdürmek mecburiyetiyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla üniversite bittikten sonra eğitim öğretim hayatı başka bir mecrada, ama sürekli kendimizi geliştirerek, yenileyerek devam etmek zorunda. Bunu yapmadığımız takdirde üniversite eğitimi sonrası hayatımızda başarılı olma imkânımız da yok.


Öyle bir döneme doğru gidiyoruz, Türkiye’yi dünyada etkili kılacak, sadece Türkiye bizim ülkemiz olduğu için değil, dünyaya da uluslararası barışın tesisi olması bakımından da Türkiye’nin güçlü olmasının önemli olduğu için Türkiye’yi güçlü kılacak bir anlayışla hareket etmemiz lazım. Ben gençlerimiz tekrar tebrik ediyorum bundan sonraki hayatlarında da başarılar diliyorum. Dediğim gibi, bilgi edinmek, kendimizi yetiştirmek eğitim öğretim devam edecek bir süreç. Tabi hayatta tecrübeler de lazım, bu tecrübelerin bir kısmı kendi tecrübelerimiz bir kısmı elbette büyüklerimizin tecrübeleri ama insanın sadece kendisinin tecrübe ederek öğrenebileceği hususlar da var. Thomsen diye bir Türkoloji uzmanı, Danimarkalı bir tarihçi var, onun bir sözü var mitolojiye atıfla söylüyor bunu. Hemferit ağacı diye bir ağaçtan bahsediyor mitolojide. Bu ağaç özel bir ağaç. Bu ağacın meyvelerini sadece ağacın dalından bizzat o meyveyi koparanlar yiyebiliyor. Birisi meyveyi koparıp yanındaki bir dostuna, eşine verdiği zaman o meyve taşlaşıyor yenmez hale geliyor. İşte hayatta birçok konuda, birçok alanda böyle tecrübeler vardır, bizzat kendinizin yaşaması ondan sonuçlar çıkarması gereken tecrübeler. İşte eğitim öğretim hayatında edindiğiniz bilgiler, eğitim öğretime dair daha önceki hayatınızda ailenizden aldığınız, okuldan aldığınız değerler, size bu tecrübeleri de doğru yorumlama imkânı bahşedecektir, verecektir. Gençlerimizi tebrik ediyorum, aileleri tebrik ediyorum, Pamukkale Üniversitemizi, değerli Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şahsında tebrik ediyorum. İnşallah çok daha fazla sayıda öğrenci, çok daha iyi yetişmiş öğrenciyle artık 32 yılı aşan tecrübesiyle Pamukkale Üniversitemiz yoluna devam edecek. Teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”


‘Bir diploma kendim için alırken bir diploma da Filistin’de soykırımı, Ukrayna’da savaşı ve Doğu Türkistan’da kültürel zulmü yaşayan kardeşlerim arkadaşlarım için alıyorum’

Rektör Kutluhan ve Tıp Fakültesi Birincisi Kevser Sayın’ın okuduğu ikinci diploma manifestosu ise şu şekilde yer aldı:
“Pamukkale Üniversitesi mezunu olarak bugün Filistin Gazze' de soykırım, Ukrayna'da savaş, Doğu Türkistan'da zulümle karşı karşıya kalan tüm genç arkadaşlarım için kendi diplomama ek olarak bu ikinci diplomayı alıyorum. İnsanlık onuruna yakışır biçimde hürriyetin, adaletin ve dünya barışının herkes için olması gerektiği inancı ve sorumluluğuna sahip Pamukkale Üniversitesi bireyleri olarak; uyruğu, ırk, etnik kimliği, din ve inancı ne olursa olsun, her bireyin özgürce yasama hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. İnsanların yaşama hakkına kasteden ya da kast edenleri destekleyen her türlü eylemin ve söylemin karşısında yer alıyoruz! Yeryüzündeki her bireyin eşit haklara sahip olduğu inancayla acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye uğratılmasını asla kabul etmiyoruz! Bebek, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden yasatılan zulüm, baskı, işkence ve vahşi muamelelerin durmaksızın her geçen gün artarak devam etmesi, insani ve ahlaki evrensel değerleri yerle bir etmektedir. Biz de yasama hakkına karşı yapılan her türlü şiddet girişimini reddediyor; siyasal terörizme ve uygulayıcılarına sert bir tavırla karşı çıkıyoruz! Her devletin evrensel değerler bakımından eşit olması gerektiği bilinciyle, toplumsal ve kültürel haklar, erk farkı göz etmeksizin, tüm dünya devletlerinin uygulamasını ve uygulamayan devletlere ise gerekli tepki ve eylemleri göstermelerini talep ediyoruz! İnsan olabilmenin evrensel değerlerine bağlı olarak herkesin ve her devletin bireylerin ve toplumların sosyal güvenliklerini sağlamasının ve sağlanmasına destek vermelerini bekliyoruz. İnsanlığın en gelişmiş toplumların yarattığı teknoloji sağında savaşa, soykırıma, katliamla, açıkla, yoklukla sınamıyor olması asla kabul etmiyoruz. Buna sebep olanlar, destek verenleri şiddetle kınıyoruz! Bugün atılan ve atılacak her adımın geleceğe de atılan bir adim olduğunun bilinci içerisinde, insan özgürlüğüne ve haysiyetine karst yapılan her saldırıya sessiz kalmanın zulme ortak olmak anlamama geldiğini gayet iyi biliyoruz! Sonuç olarak; insan olabilmenin kıyısında değil tam kalbinde yaşayabilmek adına, zorbalığın, kötülüğün, merhametsizliğin, şiddetin, zulmün, saldırın, soykırımın, katliamın ve de antidemokratik her adımın karşısındayız!”
#Pamukkale Üniversitesi
#Mezuniyet töreni
#eğitim
19 дней назад