|

‘Paşa’ lakabını ben taktım

15 Temmuz’un kilit isimlerinden FETÖ sivil imamı Kemal Batmaz’ın “100 yıl da cezaevinde kalsam kimsenin adını vermeyeceğim” şeklindeki sözleri, üniformalı teröristlere talimat oldu. Akıncı Davası’nda mahrem abilerini koruyan FETÖ'cüler silsilesine eski Çiğli Üs Komutanı Kubilay Selçuk da katıldı. Selçuk, o gece üste gördüğü sivil şahısları tanımadığı yalanına sarıldı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/08/2017 Çarşamba
Güncelleme: 01:04 - 9/08/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
‘Paşa’ lakabını ben taktım
‘Paşa’ lakabını ben taktım

15 Temmuz darbe girişiminin sevk ve idare edildiği Akıncı Üssü’nde yaşananlara 486 sanıklı davanın beşinci celsesi Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda yapıldı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yürütülen dava, Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Çiğli Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk’un çapraz sorgusuyla sürdü. Agresif tavırlarıyla dikkat çeken sanık Selçuk’un, bazı müşteki avukatlarının sorularına, “Zamanında dinleseydiniz, bir daha cevap vermek istemiyorum” şeklindeki küstahça cevapları, gaziler ve şehit yakınlarının tepkisi çekti. Savcılık ifadesinde, Akıncı’da çok sayıda sivil şahıs gördüğünü söyleyen Selçuk, mahkemede bu sözlerinden çark etti.


SİVİL ‘ASKER’E DÖNÜŞTÜ

O gece ‘sivil şahıslar’ değil, ‘sivil giyimli asker şahıslar’ gördüğünü iddia eden Selçuk, geçtiğimiz günlerde ifade veren FETÖ mahrem imamı Kemal Batmaz’ın “100 yıl da cezaevinde kalsam kimsenin adını vermeyeceğim” şeklindeki sözlerini talimat olarak algıladığını belli etti. Selçuk’a bir müşteki avukatı, “Bu dosyada yargılanan sivil yöneticileri koruma güdüsüyle mi hareket ediyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Selçuk ise “İnanın özel bir çabam yoktur. Benim gördüğüm kişiler sivil giyimli asker kişilerdi” iddiasında bulundu. Selçuk, bir başka avukatın “Hiç sormadınız mı, ‘ya siz burada ne iş yapıyorsunuz, necisiniz?’ diye. İsim vermeyişinizin sebebi sanık Kemal Batmaz’ın sözleri midir?” sorusuna ise cevap vermekten kaçındı.


SÜRPRİZ İÇİN GELMİŞ

Hiçbir görevi ve yetkisi olmadığı halde 15 Temmuz günü İzmir’den Ankara’daki Akıncı Üssü’ne giderek darbeyi buradan koordine eden Selçuk, savunmalarında sürekli 15 Temmuz günü izinli olduğuna vurgu yaptı. Ancak Selçuk’un çapraz sorgusu sırasında 15 Temmuz günü resmi izinli olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın “Usûl gereği izninizi Hava Kuvvetleri’ne ve Genelkurmay’a bildirdiniz mi?” sorusu üzerine Selçuk, “Onu emir astsubaylarım yapar. Ben de yapıldığına hep kanaat getirmişimdir. Bugüne kadar hiç problem olmadı. Ama benim bildiğim izinliyim” karşılığını verdi. Aydın’ın “Sistemde izniniz gözükmüyor” demesi üzerine Selçuk, sadece “Olması lazım normalde” diyebildi. Ayrıca izinli olduğunu belirttiği 15 Temmuz günü Çiğli Üssü’ne de gittiği anlaşılan Selçuk, bu durumu, ‘yoğun mesai’ diyerek geçiştirdi. Görevli olduğu Çiğli’deki 2. Ana Jet Üs Komutanlığından Akıncı’ya ziyaret edeceği kişilere haber vermeden gelmesinin nedeninin sorulması üzerine FETÖ’cü Selçuk, “Sürpriz yapmak istedim, çat kapı geldim” diyebildi. 

  • ‘Heder mi olsaydım’
  • Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Selçuk’un Akıncı’daki görüntülerini gösterdi. Darbeci Akın Öztürk ve Ahmet Özçetin ile birlikte olduğu görülen Selçuk, görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Girdiği odaya ilişkin net cevaplar veremeyen Selçuk, 16 Temmuz gecesi saat 03.00 sıralarındaki bir görüntüye ilişkin, Akın Öztürk’ün kendileriyle konuşmak istediğini söylediğini, bu kapsamda oda aradıklarını ileri sürdü. 15 Temmuz günü Çiğli Üs Komutanlığı’nın girişi için ‘paket’ parolasının kullanıldığına ilişkin soruya ise Kubilay Selçuk, “Bilgim yok” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast timinin Çiğli Üssü’ne gelerek burada hazırlık yaptığından haberinin olmadığını iddia eden Selçuk, “Çiğli Üssü’nün seçilmesi tesadüf mü?” sorusuna ise “Demek ki planlayanlar uygun görmüş, o benim dışımda olan bir şey” yanıtını vererek kendini kurtarmaya çalıştı. Darbecilere karşı neden hiçbir şey yapmadığı sorulan Selçuk, “Orada hayatını feda etmek akıllıca bir girişim değildi. Silahla müdahale edip heder mi olsaydım” cevabı verdi.

Paşa’nın sahibi çıktı

Kubilay Selçuk’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik oluşturulan suikast timindeki ‘menfez paşası’ Zekeriya Kuzu’ya ‘paşa’ lakabının kendisinin verip vermediği soruldu. Selçuk, “Evet doğrudur. Pek çok personeli onore etmek için yeri geldiğinde söylerim. En çok da ona söylemişimdir. Kuzu ile samimiyetim var. Arabasına da birkaç kez bindim” itirafında bulundu. Kuzu’nun hesabına yatırdığı 1400 liranın sorulması üzerine ise Selçuk, bunun himmet parası olmadığını iddia etti, neden yatırdığını hatırlamadığını ileri sürdü.


Uzun saçlı korkusu

FETÖ’cü Kubilay Selçuk, Akıncı Üssü’nün şeref salonunda darbe bildirisi okuma provası yapmıştı. Selçuk, okuma metnini kendisine uzatan ve çekim işlerini ayarlayan FETÖ mahrem imamlarından ‘uzun saçlı’ Harun Biniş’i mahkemede tanımadı. Tanık Ali Küçük’ün, Selçuk’un emir astsubayının ‘uzun saçlı sivil giyimli bir şahsı almak için nizamiyeye gittiği’ yönündeki beyanları hatırlatıldı ve Selçuk’a “Bu emri siz mi verdiniz?” diye soruldu. Öyle bir görevi kendisinin vermediğini iddia eden Selçuk, “Emir astsubayımın böyle bir görev almış olacağına da ben inanmak istemiyorum” dedi. “Uzun saçlı sivil bir şahıs nasıl olur da tümgenerale bildiri okutmaya cesaret edebilir?” şeklindeki soruya da Selçuk, “Onu o uzun saçlıya sormak lazım” diye yanıtladı.


İLK PARAGRAFTA ANLAMIŞ!

Uzun saçlı kişinin sunum metninin ilk paragrafını sesli bir şekilde okuyunca bunun bir bildiri olduğunu anladığını savunan Selçuk, daha sonra uzun saçlıyı, “Ne ben sizi ne de siz beni gördünüz” diyerek yanından uzaklaştırdığını öne sürdü. “Bu iki kişilik bir sunum mu oluyor? Hiç kimse yok, kime ne sunuyorsunuz?” şeklindeki soruyu Selçuk, “Bu rastgele bir okuma. Sadece bir bakacağım. Ben bu metnin içeriğine ulaşmaya çalışıyorum. Bu metin ne? Amacım bu metne ulaşmak. Bir paragraf okuduktan sonra ‘Al kardeşim’ dedim” şeklinde cevaplandırdı. Sunumun kameraya kaydedildiğini bilip bilmediği sorulan Selçuk, kayıttan haberi olmadığını öne sürdü.

Türk subayı kaçar mı!

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığı’ndaki eylemlere ilişkin 152’si asker, 3’ü sivil 155 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde görülen duruşmaya, 15 Temmuz’da İstanbul Kara Harp Akademisi’nde görev yapan eski pilot yüzbaşı sanık İzzet Çakan ile duruşma savcısı Aytekin Cenikli arasındaki diyalog damga vurdu. Akşam saatlerinde ‘askeri kalkışma’ haberlerini gördüğünü ve darbe girişiminden böylelikle haberdar olduğunu savunan Çakan, yorgun olduğu için gece boyunca uyuyakaldığını iddia etti. Sabah saatlerinde Kara Havacılık’a baskın yapıldığını, bunun üzerine helikopterle Akıncı Üssü’ne, ardından da İstanbul’a geçtiğini ifade eden Çakan, darbeye ilişkin emir almadığını ve bir faaliyette bulunmadığını iddia ederek atılı suçlamaları kabul etmediğini iddia etti. Savunmanın ardından duruşma savcısı Aytekin Cenikli sanık Çakan’a bazı sorular yöneltti. Cenikli’nin sorularına Çakan’ın verdiği cevaplar şöyle:

KAÇMAMIŞ, AYRILMIŞ...
Cenikli:
Baskın olduktan sonra sabaha karşı oradan ayrıldığınızı söylüyorsunuz. Bir Türk subayı olduğu bölgeyi bırakır kaçar mı?
Çakan:
Kaçmadım efendim, ayrıldım.
Cenikli:
Darbeci değilim diyorsun, bulunduğun bölgeye saldırı yapılıyor. Neden direnmedin? Suçlu olduğunu düşünüyorsun, oradan ayrıldın.
Çakan:
Efendim ben kime ateş edeyim, kimin darbeci olduğunu bilmiyorum ki. Dışarıdan gelenlerin ne için geldiğini de bilmiyorum.

#FETÖ
#15 Temmuz
#Harun Biniş
#Selfet Giray
#Zekeriya Kuzu
7 yıl önce