Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin Genelkurmay Karargahı ayağına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı çatı iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. İddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Milli Savunma Bakanlığı Özel Kalem Müdürü olarak kurmay albay rütbesiyle görev yapan Tevfik Gök'ün 14 Temmuz günü karargah içi nöbetlerin nasıl tutulduğu ve olay günü öğle saatlerinde de Genelkurmay ara geçiş kapılarının kimler tarafından kapatıldığına ve anahtarlarının kimlerde olduğuna dair bilgiler aldığı belirtildi.
16 Temmuz saat 03.00'de planlanan darbe girişiminin erkene alındığına dikkat çekilen iddianamede, saat 19.50 sıralarında Genelkurmay Karargahı'nda bulunan Gök'ün yaşanan gelişme üzerine Mamak 28. Mekanize Tugay Komutanlığı'na gittiği ve burayı ele geçiren darbeci grupla görüşme yaptığı kaydedildi. Bu görüşmenin ardından bir zırhlı araç temin ederek Genelkurmay Karargahı'na dönen Gök'ün ayrıca Karargah içinden Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'a verilecek bilgi akışını engellediği belirtildi.
Darbe girişimini sırasında Gök'ün habercisi olarak vatani görevini yapan Ali S.'nin de “tanık” olarak ifadesi alındı. Ali S., şüpheli Tevfik Gök'ün 28. Mekanize Tugayı'nda kamuflajlı ve rütbeli personellerle görüşmeler yaptığını belirterek, “Rütbeli bir personelin telefonla konuşurken, 'Genelkurmay Başkanlığı'na baskın var tüm birliklere haber verin, zırhlı araçlar Genelkurmaya' dediğini duydum. Daha sonra Genelkurmay'a geçtik, zırhlı araç da arkamızdaydı. Zırhlı araç bizim önümüzden Genelkurmay'a girdi. Gök daha sonra bir kişiyle Karargah içine girdi” dedi.
Sabaha kadar Genelkurmay Karargahı'nda darbe faaliyetlerine katılan Gök'ün görüntüleri de iddianameye girdi. Görüntülere göre, Genelkurmay'a kamuflajla gelen Gök'ün darbe girişiminin başarısız olmasının ardından ise sivil kıyafetlerini giydiği anlaşılıyor. 16 Temmuz günü kayıplara karışan Gök, hala firari konumda ve hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Gök, darbe girişiminin ardından TSK'dan da ihraç edilmişti.
İddianamede, sıkıyönetim direktiflerinde Mehmet Partigöç ile birlikte ismi yer alan Cemil Turhan'ın 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce şüpheliler Hüseyin Ömür ve Kenan Şimşek'i Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) üzerinden mesajların nasıl gönderildiği konusunda bilgi toplaması için görevlendirdiği belirtildi. Ayrıca mesaj gönderilen odanın anahtarından bir kopya yaptırması için talimat verdiği kaydedildi. İddianameye, Cemil Turhan'ın yanındaki Özel Kuvvetler ekibiyle MEDAS sistemi vasıtasıyla hukuka aykırı darbe mesajlarının çekildiği Orbay Salonu'na geldiği ana ilişkin görüntüler de girdi. Saat 21.29'da kaydedilen görüntüye göre, Turhan'ın elinde silah olduğu görülüyor.
Ancak Turhan ve beraberindeki cuntacı ekip burada direnişle karşılaştı ve Muhabere Merkezi daha sonra darbecilerin eline geçti. Bunun üzerine saat 21.37 “Hazırlık İkazı ve Birlik İntikali” konulu ilk mesaj çekildi. Daha sonra da “Zırhlı Muhabere Aracı İntikaiİ”, “Atama”, “Katılışlar”, “Sıkıyönetim Direktifi” konulu mesajlar ilgili yerlere gönderildi. Öte yandan, bu kareden sadece 5 dakika önce de Turhan ile Partigöç'ün Genelkurmay Karargah katında aynı karede olduğu görülüyor.
