Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin ilk davasını, Diyarbakır'dan Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı teslim almaya gelen cuntacı general Semih Terzi'nin 18 kişilik ekibine açtı. Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Diyarbakır'dan Ankara'ya gelen Ahmet Kara, Fatih Şahin, Furkan Aslanbay, Mihrali Atmaca, İsmail Çınar, Halit Çelik, Gökay Engin, Mehmet Bilge, Harun Topbaş, Ahmet Muhammed Demirci, Cemal Güleç, Ali Güreli, Ali Solmaz, Erkan Kütükçü, Erhan Almaz, Cihat İbrahim Yörük, Hasan Aksoy, Hüseyin Oğuz “şüpheli” olarak yer aldı. 18 şüphelinin, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme” gibi suçlardan 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapsi istendi.
Terzi'yi öldürerek darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in “şehit” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir “müşteki” olarak yer aldı. Genelkurmay'ı ele geçiren FETÖ üyelerinin sıkıyönetim direktiflerinin saat 21.30 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığı'na iletildiği, sözde atama listesine göre de cuntacı general Semih Terzi'nin Özel Kuvvetler Komutanlığına atandığı kaydedildi. Terzi'nin, Silopi'deyken Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı'nda bulunan Binbaşı Fatih Şahin'i askeri hattan arayarak Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın komutasını almak için Ankara'ya gideceklerini ve hazırlık yapması talimatını verdiği kaydedildi. Terzi'nin helikopterle Diyarbakır'a geldiği, daha sonra da hazır edilen tim ile birlikte Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı'na indiği dile getirildi.
İddianamede, Terzi'nin eşi Nazire Terzi'nin de ifadesine yer verildi. Nazire Terzi'nin beyanında, eşinin olaydan bir hafta önce kendisine cep telefonundan mesaj atarak “Nursel Hanımı (Zekai Aksakallı'nın eşi) ara, 'annem hasta, ben Ankara'ya döneyim' diye söyle, ancak mesajı hemen sil” yazdığını söyledi. İddianamede, “Terzi'nin ve eşinin darbe olayından ve atama listesinden en az bir hafta önce haberlerinin olduğu, bu nedenle Terzi'nin Ankara'ya bir an önce gelmek için bahaneler ürettiği, durumu bilen eşi Nazire'nin kendisine yardımcı olmaya çalıştığı, olay günü de Özel Kuvvetler Komutanı olarak yer aldığı sözde atama listesine dayanarak birliği devralmaya geldiği tespit edilmiştir” denildi.
İddianamede TSK bünyesinde, askeri hiyerarşi dışında, kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan, FETÖ üyesi “üniformalı teröristler”in demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunulduğu kaydedildi. Darbe teşebbüsünün teröristbaşı Fetullah Gülen'in bilgisi ve talimatı ile yapıldığı vurgulanırken, maddi ve manevi zarardan da Gülen'in sorumlu olduğu belirtildi. İddianamede, şu tespitlere de yer verildi: “Şüphelilerin tamamının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi oldukları, bu yapılanma içerisinde birbirleri ile irtibatlandırılarak darbeye teşebbüs eyleminin gerçekleştirilmesi için bir araya geldikleri anlaşılmaktadır.”
Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın karargaha telefonla ulaşarak Ümit Bak'ı kendisinin emirlerinin dinlenmesi konusunda ikna etmeye çalıştığı, aktarılan iddianamede, Bak'ın bu durumu kabul etmediği, “Elimde emir var, yeni komutan Semih Terzi” diyerek telefonu kapattığı ve sonrasında karargahın kontrolünün ele geçirildiği ifade edildi. Aksakallı'nın bu durum üzerine de emir subayı Astsubay Ömer Halisdemir'i aradığı Semih Terzi'nin darbeye teşebbüs eyleminin içinde yer alan vatan haini olduğunu, kesinlikle karargahın komutasını ona bırakmamasını ve bu işin sonunda şehadet olduğunu söyleyerek emir verdiği belirtildi. Halisdemir'in ise vatansever bir asker refleksi ile kendisine verilen emri hiç bir şekilde sorgulamadan “Emredersiniz komutanım” şeklinde cevap verdiği anlatıldı. İddianamede, Halisdemir'in vurulma anı da detaylarıyla anlatıldı.
