İstanbul’daki Kuleli Askeri Lisesi Lojistik Destek Komutanlığı’nda kantinci olarak vatani görevini yapan er Kurtuluş Kaya, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’ne getirildi. Buradaki çatışma sırasında, darbeci Binbaşı Ahmet Taştan’ın ‘halka ateş et’ emrine uymadığı için gözünden vurulan Kaya’nın dosyası halen aydınlatılmayı bekliyor. 15 Temmuz gecesi oğlunun zorla köprüye götürüldüğünü anlatan Baba Satılmış Kaya, darbecilerle ilgili hem İstanbul’da hem de memleketi Çankırı’da ayrı ayrı şikayette bulundu.
Sözkonusu şikayetlerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli Hikmet Pak isimli savcıda toplandığını anlatan Baba Kaya, “Ben yaşadıklarımın üzüntüsünden kalp krizi geçirdim bypass oldum. Bu süreçte savcı bey ile telefonda görüştüm. Kendisi bana İstanbul’a gidip gelmene gerek yok, zaten sağlık durumun da elvermez. Senin oğlun koç gibi şehittir. Içini ferah tut dedi. Davalar sonuçlandıktan sonra oğlumun hak ettiği muameleyi göreceğini anlattı. Benim de içim rahatladı. Ancak halen bir gelişme yok. Davaların sonuçlanmasını bekliyorum, benim oğlum hain değil. Oğluma iade-i itibar yapılmasını talep ediyorum” diye konuştu.
Aradan geçen bir yıllık süreçte hem kendisinin hem de eşinin sağlığının ciddi şekilde bozulduğunu söyleyen acılı baba şöyle devam etti: “Darbeciler bizim çocuk ve arkadaşlarını o gece sokağa çıkarır çıkarmaz ellerinden telefonları almışlar. Elimde tutanaklar var. Oğlumun arkadaşlarının verdiği ifadeler var. Halka ateş açmayı reddettiği için komutanı tarafından gözünden vurulduğunu söylüyorlar. Annesi ve ben de bir gün önce görüşmüştük. Yarın cumartesi pazara giriyoruz çarşıya çıkacağım diye seviniyordu.”
Çankırı’nın Germece Köyü’nde yaşayan er Kurtuluş Kaya, lastik fabrikasında çalışarak ailesine bakıyordu. Babası Satılmış Kaya, dört gözle oğlunun askerden döneceğini günü bekliyordu. Tezkeresine 12 gün kalan Kaya, köprüde gözünden vurularak öldürüldü. Onun ölümü için darbe seviciler, ‘köprüde linç edildi’ naraları atarken, olayın perde arkası çok farklıydı.
Kaya ailesine Çankırı Valiliği de maaş bağlayarak sahip çıktı. Oğlunun ölümünün ardından yıkılan baba Satılmış Kaya, “Ben artık yarım adam oldum. Gece gündüz mezarına gidiyoruz. Benim ocağıma su döktüler, ocağım söndü. Bir köylü çocuğundan ne istediler. Benim oğlum subay, astsubay değildi. Biz askere evlatlarımızı emanet ediyoruz. Kışlanın girişinde bırakıp dönüyoruz, içeride kim var bilmiyoruz. Bundan sonra onları Allah’a havale ediyoruz. İnşallah adalet yerini bulur” dedi.
