AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, TBMM Genel Kurulu'nda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin hesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde AK Parti Grubu adına yaptığı konuşmada, 2019 yılı bütçesinin, yeni sistemin ilk bütçesi olması nedeniyle farklılık arz ettiğini, bu bütçenin 2002'den itibaren AK Parti iktidarlarının kesintisiz olarak getirdiği 17. bütçe olduğunu belirtti.
Bütçe işinin büyük bir sorumluluk olduğunu dile getiren Muş, milletin bu noktada bütçenin adil olmasını, verimli kaynak tahsisini, gelir-gider dengesini, sürdürülebilirliğini, refah üretmesini beklediğini söyledi.
Bütçenin, bir hükümetin en somut performans ölçütü olduğuna işaret eden Muş, "Milletimiz AK Parti'nin yaptığı hizmetlerden, Türkiye'nin artan uluslararası itibarından, hayat kalitesinden, refah seviyesinden memnun kaldı ve 17 yıl boyunca hiçbir rakibine en ufak bir şans tanımayacak şekilde AK Parti'yi kesintisiz iktidarda tuttu." diye konuştu.
Genel Kurul'da kendisinden önceki konuşmacılar tarafından hak etmedikleri ithamlarla karşı karşıya kaldıklarını aktaran Muş, kendisinin, bu ithamların ne kadar haksız ve yersiz olduğunu anlatacağı belirtti.
Muş, terörün, ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeli teşkil ettiğini vurguladı.
Bir yandan PYD/PKK, DEAŞ, DHKP-C diğer yandan FETÖ gibi terör örgütleriyle etkin bir mücadelenin sürdürüldüğüne işaret eden Muş, amaçlarının, terörün belini kırmak ve terör olaylarını tamamen sıfıra indirmek olduğunu belirtti.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, terör suçundan ötürü yargılandığı mahkemece hüküm giydiğini anımsatan Muş, Genel Kurul'da, HDP milletvekillerinin, bu kararı eleştirerek Demirtaş'ın terörle bir iltisakının olmadığını iddia ettiğini, ifade özgürlüğü vurgusu yaptığını söyledi.
Muş, bunun açık bir çelişki olduğunu, Demirtaş'ın bizzat kendisinin, PKK'yı bir terör örgütü olarak görmediğini defalarca ifade ettiğini belirterek "O zaman, bir yandan 'PKK'yı terör örgütü olarak görmüyorum.' deyip, öte yandan 'Beni neden PKK yüzünden yargılıyorsunuz?' demek nasıl bir çelişkidir? Keza 'Demirtaş neden PKK ile ilgili yargılanıyor?' diye soran buradaki HDP milletvekilleri de 'PKK terör örgütüdür.' diyebilmekte midir? Hangi HDP'li milletvekili bugüne kadar çıkıp da PKK terör örgütünü lanetleyebilmiştir? Hiçbiri." ifadelerini kullandı.
"İçinde HDP'lilerin de olduğu sözde Demokratik Toplum Kongresi bileşenleri ki bu HDP'nin tek yumurta ikizidir, aralarında hiçbir fark yoktur, 27 Aralık'ta öz yönetimi tarif eden bir deklarasyon yayınlamıştı." diyen Muş, burada amaçlananın önce özerk yönetim daha sonra yeni bir devlet kurmak olduğunu dile getirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin, konuşmasında, Doğu ve Güneydoğu'da illere yapılan barajları sorguladığını dile getiren Muş, şunları söyledi:
"Buradan soruyorum, bölgedeki vatandaşlarımıza yaptığımız barajlar sizi niye rahatsız ediyor? Bu hükümete bütçe görüşmelerinde, 'Neden vatandaşa hizmet ediyorsunuz?' diye suçlama yöneltmek nasıl bir sakat anlayışın tezahürüdür. Terör örgütü PKK da bölgeye yapılan barajlardan, hava alanlarından rahatsız değil mi? O hizmetlerin gitmemesi için iş makinelerini yakmamış mıdır? Orada çalışan işçileri katletmemiş midir?"
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın, "isyan ve direniş vurgusu yaparak bilinç altındaki ayaklanma özlemini dışa vurduğunu" ifade eden Muş, "Bu Meclis çatısı altında yapılan bu tehditleri esefle kınadığımızı belirtmek isterim. Şunu unutmayın, Türkiye'de iktidar ancak seçimle değişir." dedi.
Arkasında Kandil'in olduğu kirli bir ittifak pazarlığını anlatmak istediğini söyleyen Muş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Almanya ziyaretinde Sol Parti milletvekilleri Sevim Dağdelen, Gökay Akbulut ve Helin Evrim Sommer ile bir araya geldiğini hatırlatarak bazı eleştirilerde bulundu.
Kürsüden, ziyarete ilişkin fotoğrafları gösteren Muş, Dağdelen'in, Almanya Federal Meclisinde, terör örgütü PYD bayrağını açan bir milletvekili olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun, PKK yandaşı parlamenterlerle neyi görüştüğünü, hangi konularda istişarelerde bulunduğunu soran Muş, şöyle devam etti:
"Yoksa yerel seçimler için bu kişi üzerinden HDP'yle ittifak müzakerelerinde mi bulundu? Hani bir söz vardır ya 'özrü kabahatinden beter' diye. CHP Genel Başkan Yardımcısı bu konuyla ilgili bir açıklama yapıyor ve diyor ki 'Almanya ziyaretimiz gıptayla izleniyor. Onlar, seçilmiş Alman parlamenterleridir.' Ben de soruyorum; PKK temsilcisi bir Alman milletvekiliyle görüşmenizin neyi gıptayla izleniyor, çıkın, bir açıklayın bunu. Hani Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek diyordu ya 'CHP'de eksen kayması var.' işte o eksen yanınızda bulunan HDP'ye doğru kaymakta.
Bu sırada AK Parti ile CHP ve HDP'li milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar yaşandı.
Oyunun büyüklüğünü anlatmak istediğini dile getiren Muş, "HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ne diyor? 'Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde CHP ve İYİ Parti'nin adayını destekleyebiliriz.' diyor. Bir başka CHP yöneticisi ne diyor? 'Cumhur İttifakı dışındaki herkesle iş birliği yaparız.' Aslında şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Esasen 'HDP ile iş birliği yapacağız.' diyemiyor fakat böyle dolambaçlı yollarla cümlelerle bunu ifade ediyor. Sebebi de milletten korkmaları, açık bir şekilde söyleyin ne yapmak istediğinizi. Otellerde görüşmenize gerek yok." ifadelerini kullandı.
"İYİ Parti'nin de bu oyunun bir parçası" olduğunu belirten Muş, şöyle konuştu:
Daha sonra konuşmasına devam eden AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, parlamento çatısı altında 2011'de beri İstanbul Milletvekili olarak millete hizmet ettiğini, hiçbir konuşmasında ya da 8 yıllık süreçte hiçbir milletvekilinin şahsına, ailesine, itibarına tek bir kelime kullanmadığını söyledi.
Muş, "Aslında sadece gayet iyi niyetli de bir uyarıda bulunmak isteyip daha önce yapılmış olan bir konuşmaya dikkati çektim. Bunun bir tahrik sebebi olarak algılanmasını da gerçekten doğru bulmuyorum." dedi.