Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, DEAŞ ile PYD arasında, PYD ile Esed rejimi arasında sıkı bir ilişki var. Bölgemiz yeniden şekilleniyor. Trump döneminde bu yeniden dizayn edilecek.
Türkiye'nin herhangi bir ülkenin topraklarında gözü yk diyen kurtulmuş "Biz orada barışın tesisi iin bulunuyoruz. Bütün ülkelerle anlaşarak durumu ele alacağız. Türkiye'nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacağız" dedi.
"Hürriyetin manşetinde çok sorun var. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarıdır. Ordu sivil iradenin emrinde olmasından rahatsız olanların manşetidir. Biz bunları 28 Şubat'ta gördük. Aynı filmi bir daha görmeyeceğiz. Sivil siyaset var. Bu alanda ne TSK'nın siyasete çekilmesine ne de sivil hükümetin kendi işini yapmasına engel olunmasına izin verilmeyecek"
Eğer TSK 15 Temmuz sonrası temizlenmemiş olmasaydı Fırat Kalkanı operasyonu başarılı olamazdı Türkiye'de TSK'yı siyasetin içerisine çekmek son derce yanlıştır.
Kurtulmuş haberin içeriği için ise "TSK, sivil siyasetin emrinde olan bir kurum. kurumun içerisinden bir rahatsızlık var, bunlara cevap var şeklinde bir durum varsa bu kabul edilemez. Başka bir kurumda çıksın aynı açıklamayı yaspın olmaz. O zaman Diyanet İşleri Başkanlığı da aynı açıklamayı yapsın. Bunlar olmaz. Bunlar eski Türkiye alışkınlıkları. Milletimizde bu durumdan rahatsız." dedi.
Başörtüsü serbestisi için Bahçelinin açıklamalarına cevap veren Kurtulmuş, "Milli Savunma Bakanlığı geniş bir tartışmadan sonra bu konuyu gündeme getirmiş ve uygulamıştır Karar sivil siyasete aittir.
Ülkemizde darbe dönemleri artık geride kaldı. FETÖ'cüler veya başka güçler bunu halen düşünebilir ama artık köprünün altından çok sular geçti. Halkımız büyük bir kahramanlık yaptı. Buna karşı millet artık bir daha darbeye izin vermeyecek?
Şuan sürecin başındayız. Anketler geliyor belli bir kararsız oy var. Ama Evet oyu yüksek. Artık Hayır oyu konsolide oldu. Ama Evet oyları daha fazla. Milletimiz 16 Nisan'da bunu onaylayacaktır.
Hükümetimiz bir icraat hükümetidir. Hükümet programında parlamentoda savunduğumuzda kim ne üretiyorsa ona destek vermeyi öngörüyor ve bu uygulanıyor. Teşvikler de bu konuyla ilgilidir. kamu yararına çalışma üzerinden bir takım istihdam eksiklikleri giderilmiştir. Referandumla ilgilisi yoktur. Halkımız da herşeyi biliyor. Bunlar eski söylemlerdir.
'Tek adam tartışması' için konuşan Kurtulmuş, "Eğer tek adamlıktan bahsedeceksek 104. maddeye bakmamız lazım. 12 Eylül darbecileri Cumhurbaşkanına sınırsız yetki vermiş ama hiçbir şekilde sorumluluğu yok. Bunu siviller yapmadı darbeciler yaptı. Çünkü Cumhurbaşkanı onların gözünde bir emniyet subobu oldu. Mevcut sistemin sıkıntısı yüksek yetkileri olan bir Cumhurbaşkanı var sorumsuz yüsek yetkileri olan bir Başbakan var sorumlu. Bu çift başlılığın Türkiye'ye çok ağır faturaları olmuş. Daha Recep Peker ile İsmet İnönü döneminden beri birçok kriz yaşanmıştır." dedi.
Muhalefetin eleştirilerine cevap veren Kurtulmuş, "Sistemin doğasında sorun var. Her iki tarafa da yetki vermiş ama biri sorumlu diğer sorumlu değil. Eski sistem davulu Cumhurbaşkanının boynuna asalım da tokmak bizim elimizde kalsın diye yapılmış bir sistemdir."
Fahri Korutürk ile Süleyman Demirel arasındaki kriz Kenan Paşa'ya yol açmış. O da başka krizlerin ortaya çıkmasına neden olmuş. Bu krizleri asker mi çözsün. Siyasi kilitlenme olursa halk çözecek bu sistemde. Siyasi sorun olursa seçime gidilecek. Ama bu seçimlerin her an yapılacağı anlamına gelmiyor. Bir denge var. Karşılıklı bir denge var. Askeri mahkemeler kalkıyor. 12 Eylül'Ün öncesini hatırlayın. O dönem sıkıyönetim vard. Anarşiye karşı kullanılmadı. Daha çok siyasi iradeyi köşeye sıkıştırmak için kullanıldı. Bunlar darbe savar maddelerdir."
"Hayır çıkmayacak. Bu anayasa değişikliği teklifi 339 milletvekilinin imzası ile meclisten geçti. Niye geçti? Siyasiistikrarsızlıklar, vesayetçi sistemin giderilmesi için. Sürekli aktörler arasındaki, kurumlar arasındaki çatışmalar kilitlenmeye neden olmuş. Türkiye ortalama 17 aylık hükümetlerle idare edilmiş Cumhuriyet tarihi boyunca. Aynı sistem devam ederse yine sistem soruna ve krize yol açar. Bu sistemin yanlışlarını düzeltmezsek yine benzer şeyler çıkar. Koalisyon dönemlerinde kalkınma ornaı yüzde 4 olmuş. Hızlı kalkınmaya ihtiyacımız var.
Hayır çıkarsa Kılıçdaroğlu başka bir politika izleyecek. Artık orda Cumhurbaşkanı da Başbakanda kalmasın diyecektir. Türkiye'nin daha hızlı karar alabilen bir sisteme ihtiyacımı var. Yani Yasama kendi işine bakacak, yürütme de kendi işine bakacak. Hayır çıkarsa hükümetin meşruiyeti sorgulanmaz." dedi.
