Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde esnaflar ile iftar yemeğinde bir araya geldi. İftarın ardından bir konuşma yapan Erdoğan, 15 Temmuz şehitleri için adalet aradıklarını söyledi. Erdoğan “Elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet; 250 şehidimizin kanıdır” dedi. 15 Temmuz darbecilerinin yargılanırken söyledikleri yalanlara da değinen Erdoğan, “Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz bu ülkede adalet var. Dolayısıyla adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun kendisiyle ilgili “Yargıya talimat veriyor” iftirasına tepki gösteren Erdoğan, “Eğer ispatlayamazsam ben istifa ederim’ diyor. Sen bugüne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Onun için de senin yalan makinesi olduğunu ülkede bilmeyen kalmadı” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 250 şehit... 29 tanesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü çevresinde, 53 aslanımız Özel Harekat’ta aynı şekilde Özel Kuvvetler’de, Ankara’nın değişik yerlerinde yaklaşık 150 civarında şehidimiz var. Türkiye genelinde 2193 gazimiz var. Bütün bunlara yönelik hala birilerinin çıkıp ta yalan yanlış şeylerle bizi aldatacaklarını zannetmeleri, öyle kolay değil. İşte çıkıyorlar şu anda yargılanıyorlar.
Yargılanırken A’dan Z’ye her şey yalan, her şey. Sanki 250 şehidimiz olmamış sanki 2193 gazimiz yok. Kurtulamayacaksınız. Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz bu ülkede adalet var. Dolayısıyla adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız. Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet; 250 şehidimizin kanıdır. 2193 gazimizin şu anda yaralı oluşudur. Öbür tarafta Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türkmen kardeşlerimize gönderdiği yardımını basanlar kimdi?
Yine aynen o FETÖ terör örgütüydü. Peki o FETÖ terör örgütünün yargı içerisindeki mensuplarından şu anda içeride olanlar ki Milli İstihbarat Teşkilatı’na böyle bir şey yapamazsın, yaptılar ama şu anda bedel ödüyorlar. Oradan alınan evraklar kimlere gönderildi? İşte şu anda mahkum edilen şahsa gönderildi. O nereye gönderdi? O da şu anda yurt dışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi. O kaçtı gitti. Şimdi farklı şeyler de dolaşıyor. Bugün çıkmış Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. Her geçen gün de bu yürüyüşteki seviye kaybı artıyor. Bugün grup toplantısını açık alanda yapmışlar. Kapalı alan herhalde sıcak geliyor. Oradan da bir ifade kullanıyor. ‘Cumhurbaşkanının yargıya talimat verdiği’ ile alakalı ve istifaya çağırıyor. ‘Eğer olmazsa ben istifa ederim’ diyor. Ya senin bu ilk defa değil ki. Sen bugüne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Onun için de senin bu yalan makinesi olduğunu bilmeyen bu ülkede kalmadı. Şimdi böyle bir şeyi ispata davet ediyor. Sen bir defa kendini bu ülkede ne olduğunu millete kabul ettirmişsin, Millet seni çok iyi biliyor, tanıyor. Biliyor ki hiçbir sözünde durmaz. Eğer ispata dönük bir şeyin varsa hukukta kaide şudur: Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et.
Konuşmasında kendinse atılan iftiralardan dolayı çok sayıda davayı kazandığını hatırlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Dürüst değiller. Bunlar şu anda bu ülkede terör örgütüyle el ele, kol kola dolaşmıyorlar mı? Eğer kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar. Bizim Allah’tan başka Allah’ın izniyle hesap veremeyeceğimiz hiç kimse bu dünyada yok. Şimdi yeni bir iftira daha atmışlar: ‘Tayyip Erdoğan’ın 3 milyar dolarlık hazinesi var’. Tabii şu anda onunla ilgili davayı da Allah’ın izniyle kazanacağız. Çünkü olmayan bir şeyler suçlandığınız zaman rahat olursunuz değil mi, aksi halde tutuşursunuz. Daha önce yine CHP’nin içerisindeki milletvekillerinden kazanılmış davalar var ama usanmıyorlar ve uslanmıyorlar. Nasılsa diyorlar ki bedeli az. ‘10 bin lira 15 bin lira olur veririz’ diyor yaptığı iş bu. Ne yaparlarsa yapsınlar ne biz bunları yargıda mahkum edeceğiz"
