AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MKYK sonrası açıklamalar yaptı.
AK Parti Sözcüsü Ünal'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
S- 400 anlaşması imzalandı bildiğiniz gibi. Türkiye 2017 yılında enerji alanında büyük işler yaptı.
Ekonomi alanında üçüncü çeyrekte Türkiye zirvede tamamladı. 143 milyarla ihracatta zirvede kapattık.
İstihdamda, 1 milyon 233 bin kişiye istihdam fırsatı sağladık.
Bu alanda 2017 yılında dünyanın en büyük güneş enerjisi santrali ihalesi gerçekleştirildi. Bu sayede enerji birim fiyatı 20 sentten, 6,99 sente düştü. Aynı zamanda panel fabrikası da Türkiye'de kurulmakta. Dünyanın en büyük rüzgar santrali ihalesi, Türkiye'de gerçekleştirildi. Bu sayede de 11 sentten 3,48 sente düştü.
Reel ekonomimiz, uluslararası alanda bizi en ön sıralara taşıdı. İlk 9 ay büyümemiz yüzde 7,4, üçüncü çeyrek büyümemiz yüzde 11,1. G20, AB ve OECD ülkeleri arasında Türkiye, büyümede birinci oldu. Son çeyreği de büyümeyle kapatmayı bekliyoruz. İhracatta ciddi bir artış sağladık. 143 milyar dolara ulaştık. Bu değer, geçen yılın 12'nci ayında gerçekleştirmiş olduğumuz bir değer. 158 milyarla 2017'yi tamamlamayı bekliyoruz. 2017'de, istihdamda çok iyi bir performans gösterdi Türkiye. 2016-2017 dönemleri itibarıyla 1 milyon 233 bin ilave istihdam oluşturduk.
Özellikle genç istihdamda Türkiye, çok ciddi bir başarı sağladı. Avrupa ile mukayese edildiğinde Türkiye, çok ciddi anlamda genç nüfusa dönük istihdam oluşturmuş durumda.
Ekonomide dış beklentilerin üzerinde bir başarı sağlandı.
Türkiye Afrika konusundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretleriyle temaslarda yakınlaşmalar sağlandı.
Kılıçdaroğlu açıkça çıkıp desin ki ben darbecilerden yanayım, karnından konuşmasın.
Tek tip kıyafetle ilgili PKK ne diyorsa CHP'de aynı şeyleri söylüyor. Tek tip kıyafet uygulamasında, kimlerin itiraz ettiğine lütfen bakın.
Dostlarımızın medya üzerinden konuşması bizleri üzer. Abdullah Gül'ün Sayın Başbakanımız veya Cumhurbaşkanımızla görüşmesi yerine medya üzerinden konuşmasını, AK Partili bir vekil olarak ahlaki açıdan doğru bulmuyorum. Cumhurbaşkanımızın Abdullah Gül ile herhangi bir teması olmamıştır.
15 Temmuz'dan sonra kaçınılmaz olarak doğal ittifaklar oluştu. PKK ile aynı dili konuşan bir ittifak oluştu bazı partilerde.
ByLock uygulaması nedeniyle mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesi için yeni KHK hazırlandığı ifade ediliyor. Nasıl bir KHK hazırlanıyor ve ne zaman yayımlanması planlanıyor?" sorusuna Ünal, "Özellikle muhalefet bu meseleleri değerlendirirken, burada özellikle ByLock ilgili bir şey söylemek istiyorum, biz 15 Temmuz gecesinden başlamak üzere dediğim gibi o gecenin bir ahlakı, o gecenin bir erdemi vardı.
O gece bu aziz millet son derece insan haklarına uygun, son derece merhametli, kalbinde muhafaza ettiği iyilik duygusuyla hareket etti ve 16 Temmuz 2016 sabahı o teröristleri emniyet güçlerine teslim etti. Emniyet güçleri onları teslim aldı ve ondan sonraki süreçte biz hiçbir şekilde uluslararası hukuka aykırı ya da insan hakları sözleşmesine aykırı hiçbir şeyin içinde ya da yanında olmadık. Tam tersine iç hukukta yeni yollar oluşturduk. Tıpkı TBMM Olağanüstü Hal İzleme Komisyonu kurmak gibi. İstihbarat örgütlerimiz kılı kırk yardı. Derinden bir inceleme sonucunda FETÖ'cülerin ByLock kullanıcılarını perdelemek için indirilen bazı programların ByLock sinyali verdiği ve ilgili siteye yönlendirdiğini keşfetti. Yani bu bir detay çalışma, bu bir ciddi çalışma, devletin, hükümetin ve ilgililerin bu konudaki hassasiyetini göstermesi açısından son derece önemlidir. Dolayısıyla bizim tek bir amacımız var; adalet, adalet, adalet.
Çünkü biz eğer 15 yıldan beri iktidardaysak adaleti muhafaza etmemiz sayesinde, biz 15 yıldan beri iktidardayız. Eğer her iki yılda bir seçim kazanıyor ve milletimizin onayını alıyorsak biz refahı tabana yaydığımız ve adaleti sağladığımız içindir. O yüzden bu meselede de biz son derece hassas davranıyoruz. Yargılamalardan tutun da yeni iç hukuk yolları açmaya ve bu konuda herhangi bir mağduriyet olmaması için de büyük bir hassasiyetle çalışmaya kadar. Önce bu konuda çalışan arkadaşlarımızın hakkını vermek ve onların haklarını teslim etmek ve onlara teşekkür etmek gerektiğine inanıyorum.
İlerleyen süreçte ilgili bakanlığın bu konuda gerekli açıklamaları yapacağını belirten Ünal, "Tabii ki bunun ortaya çıkmasıyla birlikte bu konuda gerekli ayıklama yapıldıktan sonra bu konuda ortaya çıkmış bir mağduriyet varsa bu hemen, hızla giderilecektir. Bu, Türkiye'ye has bir şey değil, bu bütün dünyada böyle ama Türkiye'ye has olan şey şu; bu kadar büyük bir işgal girişimi sayıları yüzbinlerle ifade edilen terör örgütü mensuplarının yargılanması, adil bir şekilde yargılanması, yargı süreçlerinin temel insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde sürdürülmesi ve bu kadar detay çalışılması da ancak Türkiye'de olur.
Bir tarafta yerli ve milli, bayrağını, vatanını, milletini, aidiyetini ölümüne seven, bu konuda canını feda etmekten çekinmeyen yerli ve milli unsurlar, düşünceleri, siyasi görüşleri ne olursa olsun. Bir tarafta da Türkiye'yi her fırsatta yurtdışına şikayet eden, Türkiye'nin teslimiyetçi politikalar geliştirmesini tavsiye eden ve diğer taraftan da baktığınızda FETÖ ile adeta söylem birliği içerisinde olan, PKK ile aynı dili kullanan, Türkiye karşıtı lobilerle ve Türkiye düşmanlarıyla aynı söylem, aynı dil, aynı argümanlarla konuşan bir ittifak ortaya çıktı.
Biz onlara şunu söylüyoruz, kimi çıkarırsanız çıkarın, kiminle gelirseniz gelin biz milletimizle beraber, inandığımız değerlerle beraber yolumuza devam edeceğiz. 2019 ve daha sonrası Türkiye için çok daha güzel olacak. 15 yıl içinde hangi engelleri aştığımız, hangi krizleri yönettiğimiz, hangi oyunları bozduğumuz, hangi tuzakları bertaraf ettiğimize dönüp bir bakılırsa görülecektir ki bundan sonra Türkiye'nin önü daha açıktır. Türkiye'nin bundan sonraki süreçte hem liderliğiyle hem yönetimiyle hem AK Parti olarak biz teşkilatlarımızla hem milletimizle beraber özgüvenimizi, kendimize olan inancımızı muhafaza ederek 2023, 2053 hedeflerimizi gerçekleştirmek için büyük bir heyecanla yolumuza devam ediyoruz. Bizim gündemimiz budur.
Dolayısıyla onlar kiminle geliyorlarsa, nasıl geliyorlarsa buyursunlar gelsinler, biz sandıkta milletimizin takdiri doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz. 8 defa yenildi, doymadı. 9. defada yenilir. 9 defa yenilip de koltuğunu koruyan bir genel başkana da ancak denilse denilse herhalde 'dikta' denir. Çünkü başka bir şekilde bu kadar başarısızlıkla, bu kadar yenilgiyle bir genel başkanın koltuğunu koruması da başka şekilde olmaz. 'Kafamı kızdırmayın kapının önüne koyarım' diyen bir genel başkandan da sanırım başka bir şey beklenmez. Diğer oluşumun daha ne olduğu ortada değil. Bundan sonrasına da beraberce bakacağız."