Antakya’da Habib-i Neccar Dağı'ndan depremin etkisiyle kopan kayalar, Hacı Ömer Alpagot Mahallesi'ndeki evleri yıktı. 4 kişinin hayatını kaybettiği mahallenin sakinlerinden Adnan Daglı, "Kayalar birbirine çarparak dağdan indi. 17 evi yıktı. Evlerimizin içine girdi" diye konuştu.
Hatay’ın Antakya ilçesinde depremin etkisiyle Habib-i Neccar Dağı’ndan kopan kayalar, dağın eteklerinde kurulu Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’ndeki bazı evlerin yıkılmasına neden oldu. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler, Antakya ilçesinde ovada kurulu mahallelerde büyük yıkıma yol açtı.
DAĞ MAHALLESİYDİ DÜMDÜZ OLDU
“Dağ mahallesi” olarak adlandırılan müstakil evlerin bulunduğu Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’nde ise bazı evler, deprem nedeniyle dağdan kopan kayalarla yıkıldı. Bazı evler üzerine düşen kayalar nedeniyle adeta dümdüz olurken, birçoğu da ağır hasar aldı. Dağdan kopan kayaların bir kısmı da mahallenin yollarına düşerek bazı araçlara zarar verdi. Evi dağdan kopan kaya nedeniyle ağır hasar alan mahalle sakinlerinden Adnan Daglı, çocukluğundan beri Hacı Ömer Alpagot Mahallesi’nde yaşadığını söyledi. Depremde kayaların düşmesi nedeniyle mahsur kaldıkları evden kendi çabalarıyla çıktıklarını anlatan Daglı, eşi ve 3 çocuğuyla canlarını zor kurtardıklarını belirtti.
KAYALAR BİRBİRİNE ÇARPARAK DAĞDAN İNDİ
Çok korktuklarını ifade eden Daglı, “Kayalar birbirine çarparak dağdan indi. Bazı evler tamamen yıkıldı. Antakya merkezinin halini görünce halimize şükrettik. Antakya merkezinde adeta can pazarı yaşanmış. Bizim evlerimiz depremden yıkılmadı, dağdan gelen kayalar evimizi bu hale getirdi. Mahallede 17 ev yıkıldı, 4 kişi öldü. Bazı komşularımız da yaralı, hastanede tedavi görüyor. Kayalar evlerimizin içine girdi. Bazı evler tamamen yıkılarak moloz haline gelmiş.” diye konuştu.
Kıvılcımları gördüm
Mahalle sakinlerinden Remzi Doğru da hem deprem hem de dağdan kopan kayalar nedeniyle adeta felaketi yaşadıklarını anlattı. Ablasının evinin de dağdan kopan kayalar nedeniyle yıkıldığını belirten Doğru, şunları anlattı: “Kayalar olmasaydı, mahallemizde kimsenin burnu kanamazdı. Kayaların altında kalan bir kadının ayağını kesmek zorunda kaldılar. Birkaç saniyeyle hayatını kurtaranlar oldu. Evimden kaçarken düşen kayaların birbirine çarparak çıkardığı kıvılcımları gördüm. Şimşek gibi çakıyordu. Bir yandan deprem, bir yandan kayalar, bir yandan da yağmur, Allah kimsenin başına vermesin.”