Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Muslera ve Selçuk İnan’ın da olduğu 21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen eski Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması dün görüldü. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk de katıldı.
Savunmasına “Temmuz 2010-Kasım 2011 arasında borsada 1 milyon lira kaybettiğini” belirterek başlayan Erzan, bu parayı yerine koymak için Çorlu’dan tanıdığı Metin Taş’tan faktoring konusunda yardım aldığını anlattı. Daha sonra iş insanı Atilla Baltaş’tan spekülatif kağıdını batıranlarla konuşması için yardım istediğini, Baltaş’ın ona kredi bulduğunu söyleyen Erzan, kuzeni Tanın Yılmaz ve eşi Merve’nin verdiği parayı özel bankacılıkta değerlendirdiğini ifade etti.
“2013-2014 yıllarında parayı çoğaltma stresim oldu” diyen Erzan, o dönem tanıştığı Hüseyin Eligül’ün kendisine değerlendirmesi için para verdiğini söyledi. Erzan, Eligül’ün verdiği ve kredi çekip getirdiği paraları da kuzeninin kendisine verdiği parayla aynı hesaba yatırıp özel bankacılıkta değerlendirdiğini anlattı. Erzan, “Bir süre sonra sanki bunu yapmak zorundaymışım gibi oldu. Hüseyin ağabeyin çevresinden de paralar gelmeye başlamıştı. Getirdiği para kimin diye sormuyordum. Değerlendirdiğim para o dönem ailemdeki kişilerin parası olduğu için rahattım. Nazlı da hayatımıza girdi ve etrafından para getirmeye başladı” şeklinde konuştu.
İnsanların kendisini görünce “Gözümüzde dolar canlanıyor”, “Para, para” diye espri yaptığı bilgisini veren Erzan, 2019-2020 yıllarında eksiye düştüğünü söyledi. Atilla Baltaş’tan aldığı 250 bin doları 3 ayda bir 4 kez 100 bin dolar olarak ödediğini belirten Erzan “Atilla’ya ödediğim paralar diğer insanlardan aldığım paralardı. Akıl tutulması değil o dönem korkuyordum, dövizcinin parasını vermek zorundaydık” dedi. Süleyman Aslan’dan 1 Mart 2022’den itibaren para aldığını, Nuri Köşkdere’den de dövizcilerin parasını ödemek için para aldığını söyleyen Erzan şunları kaydetti: “Ali Yörük bana 10 milyon getirdi. 5 milyonu tefeci parasıymış, alırken bilmiyordum. Metin Taş da Silivri’de tefeciden para almış. Tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında öğrendim.”
Hayatındaki herkesin yaşam standardının yükseldiğini söyleyen Erzan, “Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3, 5 katı kadar para kazanıyorlardı” dedi. Kimseye fon demediğini, “Değerlendireceğim” diye para aldığını, ilk başta değerlendirdiğini ancak sonra bunu başaramadığını belirten Erzan, “Zaten aldığım parayı 1 saat sonra başkası kapıyordu. Arda’ya da ‘Para değerlendiriyorum’ dedim. Kimseye ‘Fon’ demedim, abuk sabuk şeyler söyledim. Aralık 2021’den sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım” diye konuştu. Erzan, ağlamaklı şekilde şunları söyledi: “MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse, kim benden para aldıysa, herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer, hesabı Seçil öder. Geleceğimi kaybettim, işimi kaybettim. İnsanlar mağdur oldu. Herkesten çok özür dilerim. Ben banka müdürü olmasam, sadece Seçil Erzan olsam, kimse bana bu parayı vermezdi.”