İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 172 sayfalık iddianamede, darbe gecesinin sabahında, 16 Temmuz saat 05.00 sularında Gayrettepe'ye gitmek için Haliç Köprüsü'nü kullanan iki askeri aracın vatandaşlar ve emniyet güçlerince durdurulduğu hatırlatıldı. vatandaşlarca derdest edilen 11 darbeci arasındaki en üst rütbeli isim, Kurmay Albay Nurullah Zeki Atmaca idi. Şüpheliler hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianameye, FETÖ'cü Atmaca'nın ifadeleri damgasını vurdu.
15 Temmuz'da Küçükçekmece-Halkalı'da bulunan MEBS Alay Komutanlığı'nda alay komutanı olarak görev yapan, aynı zamanda darbecilerin oluşturduğu 'Yurtta Sulh Konseyi' adlı WhatsApp grubunun da etkin bir elemanı olan ve kendisine Gayrettepe'deki Türk Telekom binasının ele geçirilmesi görevi verilen Atmaca, darbe yapıldığını ancak kendi ismini WhatsApp görünce anladığını iddia etti. Birdenbire heyecanlandığını söyleyen Atmaca, her maceracı subayın gönlünde 'generallik' hayalinin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Benim de general olma isteğim vardı. Bu düşünce ve duygularla WhatsApp grubuna şirin gözükmek için bir şeyler yazdım. (Başarılı olması halinde) Darbe sonrası Ankara Gölbaşı'nda bulunan MİT Sinyal İstihbarat Başkanlığı'nda görevlendirilecektim...” Atmaca'nın 'general olma hevesiyle diğer darbecilere şirin görünmek için' o gece WhatsApp grubuna yazdığı mesajlardan bazıları şöyle: “Küçükçekmece tarafından yapılacak bir şey var mı?”, “Lütfen 1. Ordu Komutanını alın!”, “1. Ordu Komutanı hemen alınmalı”, “Ordu komutanı alındı mı?” ve “Ümit Paşa'ya 4 akademi öğrencisi gönderdim...”
Telekom'u işgale giden darbeciler Haliç Köprüsü'nde durdurulmuş ve iki askeri araçtaki Kurmay Albay Nurullah Zeki Atmaca, Yarbay Birol Keskinkılıç, Astsubay Çavuş Mustafa Çelik, Uzman Çavuş Murat Karataş, Astsubay Kıdemli Çavuş Serdar Uzel ve erler İzzet Uğur Alp, Emre Aslan, Sinan Aslan, Fatih Özbek, Cengiz Taşhan ile Kadir Kars'tan oluşuyordu.
